05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

HİKAYE GÜLİSTAN

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Tarikat ehlinden fakir bir adam. Hicaz kervanında bizimle beraberdi. Arap ümerasından biri, ailesiyle çocuklarına sarfetmek üzere ona yüz dinar vermişti. Birdenbire Haface kabilesin, n hırsızları kafilemizi soydular, ne var, ne yok hepsini alıp götürdüler. 

Kervanımızı teşkil eden kafiledeki tüccarlar, ağlayıp sızlamaya, feryada başladılar. Bu ağlama, sızlama, feryat ve figan boşuna idi. 

BEYİT

İstediğin kadar ağla, sızla.Elinden geldiği kadar bağır, çağır. Hırsız aldığı altınları geri vermeyecektir.

BEYİT

Bir de baktım, Arap emrinin kendisine yüz dinar verdiği derviş kendi halinde; hiç oralı değil. Kendisinde bir değişiklik; bir hareket görmeyince dedim ki : " Sen hiç ses çıkarmıyorsun. Yoksa hırsızlar, emriin sana verdiği paraları almadılar mı?

"Almaz olurlar mı , aldılar ve götürdüler" dedi ve sonra ilave etti:

"Ben paraya o kadar alışık bir adam olmadığım için, bana farketmez. Bana göre hava hoş. Bu bakımdan paranın gittiğine ne üzüleyim?"

BEYİT

İnsan bir kimseye; bir şeye gönül bağlamamalı. Çünkü verdiği gönlü, sonra çekip almak güçtür.

NESİR 

Dedim ki: Söylediğin sözler benim halime uygundur. Genç iken bir güzel sevmiştim. Onu o derece seviyordum ki , onun güzelliği, benim gözümün kıblesi ve vuslatı da ömrümün sermayesiydi

KIT'A 

Onun gibi bir güzel , yerde beşer olamaz, gökteki melek olabilirdi ancak. Bu yüzden başkasını sevmedim. Ondan başkasıyla konuşup görüşmek benim için haramdı. Eminim ki, onun gibi bir güzel bir daha dünyaya gelmeyecektir.

NESİR 

Nasılsa bu sevgili birdenbire vefat etti. Onun firakiyle bütün ailesi efradı, akraba ve taallukatı yanıp tutuştular. Uzun zaman mezarına komşu oldum. Orada yatıp kalktım. Ayrılığına birçok beyitler söyledim. Ezcümle:

KIT'A

Keşke senin  ayağına ecel diken, battığı gün , felek de benim başıma ölüm kılıcını indirseydi de , bugün gözüm dünyayı sensiz görmeseydi. Ey sevgilim! İşte toprağının başındayım.Toprak başıma!.. İşte bak , ben senin mezarının başındayım.

KIT'A

O sevgili ki , bir vakitler yatmadan önce yatağına gül, nesrin serpilmeden rahat edemez ve uyuyamazdı. Şimdi ise felek yüzünün güllerini döktü ve toprağı üzerinde dikenler bitirdi. 

NESİR

O ölüp gittikten sonra ahdetmiştim: Yaşadığım müddetçe hiçbir zevk ve kimse ile oturup, konuşup, görüşmeyeceğim.

Dün gece vuslat bahçesinde tavus kuşu nazlı nazlı yürüyordum. Bugün ise onun ayrılığıyla yılan gibi kıvranıyordum.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *