Obama'yı Beklerken...
ÖNDEN Hillary Clinton, geldi, arkasından kara oğlan Hüseyin Barack Obama, Ankara'da arz-ı endam edecekler. 6-7 Nisan'daki ziyaret için TBMM'de bile şimdiden hazırlıklar başladı.
Obama, Türkiye gezisi sırasında TBMM'ye de gelip bir konuşma yapacak. Güvenlik gerekçesiyle Obama'nın Meclis ziyaretinin ayrıntıları gizli tutuluyor.
AKP hükümeti ayrıntıları gizli tutuyor ama ABD, Obama gelmeden isteklerini sıraladı.
Ankara'ya indiğinde ise neleri sıralayacağını varın siz tahmin edin.
İLK SİNYAL GÜL'DEN
CLİNTON'ın ziyaretinde sadece magazin yönü öne çıkarılıp, istekleri gizlendi.
Halbuki Bayan Clinton, Cumhurbaşkanı Gül'den, Başbakan Erdoğan'a; hatta Dışişleri Bakanı Ali Babacan'a Ermenistan sınırının açılması, Kıbrıs ve Papaz Okulu'nun yeniden eğitime geçirilmesi dahil isteklerini bir bir tekrarladı.
Cumhurbaşkanı Gül'ün, İran yolunda, sözde Kürt sorunu için ''İyi şeyler olacak. Ancak bu meseleyi sınır dışına yüklemek yanlış olur'' açıklamasının ardından ABD'den yeni sinyaller geldi. Obama'nın ziyareti öncesi, dört yetkili Ankara'ya gelerek 'açılım'a yönelik AKP'ye yakın Kürt kanaat önderleri ile buluştu.
Görüşmelerde PKK'lı teröristlerin dağdan indirilmesinden, genel affa istekler sıralandı.
24 Nisan'da Ermenistan'ın isteklerininin kabul edilip edilmeyeceği konuşulurken, Obama'nın, Irak'tan çekilme planını açıklamasının ardından gözler yine en iyi alternatife, Türkiye'ye döndü.
Ankara, bu konudaki talepleri görüşmeye hazır olduğunu duyurdu. Uzmanlar, Türkiye'nin asıl sorumluluğunun çekilme sonrasında başlayacağı görüşünde.
Muharip Amerikan askerleri 31 Ağustos 2010'a kadar çekilecek. Irak'tan çekilme için en iyi seçenek Türkiye olarak görülüyor.
YİNE IRAK YİNE TÜRKİYE
ABD, 2011 yılının sonuna kadar Irak'taki askerlerinin tamamına yakınını geri çekmeyi ya da Afganistan'a kaydırmayı planlıyor. Binlerce araç, tank, tekerlekli ağır silahlar, tonlarca mühimmat ve 140 bin askeri Irak'tan tahliye etmeye hazırlanan ABD'nin önünde, üç ayrı rotadan oluşan seçenekler bulunuyor.
Bu seçeneklerden ilki, tahliyenin Türkiye üzerinden gerçekleştirilmesi.
İki ülke arasında anlaşmaya varılırsa, Türkiye üzerinden kara, deniz ve hava yoluyla tahliye gerçekleşebilecek.
Bu durumda, karayolunun yanı sıra Mersin Taşucu Limanı ile İncirlik Hava Üssü'nün kullanımı da gündeme gelecek.
Uluslararası diplomatik kaynaklara göre; 'Türkiye' seçeneği gerek güvenlik, gerekse ekonomik açıdan ABD için en çekici rota.
Olasılık gerçekleşir ve ABD askerlerinin Türkiye üzerinden çekilmesi konusunda anlaşmaya varılırsa, Meclis'ten tezkere çıkarılması veya Bakanlar Kurulu'nun kanun hükmünde kararname hazırlaması gerekecek. 1 Mart Tezkeresi'nin iptal edilmesinin ardından Hükümet, ABD güçlerinin İncirlik Hava Üssü'nü kullanabilmeleri için Bakanlar Kurulu'ndan kanun hükmünde kararname çıkarmıştı.
UYAN TÜRKİYEM
BUNLARDAN önce Ankara'ya iletilen istekler konusunda kimse de ''Siz PKK'ya af istiyorsunuz. Madem öyle Obama önce Iraklı direnişçileri ve El Kaide'yi affetsin. Hapistekileri serbest bıraksın'' demedi, diyemedi.
Diyemez çünkü Türkiye'yi yönetenler de yıllardır ''Dağdan indirme'' adı altında PKK'ya af peşinde koşuyorlar.
AB ve ABD, dağdan indirip federasyona gidecek yolu açmak ve PKK'yı siyasallaştırmanın yollarını arıyor. Silahlılar ABD'nin paralı askerleri olup Afganistan'a gittiler. Silahsızları da Türkiye'ye getirip yeni planlarını uygulamaya koyuyorlar.
Türkiye, tarihten aldığı derslerin ışığında, PKK terör örgütünün tasfiyesine yönelik olduğu ifade edilen ancak tasfiyeden öte legalleştirilmesine yönelik bir tuzak kurulduğu anlaşılan böylesi bir sürecin başlatılmasına izin vermemelidir. Türkiye, PKK terör örgütünün tasfiyesi aldatmacasıyla kendine yanaşan ABD destekli Barzani ve Talabani ile işbirliğine gitmemeli, Irak'ın kuzeyinde zaten kurdurtulan Kürt devletinin tanınmasına fırsat verecek ilişkilere kapı açmamalıdır. Türkiye, içinde bulunduğu koşulları dikkate alınarak, "eve dönüş-yuvaya dönüş" gibi sonu başından daha büyük bir trajediyle sonuçlanması kuvvetle muhtemel olan bir süreci başlatmamalı. Amaç; Irak'ın kuzeyinde temeli atılan Kürt devletinin tanınmasını sağlamak ve Barzani'yi sözde Kürt sorununun küresel muhatabı yapmak.
Uyan Türkiyem bak neler oluyor.
