05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Abdülmuttalibin Rüyası ve Kahinin yorumu...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Sevgili Peygamberimizin dedesi Abdülmuttalib bir rüyasını şöyle anlatır:

Evimde uyurken, bir rü'ya gördüm ve çok korkdum. Ta'biri için Kureyşin kahinine gittim ve anlatmaya başladım: ''Yerden göklere yükselen bir ağaç gördüm. Dalları doğu ve batıya ulaşıyordu. O ağaçdan daha parlak bir nur görmedim. Güneşten yetmiş def'a parlak idi. Arablar ve acemler ona doğru secde ediyordu. Ağacın büyüklüğü, nuru ve yüksekliği gittikce artıyordu.

Bazan gözden kayboluyor, bazan açığa çıkıyordu. Kureyş kabilesinden bir kısmı bu ağacın dallarına sarılıyordu. Bir kısmı ise, o ağacı kesmeye çalışıyordu. Onun gibisini hiç görmediğim güzel yüzlü bir genç, gelip ağacı kesmek isteyenlere engel oluyordu.'

Bir kısmının arkasından tutup çekiyor, bir kısmının da gözüne ışık salıyordu. Ben o ağacdan nasibimi almak için elimi uzattım ve oradaki gence, "Bu nur kimlere nasib olur?" dedim.

"Senden önce bu ağacın dallarına yapışanlar nasiplenirler" dedi. Sonra korku ile uyandım. Ben bunları kahine anlatınca, kahinin rengi değişdi, "Eğer sen bu rü'yayı gerçekten görmüşsen, senin neslinden bir oğul gelecek, doğudan batıya kadar heryere hakim olacak, bütün insanlar ona itaat edecekdir" dedi.

Sonra Abdülmuttalibin yanında bulunan oğlu Ebu Talibe bakıp, "O sen olmayasın?" dedi. Resulullah zuhur edince, Ebu Talib bu hadiseyi devamlı anlatırdı ve o ağaç "Ebul Kasım Muhammed-ül-Emindir, " derdi.

Ebu Talibe, öyleyse neden iman etmiyorsun, dediklerinde, "Ayblanmakdan korkuyorum" diye cevab verirdi.

Sevgili Peygamberimiz yedi yaşında iken şiddetli bir göz ağrısına tutuldu. Ne kadar ilac yaptılarsa da fayda vermedi. Sonunda Abdülmuttalibe Ukkaz panayırında bir rahib var, göz için ilac yapıyor dediler.

Abdülmuttalib, Efendimizi o rahibe götürdü.. Rahibin bulunduğu kilisenin kapısını kapalı buldular. Açtırmak için bağırdılar. Cevab gelmedi. Bunun üzerine Resulullah ile aşağı indiler. O anda kilise sallanmaya başladı. Abdülmuttalib kilise üstümüze yıkılacak diye korkdu.

Rahib içerden koşarak geldi ve "Ey Abdülmuttalib, şu bir gerçekdir ki, bu çocuk bu ümmetin Nebisidir. Eğer dışarı çıkmasaydım bu kilise üzerime yıkılırdı. Bunu götür ve dikkatle koru!" dedi. Sonra göz ağrısı için yaptığı ilaclardan verdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *