06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Hz.Hamne kimdir?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Hamne bint-i Cahş b. Riâb el-Esediyye'nin annesi, Abdul Muttalib'in kizi ve Rasûlullah'ın halası Ümeyme'dir. Babası Cahş, Harb b. Ümeyye ile dostluk antlaşması yapmıştı. Cahş'ın üç kızı vardı. Hamne'den başka diğer ikisi mü'minlerin annesi Zeynep binti Cahş ile Ümmü Habibe'dir. Bazı kaynaklarda Hamne ile Ümmü Habibe Aynı hanım zannedilip Hamne'nin künyesinin Ümmü Habibe olduğu söylenmiş, buna bağlı olarak da Ümmü Habibe ile evlenmiş olan Abdurrahman b. Avf'tan "Hamne'nin kocası" diye söz edilmiştir.

İslamiyet'i Mekke döneminde iken, ilk yıllarda kabul edenlerden oldu. Ayrıca Mekke'den Medine'ye ilk hicret eden kadın olduğu gibi Peygamber Efendimize ilk biat eden kadınlar arasında yer aldı. Zeyneb bint-i Cahş'in kız kardeşi olduğunda da Rasûlullah'ın baldızı olma şerefini kazandı. Peygamberimize bütün kalbiyle bağlıydı.

Cahşoğulları ailesinin hepsi de ki 20 erkek 8 kadındı.

Toptan ve hep birlikte Medine'ye hicret ettiler. Mekke'deki kapıları kapandı, evleri boş ve kimsesiz kaldı. Sonra bu evleri Ebu Ahmed'in kayınbabası Ebu Süfyan zabdetti. Bu durumu Rasûlullah'a Abdullah b. Cahş (r.a.) haber verince, Peygamberimiz ona, "Ey Abdullah! Allah, sana Cennette ondan daha hayırlı ev verirse, razı olmaz mısın?" buyurdu. Abdullah da, "Evet, razı olurum!" dedi.

Hamne (r.anha), Mus'ab b. Umeyr (r.a.) ile evlendi. Bu evliliklerinden Zeyneb isimli bir kızları oldu. Onlar mutlu bir aile hayatı yaşıyorlarken Uhud savaşı zuhur etti. Hz. Mus'ab (r.a.) bu savaşa katılarak çok büyük kahramanlıklar gösterdi. Bu savaşta şehit düşen yetmiş kadar sahabe oldu. Bunlardan biride Mus'ab idi.

İslam ordusu Uhud Gazve'sinden Medine'ye döndüğünde merak içinde bekleyen kadınlar savaşa katılan yakınlarından haber sorduklarında hiç kimse bu konuda onlara cevap vermedi. Bunun üzerine kadınlar Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'e başvurdular. Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) hepsine cevap verdikten sonra sıra Hamne'ye gelince ona kardeşi Abdullah b. Cahş'ın ve dayısı Hazret-i Hamza'nın şehit olduklarını söyledi. Hamne derin bir tevekkülle, "Allah onları bağışlasın" dedi. Veya şu şekilde bir konuşma aralarında gerçekleşti: "Hamne haber almak için Peygamberimizin yanına yaklaşınca ona, 'Ey Hamne, sabret ve Allah'tan sevabını bekle' buyurdu. Hamne (r.a.) "Kimin için sabredeyim Ya Rasûlallah?" diye sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) önce dayısı "Hz. Hamza için", sonra da kardeşi "Abdullah b. Cahş için" buyurdular. Her ikisinin de isimlerini duyan Hamne kadere teslim olarak şöyle dedi: "Bizler Allah'ın kullarıyız, ve O'na döneceğiz. Allah onlara rahmet ve mağfiret etsin. Şehitlik sevabıyla müjdelesin ve sevindirsin."

İki Cihan Güneşi Sevgili Peygamberimiz tekrar, "Ey Hamne sabret ve Allah'tan sevabını bekle" buyurdu. Hz. Hamne "Kimin için sabredeyim Ya Rasûlallah?" diye sordu. Peygamberimiz bu sefer, "Mus'ab b. Umeyr için" buyurdular. O ana kadar sabır ve metanetini hiç bozmayan Hamne, kocasının ismini duyunca, birden değişiverdi "Ah savaş, âh!" diye, feryat etti. "Vay benim başıma gelenlere" diye ağlamaya başladı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdular: "Hiç şüphesiz kadınlarda kocalarına karşı ayrı bir bağlılık vardır. Hamne dayısının ve kardeşinin ölümüne dayanabildi. Fakat kocasının vefatını duyunca metanetini koruyamadı. Fakat yine de kadere itiraz etmedi. Rasûlullah'ın dua ve tesellisi ile sakinleşti. Uhud Gazvesinde savaşanlara su dağıtan ve yaralıları tedavi eden Hamne'ye Hz. Peygamber (s.a.v.) Hayber'de 30 vesk yiyecek vermiştir.

Hamne'nin hayız dönemi bittikten sonra da kan kaybettiği ve bu durumunu kız kardeşi Zeyneb'in evine giderek Hz. Peygamber (s.a.v.)'e anlatıp hükmünü sorduğu rivayet edilmiştir. Hz. Hamne'nin ifk olayına ismi karışanlardan biri olması dolayısıyla kendisine hadd-i kazif uygulandığı da bilinmektedir. Kız kardeşi ve Rasûlullah'ın zevcesi Hz. Zeyneb'e Hz. Âişe annemiz sorulduğunda, "Ben Âişe hakkında ancak hayır biliyorum" demesine rağmen kardeşi Hamne, maalesef Zeyneb'e olan sevgisinden dolayı bu olaya karışmamıştır, deniliyor.

Mus'ab'ın vefatından sonra Aşeri-i Mübeşşere'den Talha b. Ubeydullah ile evlendi. Ondan iki oğlu oldu. Âbid ve zahid bir kimse olduğu için "seccâd" çok secde eden lakabıyla anılan oğlu Muhammed, Cemel vakasında öldürüldü. Diğer oğlu İmran Fazl b. Abbas'ın kızı Ümmü Kulsüm ile evlendi. Hamne'nin vefat tarihi bilinmiyor. (r.anha)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *