05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

ÇİN İŞKENCESİ NEDİR BİLİR MİSİNİZ? UYGUR KARDEŞLERİMİZ İNİM İNİM İNLİYOR

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bu insanlık dışı işkence yöntemi SARI ÇIYAN Çinliler
Tarafından bulunmuş ve uygulanmıştır.
Çok acı veren bir işkence türüdür.
İki üç gün sürmektedir.
İşkence edilecek kişi önce bir kazığa bağlanmakta,
Sonra canlı canlı vücuduna belirli aralıklarla küçük küçük,
Ama derin kesikler açılmaktaydı.
Bu insanlık dışı yöntemin sonunda kişi artık insanlıktan çıktığı 
Ölümün eşiğine geldiğinde de KAFASI kesilerek öldürülmekteydi.
İşte UYGUR kardeşlerimiz şimdilerde insanlıktan nasibini almamış
Bu Çinlilerin esiri.
UYGURLARA ÇİN MEZALİMİ
Evet, gönül dostları 9 Aralık Uygur Soykırım gününde,
Ve dünya İnsan Hakları gününde
Tarihi bir mekânda ata yurtlarını Çinlilerin işgal ettiği,
Uygur TÜRK kardeşlerimizle beraberiz.
Kürsüde bu davaya kendini adamış iki cengâver mücadele adamı var
İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmalı Entitüsü Türk Tarihi Kürsüsünden Doç.Dr Ömer Kul,
Ve büyüm mücadele adamı İsa Yusuf Alptekin’in Vakıf Genel Sekreteri Abdullah Oğuz.
Yanında da Yusuf Alptekin Vakfı Başkanı Cahit Dak kardeşim ile
 Doğu Türkistan Vakfı Başkanı kardeşim Muhittin Canuygur var.
Salonda hüzünlü bir hava kol geziyor.
Dinleyicilerin, konuşmacıların kendileri burada ama
Akılları hepimizin olduğu gibi Çin zulmü altında inin inim inleyen,
Kardeşlerimizde.
Çünkü işkence ustası sarı çıyanların Uygur TÜRK kardeşlerimize uyguladıkları
Çin işkenceleri devam ediyor.
O kadar çok ki say say bitmiyor.
Türk kızlarını zorla Çinliler ile evlendirilmesi.
Bu bir tür asimilasyon.
Bu sayede 1950’li yıllarda Doğu Türkistan’da yaşayan Çinli sayısı yüzde 5 iken,
Şimdilerde bu rakam yüzde 50’leri geçti.
Yani işgal edilmiş topraklar insan soykırım ile çekirge sürüsü,
 Sarı çıyanları istilası ile devam ediyor
TÜRK nüfusu resmen yok ediliyor
Türkçe yerine Çince konuşmaya zorlanmaları.
Camilerin ibadet yerlerinin yok edilmesi.
İbadetlerinin engellenmesi.
Buna itiraz edenlerin yeri ise belli.
NAZİ pardon ÇİN toplama kampları.
Ve bu toplama kampları ile cezaevlerinde hatta Çin’in kendi insanlarından 
ORGAN ticareti yapılıyor.
Bu günahsız insanların organları çıkarılarak milyon dolara dünyaya satılıyor.
Bu işi de Falung Gong adlı bir örgüt üstleniyor aracılık ediyor.
Çin bu organ ticaretinden 200 milyar dolar gelir elde ediyor.
VE çok daha kötüsü toplama kampları.
25 metrekarelik bir koğuşta 40 kişi kalır mı?
Adınız Çin işkencecisi uzmanına çıkmışsa olur işte.
Ve oradaki koşullar anlatılmaz yaşanır türden.
Yani insan hakları ihlallerinin en üst düzeyde yapıldığı bir ülke.
Ve bunun böyle OLMADIĞINI söyleyen Türkiye’de TEK kişi var.
Birlerce kişinin katili Abdullah Öcalan’a, rahmetsiz Mehmet Ali Birand,
Ve  Filistin’de eğitim alan Cengiz Çandar ,
İle birlikte kırmızı karanfil veren, kendini sözde ULUSALCI ilan eden
MAO’CU Doğu Perinçek.
Erzincan'ın yiğit olmayan evladı.
İşte Gönül dostları Doğu Türkistan Vakfında,
Uygur mücadele alperenleri Ömer Kul ile Abdullah Oğuz kardeşlerimiz 
Bize yukarıda ki alçaklıkları ellerinden geldiğince anlattılar.
Çin’de ki UYGUR soykırımı,
Çin’de ki İnsanlık dışı uygulamaları,
Çin’deki Uygur asimilasyonunu,
Çin’de ki insanlık dışı işkenceleri, kötü muameleleri,
Tek tek anlattılar.
Üzülerek, küfrederek, lanet okuyarak onları dinledik.
Sarı ırkı merkez ırk olarak gören,
Onun dışındaki ırkları hayvan eşya olarak tanımlayan,
Bir Çin Merkezi devlet anlayışı var.
Ve bu anlayış Tibet’te, Moğolistan’da, Hong Kong’ta aynı
Asimilasyonu, aynı insanlık dışı yöntemleri, soykırımları acımasızca uyguluyor.
Bu yapılanlara artık DÜNYANIN bir dur demesinin zamanı geldi.
Ama maalesef herkes kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ediyor.
Bakın Vahabi Suudilere, Çin’le petrol anlaşması yaptıktan sonra,
Doğu Türkistan’da her şeyin normal olduğunu söyleyecek kadar alçaklar.
Sanki orada ibadet yerleri yerle bir edilen, dini vecibelerini yerine
Getirmekten alıkonan soykırıma uğrayan insanlar Müslüman değil.
Aslında AB ve ABD’nin kendi menfaatleri doğrultusunda Çin’e karşı uygulamaya başladıkları
Bazı önlemler ve de tedbirler var.
NATO çini öncelikli en önemli tehdit ilan etti.
Bu nu kullanmamız lazım.
Bu mücadeleye ülke olarak bizde katılalım.
ÇİN MALI ASLA almayalım.
Ticaret hacmimize bakın onlardan bir alıyoruz onlar bize 12 satıyorlar
Yani Çin malı almamakla bir kaybımız olmayacak.
Son söz…
Yüce Tanrı ata topraklarımızda inim inim inleyen Uygur kardeşlerimizin
Yanında olsun.
Ve o sarı çıyanları da kahretsin.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *