09 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Efendimize verilen en yüce mertebe...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

FEYZ ve bereketin coştuğu mübarek gecelerden biri de Mirac Gecesidir. Mirac; bir yükseliştir. Bütün beşeri hislerden temiz bir kulluğa, en yüce mertebe'ye terakki ediştir.

Bu kutlu seyahat, mucizelerin en büyüğüdür. Miraç, Kur'ân-ı Kerim'de âyetlerle sabittir. Bu İlâhi yolculuğun ilk merhalesi olan Mescid-i Aksâ'ya kadarki safha Kur'ân'da şöyle anlatılır:

''Âyetlerimiz'den bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O, her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.'' (İsra, 1)

''Mescid-i Aksâ'dan başlayarak, semâ'nın bütün tabakaların'dan geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır.'' Bu safha da Necm Sûresinde şöyle' anlatılır:

''O, ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O'nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O'nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, o'nun yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.'' (Necm, 7-18.)

***

Receb ayı'nın 27. Gecesi Cenab-ı Allah'ın daveti üzerine Cebrail Aleyhis-selâ'mın rehberliğin'de Peygamber Efendimiz Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksâ'ya, oradan semaya, İlâhî huzura yükselmesidir. Kudüs'e gelmeden yol üzerinde Hz. Musa'nın makamına uğradı, orada iki rekât namaz kıldı ve sonra Mescid-i Aksâ'ya geldi. Orada bütün peygamberler kendisini karşıladı. Miraçını kutladılar. Efendimiz, burada peygamberlere iki rekat namaz kıldırdı ve bir hutbe okudu.

Rivayette göre, Hz. İsa'nın doğduğu yer olan Betlaham'a uğradı, orada da iki rekât namaz kıldı. Ve Kubbetü's-Sahra denilen yerden Miraca yükseldi.

Sema'nın bütün tabakalarına uğradı.

Sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan; Hz. Adem, Hz. Yahya ve Hz. İsa, Hz. Yusuf, Hz. İdris, Hz. Harun, Hz. Musa ve Hz. İbrahim gibi peygamberlerle görüştü, Onlar'da kendisine ''Hoş geldin'' Ya Muhammed diyerek, tebrik ettiler.

Bundan Sonra Cebrail ile birlikte Sidretü'l-müntehâ'ya yükseldiler. Efendimiz, hergün yetmiş meleğin ziyaret ettiği Beytü'l-Ma'mur'u ziyaret etti.

Hz. Cebrail'in buradan öteye gitmesi mümkün değildi. Efendimiz, Cenab-ı Hakkın cemalini gördü.

Süleyman Çelebi'nin söylediği gibi:

''Aşikâre gördü Rabbü'l-izzeti

Âhirette öyle görür ümmeti''

Peygamberimiz, Cebrail'in rehberliğin de bütün âlemleri gezdi, gördü ve Mekke'ye döndü.

Bu kutlu yolculuğa müşrikler inanmadılar.

Hz. Ebû Bekir, ''Eğer bu sözleri ondan duymuşsanız şeksiz şüphesiz doğrudur'' diyerek, tasdik etti ve bundan sonra Hz. Ebû Bekir ''Sıddîk'' ünvanını aldı.

Peygamberimiz, bütün iman hakikatlerini gözleriyle gördü.

Melekleri, Cenneti, âhireti, hattâ Cenab-ı Hakkın nur cemâlini gözleriyle müşahede etti. Sözlerinde ve vadinde en küçük bir hilafı, aksi beyanı olmayan o yüce insan mü'min ruhlara manen şöyle diyordu: ''Sizin inandığınız, melekleri, âhireti, Rabbinizin Nur cemâlini bizzat gördüm; bu iman esasları vardır, mevcuttur; tereddüt ve şüphe etmeyiniz.'' Efendimiz, ebedî saadet definesi'nin anahtarını alıp getirmiş, cinlere ve insanlara hediye etmiştir. Efendimiz, kendi gözüyle Cenneti görmüş,

bu manevi nimetin Cennette mü'minlere de nasip olacağı müjdesini verdi. ''Ayın on dördünü nasıl açıkça gözünüzle görüyorsanız, Rabbinizi de öyle Cennette apaçık göreceksiniz'' buyurarak, bu ezelî müjdeyi bizlere hediye olarak getirmiştir.

***

Efendimizin mir'acı ülkemize ve dünya müslümanlarına barış, huzur, bereket ve kardeşlik bağları'nın güçlenmesine vesile olmasını dilerim.

Mirac kandiliniz mübarek olsun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *