İman ve sabrın mükâfatı
Asıl ismi Remle olan Ümmü Habibe, Mekke'nin reisi ve o dönemde müşriklerin başkani olan Ebu Süfyan'ın kızıdır. Hz Ümmü Habibe ilk Müslümanlardandır Kendisi ve kocası Ubeydullah b. Cahş, müşriklerin eziyetlerinden kurtulup, Habeşistan'a hicret ettiler; fakat Ubeydullah irtidat ederek, Hıristiyan oldu ve o hâl üzere öldü. Ümmü Habibe Müslüman olarak Habeşistan topraklarında kaldı ve Habibe bint-i Ubeydullah adında bir kızı dünyaya geldi.
Dini uğruna birçok sıkıntılara tahammül eden, acı üstüne acılar yaşayan Ümmü Habibe, zor günler geçiriyordu. Yabancı bir diyarda kimsesizdi. Babasın'ın yanına da gidemezdi. Babası henüz Müslüman olmadığı gibi Müslümanların da en büyük düşmanı idi.
Hz Peygamber (s.a.v) bu durumdan haberdar oldu ve Habeş hükümdarı Necaşi'ye bir elçi göndererek, Ümmü Habibe'yi kendisine nikahlamasını istedi. Müslüman olan Necaşi, Resulullah'ın bu talebini yerine getirdi ve Ebrehe adlı cariyesini Hz. Ümmü Habibe'ye göndererek, Resulullah'ın evlilik talebinin müjdesini verdi.
Hz. Ümmü Habibe, bu habere çok sevindi. Cariye ona şöyle dedi: ''Kral Necaşi nikahini kiymak için vekil tayin etmeni istiyor''.
Ümmü Habibe, sonrasını şöyle anlatıyor: ''Bunun üzerine, Sa'd b As'ın oğlu Halid'i çağırdım ve onu kendime vekil tayin ettim Sevincimden Ebrehe'ye kolumdaki iki gümüş bilezigimi ve parmagimdaki gümüş yüzükleri müjdesine karşilik verdim''.
Akşam olunca Necaşi, Cafer b Ebi Talib'e orada bulunan bütün Müslümanları toplamasını emretti. Toplantıda kısa bir konuşma yaptıktan sonra Necaşi şöyle dedi: ''Resulullah (s.a.v) Ümmü Habibe Bint-i Ebi Süfyan'ı kendisiyle evlendirmem için bana bir mektup yazdı. Ben de onun isteğini kabul ettim ve Ümmü Habibe'yi 400 dirhem mehir ile ona nikahladım''.
Necaşi, Efendimiz (s.a.v) adina velime verdi.
Necaşi, mehir olarak tespit edilen parayi Halid'e verdikten sonra kalkmak üzere olan Ashab-ı Kiram'a ''Oturun Evlendikleri zaman peygamberlerin yemek yedirmeleri sünnettir'' diyerek, düğün yemeği ikram etti (Üsdü'l Gabe).
Hz, Ümmü Habibe Peygamber hanesine dahil olunca bazı güzellikler zuhûr etti. Henüz İslam ile müşerref olmayan babası Ebu Süfyan'ın, Hz Peygamber'e kini ve düşmanligi azalmiş oldu Ve, nihayetinde, Mekke fethinde babasi ile birçok müşrik Müslüman olmuştur.
Bir gün Ebu Süfyan kizini ziyaret için Medine'ye gitti. Eve geldiğinde Efendimiz'in oturduğu mindere oturmak üzere idi ki, Ümmü Habibe hemen müdahale ederek, minderi aldı ve oturmasına mani oldu Ebu Süfyan bu duruma çok şaşırdı ve, ''Kızım, minderi mi benden, yoksa beni mi minderden esirgiyorsun, anlayamadım!'' dedi. Bunun üzerine Hz Ümmü Habibe;
''Bu Resulullah'ın minderidir Müşrik onun üzerine oturamaz Oysaki, sen müşriksin ve şu an necissin!'' dedi.
Hz. Ümmü Habibe, İslam'a ve Peygamberimiz'e olan sadakatini her zaman muhafaza etti. Ondan duyduğu bütün güzellikleri benimser ve yerine getirirdi. Peygamberimiz'den birçok hadis rivayet etmiştir. Bu yüce hanim sahabe Hicret'in 44 senesinde vefat etmiştir. Allah kendisinden razi olsun (Üsdü'l-Gabe)
