Hem Kel Hem Fodul
Hala burunlarından kıl aldırmıyorlar.
Şu Avrupa Birliğine dikkatli bakın dostlar,
En önemli üç üyesinden biri, İngiltere sallanıyor.
İspanya patladı patlayacak.
İtalya"nın bile adı geçiyor.
Yunanistan yerlerde,
AB desteğini çekse, açlıktan ölecekler.
Macaristan, Romanya, Bulgaristan,
Portekiz
Hepsi ekonomik krizin kıyısında.
IMF bile "mali durumunuzu düzeltin" diyerek kendilerini uyardı.
Küçük bir sarsıntı bunalımı açığa çıkaracak.
Birliğin Amiral Gemisi, Almanya;
O da ihracat liderliğini Çin"e kaptırıp üçüncü sıraya düştü.
Almanya"nın Birlik içindeki konumu farklı,
Onlar üretici, ihracatçı, öteki üyeler pazar durumda.
Ancak görünen o ki birlik Almanya"ya yetmiyor.
Türkiye üzerinden bir yerlere ulaşmak istiyor,
Yani bizim işbirliğimize ihtiyacı var.
Ama bunu belli etmeyip burnundan kıl aldırmıyor.
Enerji yönünden ihtiyacı var.
Yeni pazarlar yönünden ihtiyacı var.
Ortadoğu'ya duyarsız kalmama yönünden ihtiyacı var.
Kafkaslar yönünden ihtiyacı var.
Asya"ya ihracat yönünden ihtiyacı var.
Ama biz hala onlar için "PARYA" görüntüsündeyiz.
İmtiyazlı Ortaklık lafını ağzından düşürmüyor.
Çünkü kadın Hıristiyan Demokrat.
Birliğin bir Hıristiyan Kulübü olduğuna inanıyor,
Bu sebeple birlikte bir Müslüman ülkenin olması onun açısından "KABUL EDİLEMEZ" bir durum.
Yani HAÇLI zihniyeti.
Türkiye ile Almanya arasında o kadar tezatlar var ki!
Düşünün Almanya"nın lideri Türkiye"ye geliyor,
Yüzlerce işadamı ile.
Amacı ne?
Yeni anlaşmalar imzalamak.
Ekonomik olarak Almanya"ya artı değerler yaratmak.
Türkiye ile Almanya"nın ticaret hacmi ne?
Yaklaşık 45 milyar dolar.
Yani yüksek bir sermaye akışkanlığı var.
Alıyoruz veriyoruz.
Bizim en çok ticaret yaptığımız ülke.
Birlik içinde de iyi bir ticari partneriyiz..
Almanya"nın bizi yağla balla beslemesi gerekirken,
Merkel Hanımefendi çıkıp hala imtiyazlı ortaklıktan bahsedebiliyor.
Ticaret yapalım diyor
İyi güzel de, bizim işadamlarımız sizinle anlaşmalar imzalıyor,
Paralarını transfer ediyor,
Sermayelerini gönderiyor,
Ama kendileri gidemiyor.
Çünkü Almanlar "VİZE" verirken bir tek "ANAMIZIN NİKÂHINI" istemiyorlar.
İş yapalım ama işadamlarınız gelmesin.
Kör mantığa bakın?
Böyle saçmalık olur mu?
Kırk yıldır bu kapıdayız, Avrupa"nın bize bakışını hala kıramadık.
Çünkü kendi uygarlıklarında bize yer vermek istemiyorlar.
Onlar bizi sadece "PAZAR" olarak görüyorlar,
Birlik dışındaki tüm ülkelere bakış açıları bu.
Ama en büyük ihracatı bizim gibi ülkelere yapıyorlar,
Ne yazık ki!
Vize için sürülen bahanelere bakın,
Yasadışı göçte Türkiye transit geçiş yeri.
İyi de bu Yunanistan için de aynı,
İtalya için de aynı, İspanya için de aynı.
Adam denizden derme çatma gemilerle sınırına dayanıyor.
Atsan atılmaz satsan satılmaz.
Bizim ne suçumuz var.
Bence Sayın Merkel"de saçmalıyor,
Her konuda
Ayrı Kıbrıs Davasında olduğu gibi;
"Kıbrıs"a limanları açın",
İyi de Kıbrıs Annan Planına evet dedi,
Siz niye sözlerinizi tutmadınız,
Niçin hala Kıbrıs insanını açlığa mahkûm ediyorsunuz?
İzalosyonları niçin kimse hatırlamıyor?
Bu insanlığa sığar mı?
Merkel"in elindeki ikinci dayatma İran,
"Yaptırımlara destek çıkın" diyor.
İran nükleer bomba ile fazla oynamasın.
Peki, İsrail ne iş yapıyor?
Adaların elinde Ortadoğu'yu haritadan silecek kadar nükleer başlık var.
Niçin? Bu dosya açılmıyor?
Niçin İsrail"in elindeki atom bombaları görmezden geliniyor,
ATOM Bombası sadece siz batılıların elinde mi? Olmalı?
İstediğinizde, istediğiniz ülkeyi sindirin,
Ama size karşı birisi diklendiğinde "NÜKLEERİ" kullanarak korkutun.
Sonra da bize inandırıcı olun, destek isteyin.
Hadi canım sende.
Bence İran bir kenara iç ve dış tehditlere,
Büyük Ortadoğu Projesi gibi ihanet planlarına karşı Türkiye"nin askeri olarak daha da güçlenmesi gerekir.
Bunun yolu da bir an önce nükleer silah elde etmek.
Adı bile karşınızdakini durdurur.
Kıbrıs adası büyüklüğündeki İsrail"e yan bakılmamasının iki ana nedeni var?
Birincisi arkasında ki bu Hıristiyan Kulüpleri, İkincisi de elindeki ölümcül nükleer başlıklardır.
