Meleklerin Sevabını Yazmakta Zorlandıkları Dua
''Ya Rab, lekel hamdu kemâ yenbağî li celâli vechike
ve li azîmi sultânike''
''Ey Rabbim! Senin zâtının celaline ve senin hâkimiyetinin azametine layık şekilde sana hamd olsun''
İbn Mace, Beyhakî ve Taberanî'nin Abdullah b. Ömer'den yaptıkları rivayette
Hz. Peygamber(s.a.v) şöyle buyurmuştur:
''Allah'ın kullarından bir kul;
Ya Rabb, lekel hamdu kemâ yenbeğî li celâli vechike ve li azîmi sultânike'' duasını okudu.
İki melek bunun sevabını yazmakta zorlandılar; nasıl yazacaklarını bilemediler. Bu sebeple, göğe çıktılar ve dediler ki:
''Ey Rabbimiz! Senin kulun öyle bir şey söyledi ki, onu nasil yazacagimizi bilemiyoruz''
Allah Kulunun ne dediğini bildiği halde;
Kulum ne dedi? diye sordu.
Melekler: Ya Rab! O şöyle dedi:
''Ya Rabb, lekel hamdu kema yenbağî li celâli vechike ve li azîmi sultânike'' diyerek cevap verdiler.
Bunun üzerine yüce Allah:
''Kulum ne söylediyse, siz onu olduğu gibi yazın; zaten kulum sonunda bana gelecek ve ben onun mükâfatını vereceğim''
(Kenzu'l-Ummal).
"Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âl-i Muhammed, kemâ salleyte alâ âl-i ibrahim ve bârik alâ Muhammedin ve alâ âl-i Muhammed, kemâ bârekte alâ âl-i İbrahim, inneke hamîdun mecîd".
Allâh'ım! İbrahim'in âline rahmet ettiğin gibi Muhammed'e ve âline de rahmet et. Allâh'ım! İbrahim'in âline hayır ve bereket lutfettiğin gibi Muhammed'e ve âline de hayır ve bereket ihsân et. Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin.
Demek ki, Efendimiz'e salavât getirirken Cenâb-ı Hakk'a şöyle duâ etmiş oluyoruz:
Yâ Rabbi! Rasûl-i Ekrem'in nâmını, şânını hem dünya, hem de âhirette yüce kıl. Onun getirdiği İslâm dinini bütün cihâna yay ve bu dini dünya varoldukça yaşat. Ona âhirette ümmetine şefâat etme hakkı ver ve kendisine sayısız sevap ihsan eyle!
