Çılgın Rotaryanlar
Saban "Eczacı kardeşim Neslihan"ın "KALKIN" borusu ile ayaklandık.
Bugün TOROS"LARA tırmanacağız.
Mersin Rotary Kulübünün "MİKRO" projesini yerinde göreceğiz.
Şimdi , mikro projede nedir? Diyeceksiniz?
Kısaca Bengaldeş"li "EKONOMİST" Muhammed Yakup"un küçük ölçekli ekonomi buluşu.
Özünde küçük işletmelere yardım yatıyor.
Bankalar; köylü,
Küçük esnaf,
Küçük çiftçi,
Türündeki yapılanmalara genelde kredi vermiyorlar,
Geri dönüşü olmayacağından korktukları için.
İşte Muhammet Yakup "Yoksulluğun olmadığı dünya" adlı kitabı ile
sivil yapılanma ve de yardım kuruluşlarını yapılandırarak,
Bu kısır döngüyü kırmış.
Ve ihtiyacı olanlara ulaşmış.
Bu genel bilgilerden sonra öze dönelim.
Misafir olduğumuz Oktay Baba"nın Yazlığının olduğu Caltana Tatil Sitesinden Toros"lara doğru kıvrıldık.
Yanımda 35 yıllık dostum Eczacı Levent Uslu var,
Hala çocuk ve hala aynı çocukça şakalarına devam ediyor.
Belli ki günümüzü iyi geçirtecek.
Yolumuz BOZKURT Yuvaları ile dolu.
Erdemli,
Limonlu,
Pece,
Çeşmeli, Arpaç Bahşiş.
Buraları Yörük obaları.
MHP"nin kaleleri.
Zararlı faaliyetlere burada geçit yok.
Yanık tenli, sarkık bıyıklı, geniş omuzlu TÜRK çocukları ortalıkta boy gösteriyor
Tek canımızı sıkan,
Mersin"in aşırı nemli havası.
O kadar sıcak ki,
Anlatılmaz yaşanır türünde.
Sanki buharlaşıp UÇMAĞA Yolculuğa çıkacağız.
Şoförün otobüsün direksiyonunu ana yoldan Toros"lara kırması ile çilemiz sevince dönüştü.
Çünkü yolumuz dağlara,
Nemin olmadığı, serin yaylakların olduğu yöne.
Otobüsümüzün içi sanki bir çığlınlar ordusu.
Genel Cerrahlar, Avukatlar. Eczacılar, doktorlar, ögretim görevlileri.
Her meslekten,
En iyilerinden birileri var.
Ama burada önemli nokta meslekler değil,
Uyum.
Gideceğimiz köy olan "ÇÖMELEK" ekibi,
Adeta bir çığlınlar çetesi.
Espriler, gülüçükler, takılmalar, havada uçuşuyor.
Yanımda Oğuz isimli bir Genel Cerrah oturuyor.
Mesleğinin en iyilerinden,
Ve projenin mimarlarından.
Gazeteci olduğum, Neslihan Uslu tarafından yüksek sesle deklare edilince,
Bir anda ilgi odağı oluyorum.
Oğuz Hocam başlıyor anlatmaya;
Biz, Mersin Rotarileri, Norveç Rotarilerı ile işbirliğine girerek bir mikro proje geliştirdik.
Bu proje kapsamında aldığımız yardımlarla Toros"lerın tepesindeki fakir bir köy olan, ÇÖMELEK"e ilk etapta 15 inek getirdik.
Holştayn türü.
Hollanda"dan.
Ve burada modern tesisler kurup ineklerin üremesini sağladık.
Şimdi inek sayısı 200"ü buldu.
İlk yavruları alıp başka köylerdeki fakir ailelere de verdik.
Böylece zincirleme olarak bir zenginleşme sağladık.
Kıvrıla kıvrıla ilerlediğimizi TOROS dağlarının 1300 metrelik rakımında Çömelek"e vardığımızda meselenin ciddiyetini gözlerimizle gördük,
Kulüp üyeleri köylülerce bir "KURTARICI" edası ile karşılanıyordu.
Yaşlı ceviz ağacığının altına kurulan gözleme masaları,
Toros balı, çökelek ve tuzlu tereyağı,
Misafire gösterilen saygının üst derecesiydi.
Doyan karnımız, bize uykuyu hatırlatırken hedefimizi hatırladık,
Holştayn sürüsü.
Bu günlerde ülke gündemindeki et fiyatlarını hatırlayarak tesislere yöneldik
Holştaynların kalın sesi,
Buzağıların süt kokan ağzı,
Ve Mikro olarak başlayan projenin geldiği nokta beni büyülemişti.
Fikir babaları tebrik etmek gerekir.
İşte fakir insanımız ancak bu kadar mutlu edilebilir di.
Çünkü köylülerimizin yüzündeki gülücükler hiç dinmiyordu.
İşin önemi anlatmak isterken köyün muhtarı yanıma sokuldu.
Ağzını açmaya fırsat bırakmadan sordum;
"Köyün adı niye ÇÖMELEK"?
Cevabı netti;
Karaman Oğlu Mehmet Bey fetihe çıktığında burada bir soluklanmış.
Ordu ile aşağıyı gözetlerken "HADİ ÇÖMELEK" demiş, adı da,
"Çömelek" kalmış,
Sonra Sason Kanyonu,
Yarpuz"un o güzel kokusu,
Çığlın Rotary anların neşe ve bol esprili kavurma partisi,
Ve en önemli ben gazeteci Ali Öncü"nün, Rotary anlara karışarak karizmayı artırması.
Ve de muhtarın son sözü
Mermer ocakları işletmeye açılınca tarihi dokumuz zarar gördü.
Devlet Baba sahip çıksın.
Durdursun.
Ne diyelim, elçiye zeval olmaz.
