Bu Cari Açıkla Nereye Kadar?
TÜRKİYE'NİN ödemeler dengesi bilânçosu hızlı açık vermeye devam ediyor.
2009 Ağustos ayında 609 milyon dolar olarak hesaplanan cari açık,
Bu yıl ağustos ayında yüzde 387 artarak 2 milyar 966 milyon dolara ulaştı.
Merkez Bankası tarafından açıklanan,
Türkiye'nin ağustos ve Ocak-Ağustos dönemine ilişkin ödemeler dengesi bilânçosuna göre, geçen yıl ağustosta 609 milyon dolar olan cari işlemler hesabı açığı,
Bu yıl ağustosta, yüzde 387 artarak 2 milyar 966 milyon dolara çıktı.
Cari Açık nereye kadar problem olmaz?
IMF, Dünya Bankası ve birçok reyting kuruluşu tek problem olarak cari açığı söylüyor,
Ancak halen sürdürülebildiğini belirtiyorlar.
Cari açık nereye kadar sürdürülebilecek?
Kriterler nedir?
Ne zaman bu problemi aşabiliriz?
Ne zaman aşamayız.
Yurtdışından para girişi duruncaya kadar cari acık problem olmaz
Giriş durduğu andan itibaren problem büyütülür, varlığı kabul edilir,
Önlemler konuşulmaya başlanır.
Bu geçen zaman zarfında dışardan gelen paranın itfa zamanı da yaklaşmıştır
Faizler artmaya başlar dönen paralar daha yüksek faizlerle bağlanır bu arada dolar da artacağı için.
Cari açık azalmaya da başlar ve tüm döngü tekrar başa döner.
Zaten bu isi bir ABD bir de biz doğru yapıyoruz.
Ayrıca ABD'nin bir şekilde matbaası da var.
Canı sıkıldıkça,
Para basar,
Piyasaya sürer.
Bence finanse edildikçe cari açık problem değildir
Vücutça tolere edildikçe çok yağlı yemeğin sorun olmadığı gibi.
Ama tolere edilmese?
Zamanla biriken kolesterol sizin damarlarınızdaki tıkanmayı hızlandırır.
Zaten sorun olduğunda ya kriz geçirirsiniz ya da açık kalp ameliyatı.
Kalpteki kalıcı zararda yanına kalan karınız.
Öncelikle sunu kabul etmek lazım,
Şu an için cari açığın finansmanı sorun yaratmasa da,
İleride eğer biz bir şekilde cari fazlalık üretemezsek esas "finanse edildikçe cari açık sorun değildir" söylemi bir manipülasyon olacaktır.
Çünkü şu anda bir şekilde ileride bunun düzeltileceği var sayımından dolayı bu açık finanse edilmeye devam ediliyor.
Bir de küresel likiditenin yaratmış olduğu ortamdan.
Sorun şu ki cari açıktaki tehlikeyi işaret edenler bu kadar börek tatlı yeme diyen doktor konumundayken,
Hasta ise şu anki haline bakıp vücudum dayandıkça sorun yok diyen kişi konumunda.
Ben olaya böyle bakıyorum.
İnşallah zamanı geldiğinde hasta börek ve tatlılarla beslenmeyi kesebilir(cari açık üretmeyi) yoksa sonu ya kriz ya da açık kalp ameliyatı olacak.
Bu geçen yüzyılda da böyleydi bu yüzyılda da.
Buraya kadar olan olayın iktisadi boyutu.
Olaya birde ekonomiden anlamayan bir vatandaş gözüyle bakmak lazım.
Türkiye son 5 yılda tarihinin en büyük özelleştirmesini yaptı.
AKP hükümeti tıpkı "mirasyedi" hayırsız bir evlat gibi ne bulduysa sattı.
Telekom, Tüpraş ve Pektim gibi dünyanın en büyükleri arasında yer alan sanayi tesisleri bir bir satıldı.
Son 4 yılın rahat geçmesinde en büyük etken bu satışlar oldu.
Kaba bir hesapla bol harcamalarınızı babadan kalan evleri, dükkânları bir bir satarak karşıladınız.
Üstelik mevcut hükümet üstüne üstlük birde borçlandı.
Türkiye son açıklanan cari açık rakamları ile tıkanma noktasına geldiğini kabul etmeli.
Artık birkaç ufak parçanın dışında satılacak bir şey kalmadığına göre, hükümet bu cari açığı nasıl finanse edecek bunu göreceğiz.
