05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

ABBASİ HALİFESİ MECNUN İLE CARİYESİNİN HİKAYESİ

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Me'mun, halife olduğunda bir cariye satın aldı. Bu cariye ay parçası gibi, o kadar güzeldi. Yüzü sanki bir güneşti, endamı da aynen bir gül fidanına benziyordu. Yalnız bu kadar mı? İşvesi ve cilvesi de akıllıların aklını başından alırdı. Ellerini aşıklarının kanına batırdığı için parmaklarının ucu innap renginde idi. Sofuları baştan çıkaran rastıklı kaşları güneşe mukabil gök kuşağı gibiydi.

Gece,

Me'mun onun vuslatına girmek istedi. Fakat o bebek gibi huri yavrusu Me'mun'un koynuna girmek istemedi. Me'mun hidddetinden ikizler burcu gibi onun başını ikiye ayrımak istedi.

Cariye Me'mun'a dedi ki: İşte başım! Kes, at fakat benimle yatıp kalkma. 

Me'mun: Ben ne yaptım, seni incittim mi? Benim nemi beğenmiyorsun? diye sorunca, cariye şu karşılığı verdi;

Beni öldürsen ve başımı yarsan yine de seninle yatamam. Çünkü ağzın kokuyor ve bu koku beni çok rahatsız ediyor, dayanamıyorum. Kılıç insani bir defa keser, öldürür; ok insana   bir defa saplanır. Lakin ağız kokusu insanı her an öldürür.

Halife bu sözlere çok kırıldı. Bütün gece bunu düşündü, çaresini aradı ve bu yüzden uyuyamadı. Sabahleyin her üllkenin tabiiyecilerini toplantıya çağırdı. Her biriyle çeşitli konuları görüştü. Bu arada kimseye sezdirmeyerek ağız kokusunu giderecek ilacı da öğrendi. onu kullandı ve ağız kokusu da geçti. 

İlk önce cariyenin sözüne kızan Me'mun, onun yüzünden tedavi ile ağız kokusundan kurtulduğu için memnun kaldı. Artık ağzı gül goncası gibi güzel kokuyordu. Cariye bu hareketleriyle bana dostluk etti. O, benim kusurumu, ayıbımı yüzüme karşı söyledi. Beni bir nevi ıslah etti, dedi.

Gittiğin yolda dikenler veya bir kuyu vardır diyen adam senin iyiliğini istiyor demektir. Yolunu şaşıran bir kimseye gittiğin yol doğrudur demek ona fenalık etmektir. 

Kendisine ayıbı söylenmeyen adam, cahillikle kusurunu bir marifet sanır. 

Sakmunya otuna ihtiyacı olan kimseye bal tatlıdır, şeker nefistir dememeli.

Bir gün bir eczacı şöyle bir söz söylemişti:

"Şifa bulmak , iyileşmek istersen acı ilaç iç"

Sana faydalı bir şerbet lazımsa Sadi'nin birer ilaç olan öğütlerini dinle ve yap. Çünkü tecrübe kalburundan geçmiş, marifet eleğiyle elenmiş ve hikmet balı ile karıştırılmıştır. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *