AİLE HEKİMİ OLMAK… ZOR DOSTUM ZOR
Çok sevdiğim bir pop müziği parçasıdır;
“Zor dostum zor,
Sevilmeden sevmek” diye başlar.
Aynı Aile Hekimliğinin garip sisteminde olduğu gibi,
Hekimler doktor mu?
Market sahibi mi?
Belli değil.
Ege”nin şirin bir beldesi.
Hadi adını vermeyelim.
Burada bir aile hekimliği hizmet veriyor.
Beldenin nüfusu yazın 10 bin,
Kışın badece bin.
Bu aile hekimliğinde iki doktor çalışıyor.
Canla başla.
Hekimlerimizden birinin adı GÖKHAN.
Ailesi tarafından kendine GÖKTÜRK ismi layık görülen,
Boylu boslu aslan gibi bir TÜRK Hekimi.
Bir doktorumuz daha var ama o bugün izinli.
Günlerden hafta arası,
Girip aşısı olmak için yolumuz buraya düştü.
Ama bir gariplik var.
Aile Hekimliğinin önü iğne atsan yere düşmeyecek gibi.
Onlarca hasta arabası park etmiş.
Hekimliğin içerisi mahşeri bir kalabalık.
Sıra numarası aldım rakam önümde,
25 kişi olduğunu gösteriyor.
Bunun anlamı, dışarıda bir gölge bulamazsan,
Güneş altında en az bir iki saat bekleyeceğin.
İşin garibi doktorumuzda bir saat kadar gecikti.
Dışarıda içeride homurtular.
Ve doktor geliyor.
Zorla yürüyen hastalar,
Tekerlekli sandalye ile gelen hastalar,
Hatta göz kontrolü için bile gelenler var.
Doktorun kapısına hücum ediyorlar.
Bir kargaşa ki sormayın gitsin.
Herkes tedavisini bir an önce yaptırma derdinde.
Hava sıcaklığı 35 derecenin üzerinde.
Sinirler gergin,
Ve bu sahne hemen hemen her gün tekrarlanıyor.
X
Bekleyen derviş muradına erermiş türünde,
Sonunda sıra bana da geldi.
Gazeteci, köşe yazarı olduğumu söyleyince,
Doktorumuz kafasını kaldırıp şöyle bir baktı
Gülümsedi
Sordum;
“Hocam biraz geç kaldınız galiba,
Dışarıdan homurtular yükseliyor”
Genç hekimimizin cevabı netti;
“Haklılar…
Ama gezmede değildim.
Burası hem hekimlik, hem de ticari bir işletme.
Bütün yük ve idare biz doktorların sırtında.
Devletimiz düzenlemeyi böyle yapmış,
Buraya gelmeden önce evde bakıma muhtaç bir hastaya uğradım.
Sonra klimamız bozulmuştu,
Onun bilmem ne borusunu İzmir”den aldım.
Tabii ki geç kaldım, durum bu”.
SİSTEM EROR VERİYOR
Görünen o ki Aile Hekimliği siteminde arıza var.
Bir yerlerden eror veriyor.
Burası bir Aile Hekimliği Merkezi mi?
Bir market mi?
Bir ticarethane mi?
Belli değil.
Bütün yük doktorların üzerinde.
Devlet hekimliğe sabit bir carı gider tahsis ediyor,
Ötesine karışmam diyor.
Hekimliğin idaresi doktorların omuzunda.
Doktorların, doktorluktan başka ne tür görevleri de var,
Sayalım;
Çalışanların SGK primleri, kıdem tazminatları,
Vergiler,
Kiralar, elektrik, doğalgaz, internet, su giderleri.
Eleman alma, çıkarma,
Bitti mi?
Bitmedi…
Boya, tamirat, telefon, hastaların giriş çıkış düzenlemeleri.
Say sayabildiğin kadar.
Bunlar ve de bunun gibi her şeyin sorumlusu doktorlar.
Hal böyle olunca bu doktorlardan,
Bir de dört dörtlük tedavi hizmeti beklemek abeste,
İştigal gibidir.
Durum bu gönül dostları.
Onun için sabah aile hekiminize giderken,
Fazla nobran davranmayın,
Sizin tedaviye,
Onların da bu hengâmede,
Biraz güler yüze biraz da sevgiye ihtiyaçları var,
İnanın
