Yalan söylemenin dinimizdeki yeri.
YALAN; ''günahların en çirkini, ayıpların en fenası, kalbleri karartan bütün kötülüklerin başıdır.'' Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
''Yalan, rızkı azaltır.'' (İsfehani)
''Yalan, nifak kapılarından biridir.'' (İbni Adiy)
İman sahibi, her hataya düşebilir. Fakat, hainlik yapamaz ve yalan söyleyemez. (İbni Ebi Şeybe)
''Doğru olun, doğruluk iyiliğe, iyilik ise, Cennete çeker. Yalandan sakının, yalan fücura, fücur ise, Cehenneme götürür.'' (Buhari)
''Sözle çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitne gibidir. Yalan söylemek, iftira etmek ile çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitneden de kötüdür.'' (İbni Mace)
''Pazarcıların çoğu facirdir! Çok yemin ederek, günaha girerler ve yalan söyleyerek alış veriş yaparlar.'' (Hakim).
''Aldatan Cehennemdedir.'' (Taberani)
Peygamber efendimiz; ''yalan söyleyenin ağzının bir taraftan kulağına kadar demir çengelle yırtılacağını, diğer tarafa geçildiğinde, önceki yırtılan tarafın iyi olacağını, sonra iyi olan tarafın tekrar yırtılarak bu şekilde kıyamete kadar, kabrinde azabın devam edeceğini bildirmiştir.'' (Buhari)
Bir kimse, Peygamber efendimize dedi ki:
Bırakamadığım üç günaha tutuldum. Bunlar, ''zina, yalan ve içki.''
Peygamber efendimiz de buyurdu ki:
''Yalanı benim için terket!''
Adam, peki diyerek gitti. Bir günahı işleyeceği zaman, Eğer bu günahı yaparsam, Resulullah sorduğunda, evet dersem suçum meydana çıkar. Hayır dersem, yalan söyleyerek verdiğim sözü tutmamış olurum, diye düşündü. Diğer iki günahtan da vazgeçti. (Şir'a)
Büyüklerimiz buyurlar ki:
''Oğlum, yalandan sakın, o serçe eti gibi tatlıdır. Ondan az kimse kurtulur. (Lokman Hakim)
''Allah indinde en büyük hata, yalan konuşmaktır.'' (Hazret-i Ali)
Doğru ile yalan, biri diğerini çıkarıncaya kadar kalbde boğuşur. (Malik bin Dinar)
İçi dışına, sözü işine uymamak, nifaktandır. Nifakın temeli ise, yalandır. (Hasan-ı Basri)
Ashab-ı kiram indinde yalandan daha kötü bir şey yoktur. Çünkü, onlar, yalanla imanın bir arada bulunamayacağını bilirlerdi. (Hazret-i Âişe)
''Birinin malını almak için yalan yere yemin eden, Allah'ü Te'âlâ'nın huzuruna cüzzamlı bir facir olarak çıkar. (İbni Mace)
''Yalan yere yemin etmek, evleri harap eder.'' (Beyheki)
''Yalan yere yemin, malın yok olmasına sebep olur.'' (Bezzar)
Hazret-i Sevban buyurdu ki:
''Her yalan günahtır. Ancak bir Müslümana faydası dokunan veya bir Müslümanın zararını kaldıran yalan bundan hariçtir.''
Yalanın caiz olduğu yerlerden bazıları şunlardır:
1-Savaşta: Hazret-i Ali otururken düşmanın biri, aniden karşısına kılıçla çıkıp, şimdi seni benim elimden kim kurtarabilir? der. Hazret-i Ali de, parmağı ile adamın arkasını gösterip peki dövüşelim; fakat iki kişiyle mi? der. Düşman, arkamdaki kim diye bakınca, Hazret-i Ali, kılıcını çekip, düşmanını zararsız hâle getirir. Düşman, oturan insana yaptığı kendi hilesini görmeden Bana hile yaptın? der. Hazet-i Ali de, ama asıl sen beni gafil avlayacaktın ya, der ve şu hadis-i şerifi bildirir:
''Harb hiledir.'' (İbni Sünni, İbni Lal)
2- İki Müslümanı barıştırmak için:
Üç günden sonra dargın durmak günahtır. Dargın olan iki Müslümanı barıştırmak için aralarını bulucu yalan söylemek caizdir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
İki kişinin arasını bulmak, nafile namaz, oruç ve sadakadan daha faziletlidir. (Tirmizi)
Peygamber efendimiz gülümsediği zaman, Hazret-i Ömer sebebini sual edince, buyurdu ki:
Ümmetimden iki kişi, Allah'ü Te'âlâ'nın huzuruna çıktı.
Birisi dedi ki:
''Ya Rabbi, bu adamdan hakkımı al!''
Allah'ü Te'âlâ buyurur:
''Bu adamın hakkını ver!''
''Ya Rabbi, bir iyiliğim kalmadı ki nasıl vereyim?''
Allah'ü Te'âlâ hak sahibine buyurur:
Bu adamın iyiliği kalmadı. Ne yapacaksın?
Günahlarımı alsın!
Bu arada Peygamber efendimiz ağlayarak, O gün öyle dehşetli bir gündür ki, o gün başkalarının günahlarını yüklenmek şöyle dursun insan kendi günahının yükünü çekemez.''
Allah'ü Te'âlâ, hak sahibine buyurur:
Başını kaldırıp Cennetin şu muhteşem köşklerine bak!
Hak sahibi baktıktan sonra der ki:
Evet görüyorum. ''Bu muhteşem köşkler, hangi şehid, hangi sıddık veya hangi peygamberindir?''
İşte o gördüğün göz kamaştırıcı köşkler, bedellerini ödeyenler içindir.
Ya Rabbi bunların bedellerini kim ödeyebilir?
Sen ödeyebilirsin.
Nasıl ödeyebilirim, neyim var ki?
''Hakkını bu kardeşine bağışlamakla bu köşke sahip olursun.''
Bağışladım ya Rabbi.
Allah'ü Te'âlâ buyurur ki:
Haydi kardeşinin elinden tutup Cennete girin!
Peygamber efendimiz devamla buyurdu ki:
Allah'tan korkun ve aralarınızı düzeltmeye çalışın! Zira Allah'ü Te'âlâ, kıyamet gününde sizin aralarınızı düzeltir. (Harâiti)
Zalimden, bir Müslümanın bulunduğu yeri gizlemek için.
Müslümanın malını zalimlerden korumak için.
Şu üç şeyden biri bulunan kimse, namaz kılsa da, oruç tutsa da münafıktır:
''Yalan söylemek, sözünde durmamak, emanete hıyanetlik.'' (Buhari)
Müminde her huy olabilir. Ama, hain olmaz ve yalan söylemez. (İbni Ebi Şeybe)
