07 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Dinimizde harama bakmak...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Meşhur fâkih İbni Hacer El-Heytemi, şöyle der:

''Pek çokları, şehvetle yabancı kadına bakmayı, ellemeyi ve kapalı bir yerde yalnız kalmayı kebâirden saymışlardır.''

(Buhârî ve Müslim)

Ebû Hureyre (r.a.) den rivayetlerinde Resûl-i Ekrem:

''Gözlerin zinası mahremi olmayan kadınlara şehvetle bakmaktır. Kulakların zinası, dinlenmesi yasak olan sözleri dinlemektir. Dilin zinası, konuşulması haram olan şeyleri konuşmaktır. Elin zinası, yabancı bir kadının uzvuna şehvetle yapışmaktır. Ayak zinası da gidilmesi yasak olan yere odunlarını atmaktır. Kalbin de zina temennisi ve arzusu vardır. Tenasül uzvu, bu a'zanın arzularını ya gerçekleştirir, yahut yalanlar.''buyurmuştur.

Taberâni'nin rivayetinde Resûl-i Ekrem şöyle buyurmuştur:

''Ya gözlerinizi bakılması yasak olandan kapatır ve mahrem yerlerinizi korursunuz, ya da Allah yüzlerinizi çevirir.''

Tirmizi'nin hasen ve garip olduğunu söylediği rivayetinde Resûl-i Ekrem:

''Ey Ali, senin için cennette bir hazine vardır ve sen her yönü ile ona sahihsin. İlk ve ani bakıştan sonra ikinci defa bakma. İlk karşılaşma sana bağışlanmıştır, fakat İkinci defa durup süzmen, sana bağışlanmaz.'' buyurmuştur.

Resûl-i Ekrem Allahu Teâlâ'nın şöyle buyurduğunu da Taberani haber vermiştir:

''Yabancı kadınları gözle süzmek, İblis'in oklarından zehirli bir oktur. Her kim benden korktuğu için yabancı kadınlara bakmayı terkederse, kalbinde tadını tadacağı bir imanı ona bahşederim.''

İsbahani'nin rivayetinde Resûl-i Ekrem şöyle buyurmuştur:

''Kıyamet günü bütün gözler ağlayacaktır. Ancak haramdan sakınan, Allah yolunda uykusuz kalan ve Allah korkusundan sineğin başı kadar göz yaşı akıtanlar müstesnadır.''

Taberâni'nin sahih bir rivayetinde Resûl-i Ekrem:

''Üç kimse vardır ki kıyamet günü onların gözleri ateşi görmeyecektir: ''Allah yolunda uykusuz kalan göz, Allah korkusundan ağlayan göz ve Allah'ın bakmasını yasakladığı şeylerden sakınan gözdür.'' buyurmuştur.

Yine Hakim'e göre sahih olan bir rivayette Resûl-i Ekrem:

Siz altı şeyi yapacağınıza dair bana söz verin, ben de sizin cennete girmenize kefil olayım: ''Konuştuğunuz vakit doğru söyleyin, va'dettiğiniz vakit va'dinizi yerine getirin, size bir şey emânet edildiğinde onu ehline ödeyin, iffetinizi koruyun, gözlerinizi yumun ve ellerinizi çekin.'' buyurmuştur.

Taberâni'nin sahih sened ile rivayetinde şöyle buyurulmuştur:

''Sizden birinizin başina demirden bir çivi çakilmasi, kendisine helâl olmayan bir kadini ellemesinden daha hayirlidir.''

Yine Taberâni'nin rivayetinde Resûl-i Ekrem:

''Sakın yabancı kadınlarla tek başına bir arada kalmayın bundan son derece sakının. Nefsimi kudret elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki, bir kadınla bir erkek tenha yerde bir araya geldiklerinde aralarına şeytan girer. Bir kimsenin çamur veya balçıkla sıvanmış domuza temas etmesi, kendisine helâl olmayan yabancı bir kadına omuzlarının temas etmesinden daha hayırlıdır. Yani bir kimsenin bu murdar hayvana yaklaşması, yabancı kadına yaklaşmasından daha ehvendir.'' buyurmuştur.

Resûl-i Ekrem:

''Allah'a ve âhiret gününe imanı olan kimse, aralarında mahrem bulunmayan yabancı bir kadınla bir arada bulunmasın.'' buyurmuştur.

Buhâri ile Müslim'in rivayetlerinde Resûl-i Ekrem:

''Yanında mahremi bulunmaksızın kadınların yanına girmekten sakınınız, '' buyurdu. Bunun üzerine Ensar'dan birisi:

''Ya Resûlallah, erkeklerin akrabasına ne buyurursunuz?'' diye sordu. Resûl-i Ekrem:

''Onlarla halvet yalnız bir arada bulunmak ölümdür.'' buyurdu.

Erkeğin kadına bakması haram olduğu gibi, kadının da erkeğe bakması haramdır.

Bazı ilim erbabı, Mescid-i Nebevi'de harbelerle oynayan Habeşileri, Hazret-i Aişe validemizin seyretmesini, kadının erkeğe bakmasında bir mahzur olmadığına delil olarak göstermeye çalışmışlarsa da, Abdü'l-Vehhab Şarani, bu vak'anın hicab ayeti gelmezden önce cereyan ettiğini açıklamaktadır.

Ümmü Seleme validemizin naklettiği bir Hadis-i Şerif, bu hususu açığa kavuşturmaktadır. Hicab ayetinin gelmesinden sonra, günün birinde Zevcat-ı tahirattan Ümmü Seleme ve Meymune validelerimiz, Resulullah (sav)'in huzurunda oturuyorlar idi. Ashabtan Abdullah bin Ümmü Mektum, hane-i saadete geldi. Resulullah Efendimiz (sav), zevcelerine hitaben, "Örtünüze bürününüz" buyurdu. Validelerimiz, "Ey Allah'ın Resulü (sav), o âmâ değil mi? Bizi görmez ve tanımaz" dediler. Resul-i Ekrem(sav) şöyle buyurdular: "Sizler de mi âmâ sınız? Siz onu görmüyor musunuz?"

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *