05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

ŞEYH SADİ'DEN HİKAYE- GÜLİSTAN

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Şeyhlerden birine derdimi anlattım ve dedimki: falanca adam benim hakkında fenadır, diye şahadette bulunmuş.

Şeyh dediki: (sen iyiliğin ile onu utandır)

NAZIM

Sen iyi harekette bulunda, suiniyet sahibi kimse senin hakkında fena söylemeye vesile elde edemesin ve fırsat bulamasın.

Çalgı doğru, düzgün ise çalgıcı akord etmek için onun kulağını büker mi?

Şam şeyhlerinden birine, ( tasavvufun gerçeği nedir ? diye sormuşlar.) şeyh şu cevabı verdi: vakti ile dünyada birtakım insanlar vardı. Zahiren dağınık , fakat manaca toplu ve batınen mükemmel kişilerdi.

Şimdi ise zahiren toplu ve mükemmel, fakat batınen perişandırlar. İşte tasavvuf denilen şey, o eski adamların halleridir; bugünkülerin değil.

KIT'A

Gönlün heran biryerlere kayıyorsa yalnız da olsa bir safa göremezsin. Malın, mevkiin, ticaretin, ziyaretin olsa da, gönlün Allah ile olduktan sonra halvette sayılırsın.

HİKAYE

Aklımda kalmış. Bir gece bir kervanla sabaha kadar yol gittik sabaha doğru küçük bir orman kenarında uyuduk. İçimizde Allahu taalaya sevgi ve bağlılığında dolayı cezbeye tutulmuş kendinden geçmiş birisi vardı. Seher vakti bir nara atarak çöllere doğru gitti bir nefes bile durup dinlenmedi. Gündüz olunca bir ara kendisine, bu ne haldir? diye sordu. 

Dediki: kulak verdim, baktım ki bülbüller ağaçta ve keklikler dağda ötüyorlar; kurbağalar suda ve canavarlar ormanda bağrışıp duruyorlar baktım, düşündüm. Onlar böylelikle Allahı anarken benim uyumam ve susmam yakışıksız bir hareket olur. Bu gaflet etmek demektir benim için.İşte bu bakımdan, bende uyumadım, feryat ettim.

KIT'A

Dün gece bir kuş sabaha kadar inledi durdu. Onun bu inleyişi benim aklımı, fkrimi, sabrımı, aldı, alt üst etti. Onun için kendimden geçerek bir çığlık kopardım benim samimi dostlarımdan biri meğerse işitmiş, dediki: bir kuş sesinin sana bu kadar tesir edeceğine inanmam şu cevabı verdi: 

( kuşlar Allah'ı ansınlarda ben susayım da bu insanlık değildir.)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *