05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

'Hayır'lı Günler...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

TBMM'de kabul edilen ve daha sonra bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilse dahi kamuoyunu rahatlatmayan AKP anayasası için 12 Eylül'de sandık başına gideceğiz.

Oyumuz 'Hayır' olacak.

Niçin 'Hayır' diyeceğiz?

Çünkü bu değişiklikler, bizim sorunlarımızı çözmüyor.

Aksine hak ve özgürlükler, iktidarda bulunanların keyiflerine bırakılıyor.

Demokrasinin harcı olan adalet, vesayet altına alınıyor.

Kuvvetler ayrılığı ilkesi yok ediliyor.

Değişiklik metinleri içine yerleştirilmiş birkaç olumlu düzenleme, kâğıt üzerinde kalmaya mahkûm.

Bu değişiklikler, memurun, işçinin, emeklinin, çiftçinin sorunlarını çözmüyor ancak iktidarın çıkarlarını koruyor.

Anayasa değişikliği; işsizlik, yoksulluk, sosyal güvenlik, terör gibi sorunlarımıza çare üretmiyor. Aksine kamuda çalışanlara, "toplu sözleşme" adı altında "toplu kontrol" uygulaması getiriyor. .

Erdoğan, ''Referandumun işçilere yeni haklar getireceğini'' söylüyor ve 'ak yalanlar'ını sıralıyor.

Peki Tekel işçileri Ankara'da ayazda eksi 40 derecede haklarını ararken saygı mı gösterdin ki 2 sendikaya üye olursa saygı göstereceksin?

Hele 12 Eylül'den hesap sorulacağı palavrası...

Ülkücü şehidin arkasından bir Fatiha bile okumayanlar, Ülkücüleri özellikle katil, cani, zorba ilan edenler, mektup okuyorlar, mektubu da yarım okuyor ve ağlıyorlar.

13 Eylül'deki ağlamaları ise daha başka olacak...

YOLSUZLUK YAPANLAR KORUNUYOR

BAŞLIĞI "eşitlik" olan Anayasa'nın 10. maddesinde "pozitif ayırımcılık" cilası ile yurttaşları korunacak zavallı kişiler olarak niteliyorlar. Engelli yurttaşlar, korunmayı değil, eşit yurttaş olmayı istiyorlar. İstedikleri sadaka değil, iştir.

Ancak sadaka kültürünün mimarları sorunu yine sadaka yöntemi ile çözmeye çalışıyor.

Bugün hepimizin en temel sorunu, işsizlik, yoksulluk ve terördür. İşsizliğimizin ve yoksulluğumuzun temel nedeni de dışa bağımlılık, özelleştirmeler ve yolsuzluklardır.

Oysa AKP dokunulmazlıkları kaldırmayarak, yolsuzluk yapanları korumaya devam ediyor.

Başbakan Erdoğan ise il il gezerek AKP anayasasını allayıp-pullayıp gerçekleri gizleyerek halktan 'Evet' oyu istiyor.

1980 darbesi sonrası idam sehpasına gönderilenleri istismar ederek Ülkücü camiayı etkilemek için gözyaşı döküyor.

Ülkücüler sahte gözyaşlarına asla kanmayacak ve 12 Eylül'de Erdoğan'a hakettiği tokatı patlatıp 'Hayır' cevabı verecek.

'HAYIR'DA 'HAYIR' VAR

ŞEHİDE 'Kelle', bölücübaşına 'Sayın' diyenlerin anayasalarına Türk Milleti 'Hayır' diyecek.

Bölücübaşı ile kol-kola giren zihniyetlere halkımız 'Hayır' diyecek.

Türkiye'nin daha ezik, daha yoksul, daha çaresiz bir ülke durumuna düşürülmesine 'Hayır' diyecek.

Etnik kimlikleri, milli azınlık haline getirerek Türk Milleti'nden yeni milletler çıkarılmasına çalışanlara 'Hayır' diyecek.

Rum'a, Ermeni'ye ödün veren, Pontus hayali kuranlara bayram ettiren...

Irak'ta Türkmenler'e, Çin'de Uygur'lara yapılan zulümleri görmezden gelerek sözde Filistin'i düşündüğünü halka ağlayarak anlatmaya çalışan Başbakan ve ağlama ekibinin oyununu bozmak için milletini seven, bayrağını seven, toprağını seven her Türk 'Hayır' diyecek.

 

TEHLİKENİN FARKINDAYIZ

GÖRÜYORUZ ve biliyoruz.

Tehlikenin farkındayız.

Aklımız ve yüreğimiz, adı halk oylaması olan ucubeye sandık başında bize 'Hayır' demeyi öğütlüyor.

Bir darbe tarihi olan 12 Eylül'de bu partizanlığa son vereceğiz.

12 Eylül'de yeni 12 Eylül' lere 'Hayır' diyeceğiz..

Demokrasi için ''Hedefimize varmak için bir araçtır" diyen...

AIHM kararına karşı "Bir de ulemaya soralım"diyen…

Türk yargısına "Bu senin işin değil efendi'' diyen…

Halktan toplanan vergilerle gazete satın alıp bunu kendi partisinin borazanı yapan...

Muhalefet basına da astronomik ceza kesip batırmaya çalışan...

Kendisinden olmayan köşe yazarlarını kapı önüne koyması için patronlara fetva veren...

'Fener' olayında olduğu gibi, yolsuzlukları kendi taraftarları yapınca bunu görmemezlikten gelen...

Yargıyı bağımsızlaştırmak yerine onu da hükümetin kuklası yapmaya çalışan…

Hukuk, demokrasi, cumhuriyet, laiklik adına yakın geçmişte söylediklerini ve de uygulamalarını ben unutmadım..

Ya siz?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *