09 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Zemahşeri...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

 

Ebû'l-Kâsım Mahmud İbn. Ömer ez-Zemahşerî el-Harezmî. Büyük bir dilci, edebiyatçı, kelâmcı ve müfessirdir. Mekke'de uzun süre ikamet ettiği için Cârullah lakabı verilerek "Cârullah Zemahşerî" adıyla meşhur olmuş, ayrıca kendisine "Fahr-ı Harezm" ünvanı da verilmiştir.

Zemahşerî, Selçuklu sultanlarından Melikşah devrinde Harezm kasabalarından Zemahşer'de 467 1075 yılında mütedeyyin bir ailede dünyaya gelmiş, ilk tahsilini büyük bir ihtimalle, kasabanın imamı olan babasında yapmış; okuma yazma öğrenip hâfız olduktan sonra ilim tahsili için o zaman büyük bir ilim ve medeniyet merkezi olan Buhârâ'ya gitmiştir. Bu arada çocukluğunda bir gün bindiği hayvandan düşerek yaralandığını ve neticede bir ayağının kesilmiş olduğunu de zikretmeliyiz.Bazı kaynaklarda ayağının kesilmesi ile ilgili olarak annesinin bir bedduası olduğuna ''küçük bir kuşu ayağına ip bağlayarak sürüklemesi ve kuşun ayağını koparması sebebiyle'' dair bir hikâye kendisinden nakledilmektedir.

Babası Ömer İbn. Muhammed İbn. Ahmed ez-Zemahşerî hapiste iken 488 yılında vefat etmiştir. O sırada Zemahşerî 21 yaşında bir genç idi.

Zemahşerî, Buhârâ'da muhtelif hocalardan usûl-u fıkıh, fıkıh Hanefî fıkhı, hadis, tefsir, kelâm, mantık, felsefe ve arapça dersleri aldı.Bu yetişme devresinde Harezm ve Horasan bölgelerinde bir çok şehre gitti ve buralarda birçok ders halkasına katılarak bilgilerini ilerletti. 502 yılında Mekke-i Mükerreme'ye gitti ve burada bir süre ikamet ederek, zamanın meşhur ediblerinden Şerif Ali İbn Hamza Vehhâs gibi âlimlerden feyz aldı. Bu Vehhâs daha sonraları Zemahşerî'nin talebelerinden olmuştur. Bu arada Arap yarımadasındaki bazı yerleri ve Yemen şehirlerini gezdi ve Arapçaya vukufiyyetini güçlendirdi. O'nun, Ebû Kubeys Dağı'na çıkarak; "Ey Araplar, gelin atalarınızın dilini benden öğrenin" diye dil konusunda Araplara meydan okuduğu rivâyet edilir.

Bu gezilerinden sonra Zemahşerî'nin memleketine gittiğini, 518 yılında tekrar Mekke'ye geldiğini görüyoruz. Mekke'ye bu gelişinde artık uzun süre burada kalmış ve eserlerinden bir çoğunu, bu arada meşhur tefsirini de burada kaleme almıştır. Daha sonra yetişmiş bir âlim olarak, tekrar memleketine Harezm dönüp 538'de Seyhan nehri kenarındaki Cüreaniye'de vefatına kadar orada kaldı.

Zemahşerî'nin hocaları arasında, nahiv ve edebiyat okuduğu Mahmud İbn Cerîr ed-Dabbî, Ali İbn Muzaffer en-Neysâbûrî; Fıkıh okuduğu el-Hayyâtî; Usûl ilimlerini öğrendiği Rükneddin Muhammed el-Usûlî; Hadis okuduğu Ebu Mansur Nasr el-Hâris, Ebû'l-Hattâb Nasr İbn Ahmed el-Batır, gibi âlimler sayılabilir.

Zemahşerî itikadda ateşli bir Mu'tezile, fıkıhta ise, Hanefîdir.

Mu'tezile oluşundan dolayı çok tenkid edilmiş ve bu yüzden çok muhalif kazanmıştır.Ehl-i sünnet âlimleri ile, onları tahkir etme derecesinde alay eden, keskin ve katı bir tutumu vardır.Hayatının sonlarına doğru Mu'tezile oluşundan tevbe edip ehl-i sünnet inancına döndüğü rivayet edilirse de bu, eserinde görülmez. Sırf Mu'tezile oluşundan dolayı Selçuklu sultan ve verirleri tarafından ilimde ulaştığı yüksek mertebeye rağmen itibar görmemiş, hattâ haklarında methiyeler söylediği emirler bile yüzüne bakmamışlar, ama o bildiği yoldan şaşmamıştır.

Zemahşerî, yetiştirdiği çok sayıda talebe ki, bunların birçoğu nahiv, edebiyat ve İslâmî ilimlerde şöhret bulmuş âlimlerdendir.

Eserlerinden önemlileri:

1-Esâsu'l-Belâğa: Zemahşerî'nin, kelimelerin ilk harflerine göre o zamana kadar te'lif edilen sözlüklerde bu sistematiği görmek mümkün değildi. Alfabetik olanlar da kelimelerin son harflerine göre sıraya konulmuştu. Alfabetik olarak hazırladığı Arapça bir sözlüktür. O'nun, Arapçaya ne kadar hâkim olduğunu gösteren eseridir.

2-A'cebu'l-Ucâb fi Şerhi Lâmiyyeri'l-Arab: eş-Şenferî İbnü'l-Evs İbnü'l-Hacer'in Lâmiyyetu'l-Arab adlı eserinin Kâtib Çelebi, Keşşfu'z-Zunûn, İstanbul)

3- el-Mufassal: Arap dili gramerine dair bu eseri Zemahşerî 513-515 1119-1121 yılları arasında yazmıştır.

Zemahşerî'nin bu eseri dilciler tarafından büyük itibar görmüş, bir çok şerh ve hâşiyesi yapılmıştır. Bunların en meşhuru Muvaffakuddîn Ebu'l-Bakâ Yaîş İbn Ali el-Halebî'nin şerhidir ve 1882-1886'da Leipziğ'de neşredilmiştir. Bunun dışında İ'râbu'l-Kur'ân adlı eserin müellifi el-Ukberî'nin ve İbnu'l-Hâcib'in de el-İzâh adında şerhleri vardır.

4- el-Enmûzec: el-Mufassal adlı kitabından kısaltarak yazdığı bu eseri Arap dili nahvi hakkındadır ve 1401 -1979-80'de Beyrut'ta neşredilmiştir.

5-Ruûsü'l-Mesâil: Hanefî ve Şâfiî mezhepleri arasında ihtilâflı olan fakhî konuları ihtiva eder.1407 -1987 yılında Abdullah Nezîr Ahmed tarafından bir cilt halinde tahkikli bir neşri yapılmıştır.

6-el-Fâik fi Garîbi'l-Hadîs: Alfabetik ve geniş bir hadis lüğâtidir. Hadislerde geçen garîb kelimeleri izah eder.

7-el-Keşaf fı Kırâât

8-el-Müstaksâ fi Emsâli'l-Arab: Arab darb-ı meselleri atasözleri ne dairdir. Esâsu'l-Belâğa'da olduğu burada da atasözleri ilk kelimelerine göre alfabetik olarak sıralanmıştır. Zemahşerî, bu atasözlerini ki, sayıları 3461'dir

9-Makamât: Zemahşerî'nin Mekke'de 512-1118'de kaleme aldığı bu eser 50 makame ihtiva eder.

10- Mukaddimetu'l-Edeb: Müellifin, Harzemşahlardan Emîr Bahâeddin Alâuddevle Ebul-Muzaffer Atsız'a ithaf ettiği gramer ve lügat kitabıdır. 11-el-Keşşâf an Hakâikı't-Tenzîl ve Uyûni'l-Ekâvîl fı Vücühi't-Te'vîl: Zemahşerî'nin bütün İslâm âleminde tanınmasını sağlayan tefsiridir. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *