Euro Batabilir mi?
Öncelikle gözümüz aydın!
Avrupa Birliği nihayet resmi bir belgesine,
İmtiyazlı ortaklık ibaresini koydu.
Avrupa Parlamentosu dilinin altındaki baklayı çıkardı.
Merkel-Sarkozy ikilisinin peşine takılmış oldu.
Adamlar haklılar,
Şu anda bizi düşünecek halleri yok.
Hatta bizi içlerine alacak halleri hiç yok.
Ekonomilerinde ateş bacayı sarmış durumda.
Batık durumda birçok ülke var.
Bu ülkeler dillendiriliyor ama resmi olarak durumları ele alınmıyor.
Çünkü domino taşı gibi diğerlerinin onları izlemesinden korkuluyor.
Öncelikle Yunanistan.
Son yüzyılın en büyük kurtarma paketi hazırlandı.
Yaklaşık 120 milyar EURO.
Yani 150 milyar dolar.
Korkunç bir para.
Bu da Yunanistan ekonomisinin nasıl içler acısı bir durumda olduğunu gösteriyor.
Bu paranın bile Yunanistan"ı kurtarıp kurtarmayacağı şüpheli.
Parayı verenlerin durumu ise daha kötü,
Şimdiden verdiklerini geri alıp alama korkusu bu ülkeleri sardı.
Ve son günlerde yatırımcıların ve uzmanların dillendirdiği iki ülke,
İspanya ve Portekiz.
Durumları kötü.
Dünya Euro"nun batacağını konuşuyor.
Ancak gerek Avrupa Maliye Bakanı, gerekse bu ülkelerin ekonomi bakanları ser verip sır vermiyorlar.
Ekonomilerinin iyi olduğunu söylüyorlar.
Gerçekten de öyle mi?
Piyasalardaki görüntülere baktığımızda öyle olmadığı net olarak görürüz.
İspanya"nın kuzeydeki iki bankası alarm verdi,
Batma noktasına geldiklerini deklare ettiler.
Portekiz"de de "BATIK" çığlıkları geliyor.
Bu ki ülkenin "SALLANTIDA " olma korkusu da dünyayı sardı.
Öncelikle Amerika.
Avrupa korkusu en çok yenidünyayı etkiledi.
Borsaları üç günde yüzde altı düştü.
Amerika"nın etkilenmesi doğal,
Çünkü Avrupa Birliği ile ticaret hacmi,
Parasal ilişkileri,
Ve de yatırımları en çok olan ülke.
Bu sebeple genel ekonomi verileri iyiye gitmesine rağmen,
Amerika borsaları, Avrupa korkusu ile düşüyor.
Dünya da öyle.
Brezilya borsası düşüyor,
Çin borsası düşüyor,
Asya borsaları düşüyor,
Rusya borsası düşüyor,
Çin borsası düşüyor.
Özetle Avrupa"nın yükselen ateşi etrafını da yakıyor.
Çünkü biliyorlar ki bunun sonu yok.
Öncelikle İspanya ve Portekiz.
Bu iki ülkenin ekonomileri, Yunanistan"la kıyaslandığında devede kulak gibi.
Çok büyükler.
Finanse edilmeleri öyle 150 milyar dolarla olmaz.
Trilyon dolara ihtiyaç var.
Bunu birlik karşılayabilir mi?
O belli değil.
Yunanistan"da bile bayağı mırın kırın ettiler,
Çünkü bir iki ülke hariç kendi bünyeleri de pek iç açıcı durumda değil.
İngiltere"nin bile adının batma endeksinde geçtiğine göre,
Varın ötesini siz düşünün.
Özetle dostlar refah kıtası sallanıyor.
Sarsıntı pek öyle iki-üç şiddetinde değil.
Yıkıcı düzeylere geliyor.
Artçılarının çok daha yüksek olacağını tahmin ediyoruz.
Bu şartlar göz önüne alındığında "TÜRK" küçük yatırımcılarına seslenmek istiyorum.
Türkiye"nin de genel durumu pek öyle iç açıcı değil.
Dış borcumuz fazla, cari açığımız üst düzeyde,
Avrupa ile parasal ilişkilerimiz yüksek,
İşsizlerimizin durumu ekonomimizin aynası gibi.
En önemlisi borsamız.
Hisse senetleri çok pahalı.
Endeks üç kat yükselmiş durumda.
Bu görüntüye bakın borsadan senet almak pek akıl karı değil.
Avrupa"da ki genel durum netleşene kadar,
Borsadan uzak durmakta yarar var.
Az olsun sizin olsun misali,
Vadeli mevduata veya hazine bonolarına yatırım yapılabilir.
Ayrıca önümüzdeki günlerde seçim var.
Herhangi bir partinin "TEK BAŞINA" iktidar olmama durumu olabilir.
Bu da borsaları olumsuz etkileyebilir.
Bu sebeple borsaya şut.
Doları tut.
Mevduat ve bonoya yatırıma devam.
