Kuduri kimdir...?
Ebu'lHasan Ahmed bin Muhammed bin Cafer el-Hemedânî
Asrında Irak'ta hanefî alimlerin reisliğini elde etmiş, takva sahibi kâmil bir üstad idi.
Münazara ve mübahasayı çok arzu ederlerdi. Hatta hayatının ekseriyeti bu suretle geçmiştir. Hanefî imâmların'dan Ebu Hamid İsfahanî ile birçok sohbetlerde bulunmuşlardır. Hanefî mezhep olup birçok büyük meşayihten hadîsi şerif rivayet eylemiştir.Hatip Bağdadî, kendisini büyük meşayihler zümresinde zikretmişlerdir. Çok güzel bir ifadeye malik olduklarından, tatlı beyanları ile birçoklarını fıkhı şerif'e ısındırmışlardır. Hicrî 362 senesinde dünyaya teşrif etmişlerdir. Kudûrî, ''çömlek'' manasında olan ''Kuduri'' kelimesinden gelmiştir.Kendisinin bu ada nisbet yönü anlaşilamamiştir. Samaî, bu hususta bir şey söylememektedir. Muteber tarihlerin beyanina göre ''Kuduri Bagdat dolaylarinda bir köy imiş. Orada dogmuşlar. Hatta, fikha dair telif ettigi ''Kudurî'' adındaki meşhur kitabı bu isimledir. Adı geçen bu eseri ''Hidaye'' adlı eser sahibi ''Muhtasar'' ismindeki kitabına zemin olarak almış ve Hüsam'ın ''Cami'us-Sağir'ini dahi birleştirip ''Hidaye'' namı altında telif etmiştir.''
Kudûrî Hazretleri, fıkıh ilmini, Ebu Abdullah Muhammed bin Yahya el-Cürcani'den okumuştur. Birkaç tabakadan sonra Imâm Azam Hazretlerine varir. Kendisi dahi üçüncü tabakadan sayilir. Haiz oldugu imtiyazi kitabinin önsözünde beyan etmişlerdir.
Fakihlerden ''Akta'' denmekle maruf olan Ebu'nNasr Ahmed bin Muhammed ve Abdulvahid bin Ali, Kudûrî Hazretlerinden fıkhı şerif okumuşlardır. Hazret, hayatı'nın çoğunu Kur'an tilavetiyle geçirmiştir. ''Muhtasar Sarhî'' isimli muteber kitaba mükemmel bir şerh yapmişlardir. Fikhi şerife yüksek hizmetleri geçen Kudûrî Hazretleri, Şafiî ile Hanefî mezhepleri arasinda ihtilaf bulunan şer'i meseleleri bir araya getirerek 7 ciltten ibaret olan ''Tecvid'' isimli mühim eseri telif etmiştir. Bununla iktifa etmeyen bu gayretli fakih, hanefî imâmlari arasinda vuku bulan ihtilaflari toplayarak mükemmel eserlerine paha biçilmez bir yeri olan ''Takribi'' isminde bir kitap daha yazdı. Bu kitabında İmâm Azam ve eshabı arasın'daki ihtilaf meselelerini delilsiz olarak beyan eder. Sonra başka bir takrib daha yazarak meseleleri delilleriyle birlikte zikreder. Muhtasar adli eserini Muhammed ismindeki oglu adina telif etmişlerdir.
Hicri 428. senede recep ayinin perşembe günü bu fani âleme veda etti. Kaybindan bilcümle irfan ehli hüzne gark olmuştur. Vefatinda herkesin gözlerinden yaş akmiş, mübarek naaşlari Bagdad'a yakın bir köyde defnedilmiştir. Sonradan naşı çıkarılarak Bağdat Caddesinde Mansuriye kabristan'ında mağrifet toprağına tevdi olunmuştur.
Ruhu şadolsun.
