09 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Eski Bayramlarımızı arıyorum...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Güneşin doğmasına saatler önce kalkardık. Babamızın almış olduğu pantolon ve karalastik ayakkıbısnı giyinip abdest alır, camiye gitmek için yola koyulurduk. Neşeli neşeli camiye girer imam efendiyi dinlerdik. Bayram namazı kılındıktan sonra, büyüklerin ellerini öperdik. Para yoktu. Yuvarlak alaca ve renkli şekerler alırdık. O şekerler bizi çok mutlu ederdi. Sonra köyümüzün yaşlılarının elini öpmek için evlerinin önüne giderdik.

Daha sonra tefleri ve salıncak urganını kaptığımız gibi ulu ceviz ağaçlarına gider ve slıncağımızı kurardık. Karşılıklı maniler, yöresel türkğlerle sallanır eğlenirdik.

Ya Şimdiki geçliğimiz: ''Altında otomobili, marka taşıyan elbiseleri, banka kartları v.s bizim ceviz ağacınkai sallanarak tattığımız mutluluğu asla tadamıyorlar.''

O zamanki aşk sevda bir başkaydı...

Sevdiğin kızın yüzüne baksan, elme gibi kızarırdı. Utangaçtılar ve çok itaatcılardı. Büyüklere hizmet vermekten sevinç duyarlardı. Büyüklerin karşısında yüksek sesle konuşamazlardı.

Aza kanatkarlardı. En büyük ceyizi; ''Bir kat yün yatak, birkaç dokuma kilim, birkaç barkaç ve kızın kendi elleri ile hazırladığı işlemelerden ibaretti. Ancak, onlar çok muluydular. Bir ömür boyu hayat kurarlardı.''

Ya şimdikiler;

Zenginler; otomobil, ev, takılar ve A'dan Z'ye ev eksiği olmaz. Üç dört milyarlık gelinlikler giyerler...Vs. Ama mutlulukları çok fazla sürmüyor.

Eskilerde evimizdeki radyo'yu dinlemek bizi mutlu ederdi.

Şimdi Tv.ler, çeşitli kanallar, internet, cep telefonları ve daha nice teknik gelişimler bizi mutlu edemiyor...Geçlik gün ve gün bunalıma doğru gidiyor. Başı ağrısa Pskoloğa gidiyorlar. Acaba diyorum bu kadar güzel yaşantıdan sonra bu insanları bunalıma iten şey nedir...?

Eskiden giyinip sokağa çıktığımızda dünyanın en mutlu insanı olurduk.

Bugün artık bayramlar; ''imkanı olamayıp, güneye veya yazlıklara gidemeyenler için sıkıntılı tatil günleri oldu.''

Evlere ne gelen var eskisi gibi, ne giden. Adet yerini bulsun diye gelenlerinde ne gözlerinde pirilti, ne içlerinde heyecan, ne de bayramin çoşkusu görülmüyor.

Veya telefon ediliyor...Bayramın mübarek olsun ...

O, renga renk bayram kartlarını sevdiklerimize gönderirdik, oda bitti.

Telefon...Bayramın mübarek olsun...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *