07 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Hazret-i Ebu Bekir'in ölümden önce nasihati...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

''Size her işte, her durumda Allah'ü Teâlâdan korkmanızı nasihat ederim. Hoşunuza giden işler kadar, size zor gelen durumlarda da hakikate sarılın. Şunu bilin ki, doğru söz dışında hiçbir kelam hayır ve yarar getirmez. Yalan söyleyen, yaradılış hikmetini saptırmış, bunu yapan ise, helâk olmuştur.

Büyüklenmekden sakının.

Topraktan yaratılıp, yine toprağa dönecek olan bir varlığın kibirlenmesi de, ne demek oluyor? Bugün var, yarın yok olan bir varlığın kendini beğenmesi ne kadar anlamsız!..

Çalışın ve nefislerinizi, içinde yer alacakları ölüm ötesi için hazırlayın. Önünüzde çözümü zorlaşan şeyleri Allah'ın ilmine havale edin. Öbür âleme geçmeden önce bir şey hazırlayın ki, oraya vardığınızda karşınıza çıksın. Çünkü, Allah'ü Teâlâ, ''Mahşer gününde herkes, dünyada hayır ve kötülük olarak yaptığı her şeyi hazır bulacak ve isteyecek ki, kötülüklerle arasında uzak bir mesafe bulunsun. Allah size kendinden korkmanızı emreder. Allah kullarını çok esirgeyendir.''

O halde, Allah'tan korkun, O'nun emir ve yasaklarına iyice kulak verin. Sizden önce gelip geçenlerden de ibret alın. Bununla beraber Allah dilediğini bağışlayabilir. O bağışlayıcı ve affedicidir.Kendinizi iyi tanıyın, sadece kendi noksanlarınızla meşgul olun.

Allah'ım! Bizleri de o âlemlerin Efendisine salât ve selâm etmekle şereflendir, bizleri onun havzından su içen bahtiyarlardan kıl! Allahım, sana boyun eğmemiz hususunda bize yardımcı olu! Bizleri düşmanlarımız karşısında muzaffer kıl!

''Ömrünü faydasız, boş şeylerle geçiren, tarlaya tohum ekme vaktini kaçırmış olur. Vaktinde tohum ekmeyen ise, hasat zamanı pişman olur.''

Allah'tan Af ve afiyet isteyiniz. Çünkü, mümine İslamdan sonra af ve afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir. Allaha teâlâ size dünyayı fethettirecek, açacaktır. Siz, ihtiyacınızdan fazlasını almayınız!

Siz, ihtiyacınızdan fazlasını almayınız!.

Hz. Ebû Bekir ölüm döşeğinde iken, kızı Hz. Âişe yanına gelerek, ''Ölüm gelip çattığı ve göğüs sıkıştığı vakit, artık servet bir fayda vermez'' meâlindeki beytini okuyunca, Hz. Ebû Bekir gözünü açarak: ''Bir gün bakarsın ki ölüm baygınlığı gerçek olarak gelmiş. İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir'' (Kaf, 19) ayetini okudu. Ve sonra da: ''Şu iki elbisemi yıkayın, bunları kefen olarak kullanın. Zîra hayattakilerin yenilere ihtiyacı daha çoktur'' dedi.

Yine Hz. Âişe:

''Yüzü suyu hürmetine yağmur yağan, yetimlerin baharı ve dulların koruyucusu'' meâlindeki beytini söyleyince, Hz. Ebû Bekir: ''O, dediğin, Resûl-i Ekrem'dir'' buyurdu.

Ebû Bekir'in hastalığı ağırlaşınca yanındakiler: ''Bir doktor çağıralım da sana baksın'' dediler. Hz. Ebû Bekir: ''Benim tabibim bana baktı ve ben dilediğimi yaparım diye söyledi'' dedi.

Selman-ı Farsî ziyâretine gelerek: ''Bize öğüt ver'' dedi.

Hz. Ebû Bekir: ''Allah'u Teâlâ size dünyayı fethettirecek, kapılarını açacaktır. Siz, ihtiyacınızdan fazlasını almayınız. Bilmiş ol ki, sabah namazını kılan kimse, Allah'ın himâyesindedir. Allah'ın hakkını küçümseme, zîra yüzüstü seni Cehennem'e atar'' dedi.

Hastalığı ağırlaşıp artık iyileşmek ümidi kesildiği vakit, Hz. Ömer'i çağırtarak ona şöyle öğüt verdi: Bilmiş ol ki; ''Allah'u Teâlâ'nin, insanlar üzerinde gündüzde hakki var, onu gece kabûl etmez; gece hakkı var, onu da gündüz kabûl etmez. Farzlar ödenmedikçe nâfileleri kabûl etmez.''

''Şâyet bu vasıyyetime riâyet edersem, ölümden daha sevimli olarak ulaşacağın bir yitiğin olmaz ki, ölüm muhakkak seni de bulacaktır. Şâyet dediklerime riâyet etmezsen, ölümden daha arzulamadığın bir kaybın olmayacak. Hâlbuki o yine seni yakalayacaktır. Ondan kendini kurtaramazsın'' dedi.

Hz. Ebû Bekir de: ''Ölmeden önce şu anlatacaklarimi okuyanlarin ruhu ufûk-ı mübîne yükselir'' dedi. Onların: ''Ufûk-ı mübîn nedir?'' diye sormaları üzerine, Hz. Ebû Bekir:

''O, Arş'ın önünde geniş bir ovadır. Akar suları, bahçeleri ve bol meyveleri vardır. Buraya her gün yüz rahmet iner. Şu duâya devam edenin, ölünce ruhu bu makama yükselir.

Dua şudur:

''Allah'ım, hiçbir ihtiyacın olmadan ve karşılıksız olarak mahlûkatı yarattın. Sonra da birini Cehennem'lik, diğerini de Cennet'lik olarak ikiye ayırdın. Sen beni Cehennem'liklerden değil, Cennet'liklerden kıl. Allah'ım, insanları yaratmadan önce fırkalara ayırdın. Kimini şakî, kimini saîd, bir kısmını azgın ve sapık, bir kısmını da doğru yolda kıldın. Sana isyân ile beni azdırma.

Allah'ım, herkesin ne yapacağını, onları yaratmadan önce de bilirdin. Senin bilginde değişiklik olmaz. Ve ilminin dışına çıkılmaz. Sen beni, ibâdetinde dâim kullarından eyle. Allah'ım, sen dilemedikten sonra kimse dileyemez. O hâlde benim sana yaklaşmamı dilememi dile.

Allah'ım, kullarının bütün hareketlerini sen takdîr ettin. Senin iznin olmadan bir şey kımıldayıp hareket edemez. Bütün hareketimi senin rızâna uygun kıl. Allah'ım, hayrı şerri ve her birini işleyecekleri sen yarattin. Beni, bu iki kismin iyilerinden, hayir işleyenlerinden kil.

Allah'ım, Cennet ve Cehennem'i sen yarattın. Herbirinin adamlarını da yarattın. Beni Cehennem halkından değil, Cennet ehlinden eyle. Allah'ım, bâzı kimseler hakkında sapıklığı irâde ettin ve onların göğüslerini daralttın. Sen benim göğsümü iman nûru ile genişlendir ve kalbimi îmân nûru ile süsle.

Allah'ım, bütün işleri sen sevk'u idâre edersin ve sana yönelirler. Öldükten sonra beni temiz bir hayâta ulaştır ve beni sana yaklaşanlardan kıl.

Allah'ım, başkalarına güvenerek sabahlayıp akşamlayanlar varsa da, benim îtimadım her an sanadır, ümidim sendedir. Kuvvet ve kudret senindir. Sana güveniyorum, Allah'ım'' de, dedi ve bütün bunların Allah'ü Teâlâ'nın kitâbında olduğunu bildirdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *