AKP'nin Eti-Budu...

TOPRAĞA sakal düşse yeşeren bir coğrafyada tarımı bitirdiler... Meralarıyla, ucu-bucağı görünmeyen bir coğrafyada hayvancılığı bitirdiler... Şimdi de kalkmış, ''eti bir kaç kuruş ucuzlatacağız'' diye gurur mu duyuyorsunuz?

O yüksek tepelerinizden inin halkın içine de gerçekleri oralardan görün...

Hükümetimiz veya padişahımız; günü kurtarmak için bizi yine bir konuda daha dışa bağladı.

Ne diyelim durmak yok yola devam...

''Yandaş ve yoldaş medya''da kırmızı et ithali övülüyor, ''et fiyatları ucuzlayacak'' haberleri veriliyor.

Bu tür oyunlarla Türkiye tarımını ve hayvancılığını yok ettiler. Turgut Özal'ın yolundan gidenler hâlâ "et fiyatları ucuzlayacak" laflarıyla halkı kandırmaya devam ediyor.

Kimse dünyada neden gelişmiş ülkelerin et ithali yapmadığına dikkat çekmiyor. Deli dana hastalığını kimse gündeme getirmiyor.

Et ve Balık Kurumu canlı kasaplık sığır ithalatı için harekete geçti. ''4 Mayıs'' dendi, ihale iptal edildi. 20 Mayıs'ta da son karar verildi.

Açıklamaya göre, Ürdün merkezli Khaled Hijazi&Ghosheh Ltd. Co firmasının, 1, 2, 4, 6, 7, 8 ve 9'uncu kısımlar için verdiği 20 milyon 75 bin dolarlık teklifi uygun bulundu.

Slovakya merkezli Dituria-S S.R.O firmasının 3'üncü kısımda 500 ton sığır için verdiği 1 milyon 272, 5 bin avroluk teklif de onaylandı.

Avusturya merkezli Altıntern Handels GMBH firmasının 5. kısımdaki bin ton sığır ithalatı için verdiği 2 milyon 740 bin avroluk teklif uygun bulundu.Almanya merkezli Hacılar Helal Et Kombinası'nın 10. kısımda bin ton sığır için verdiği 2, 7 milyon avroluk teklif de onaylandı.

EBK ihale ile ilk etapta 8 bin ton canlı kasaplık sığır eti alacak. İhale; ABD (Teksas, Alabama ve Washington eyaletleri hariç), Brezilya (Parana bölgesi hariç), Uruguay, Arjantin (Corrientes ve Misiones bölgeleri hariç), İzlanda, Norveç, Estonya, Litvanya, Letonya ve Macaristan bölgelerindeki sığırların alımına açık olacak.

Angus, Hereford, Simmenal, Charolais, Limousin ve Brown Swiss ırkından belirlenecek sığırların yaşlarının 14 ay ile 24 ay arasında olması, ağırlıklarının ise 450 ile 700 kilo arasında bulunması şartı aranacak.

UZMANLAR UYARIYOR

TÜRK Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Mehmet Alkan bakın tüketiciyi, üreticiyi nasıl uyarıyor: ''Türkiye, 1980-84 yılları arasında toplam ihracatı 5 ilyar dolar iken, Ortadoğu ülkelerine yılda 300- 400 milyon dolarlık kırmızı et ihracatı gerçekleştirmekteydi.

1980'li yılların ikinci yarısında yapılan damızlık ithalatı, 1990 yılında başlayan kasaplık hayvan ve et ithalatları, ülke hayvancılığına hiçbir katkı sağlamadığı gibi, 80'li yıllardan günümüze özellikle küçük baş hayvan sayılarımızda çok daha fazla olmak üzere hayvan sayılarında hızlı bir düşüş yaşanarak günümüzün şartları oluşmuştur.''

GEÇMİŞİ HATIRLAYIN

AKP tarımı bitirmesinin ardından artan et fiyatlarını düşürmek için çareyi et ithalatında buldu.

Bakalım bu et ithalatının altından hangi yandaş zengin olarak karşımıza çıkacak?

Hafızanızı yoklayıp 7 yıl öncesine dönerseniz bu manzarayı yaşadığımızı da hatırlarız.

2003'te mısırın vergisi yüzde 20'ye indirilince zamanın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlu Abdullah Unakıtan, binlerce tonluk ithalat yapmıştı. Abdullah Unakıtan, sahibi olduğu AB Gıda A.Ş. kanalıyla 2003 yılında, mısırda gümrük vergisinin yüzde 80'den yüzde 20'ye indirilmesinin ardından 4 bin ton, 2004 yılında da 582 ton mısır ithal etmişti.

Kemal Unakıtan da suçlamalar ve tartışmalar karşısında, "Herkes gibi benim oğlumun da işi var. Yüz binlerce tavuğu var. Mısırı içeriden de alır dışarıdan da alır" demişti.

AKP 80 yılın kazanımlarını bitirdi.

Şimdi geldiğimiz noktaya bakınız. İlkokul 4-5. sınıf coğrafya kitabında ülkelerle ticaretimiz konuları işlenirdi.

Bizler o yıllarda İzmir'in ihracat, İstanbul'un ithalat limanı olduğunu öğrenmiştik.

Savaş sonrası kurulan cumhuriyetin 10. yılında dış ticaretimiz ilk defa fazla vermişti. Ülkemizin o zaman ihracatı tarıma dayanıyordu. Pamuk, tütün, üzüm, fındık, zeytin-zeytinyağı, hububat, susam, haşhaş, et vb. birkaç daha tarım ürünleriydi ihraç mallarımız.

Bunlar son zamanlarda tedavülden kaldırıldı.

Hele son AKP döneminde köküne kibrit suyu döküldü.

AKP tarımı bitirdi. Şikayet edenlere ''ananı da al git'' denildi.

Tarımda ve hayvancılıkta kendi kendine yeten bir ülke iken, bakın ne hallere düştük.

Bir zamanlar Özal, İran karpuzunu soktu Türkiye'ye ve hâlâ çıkmadı.

Yarın Anadolu bozkırında "Buffalo" avına çıkarsak şaşırmam.