Baronların Prangası
Borsa bu günlerde herkesin dilinde.
Aslında dile düşmesinin de,
Haklı bir nedeni var;
"Müthiş performansı".
Hakikaten "KRİZ" ile 20 binlere düşen İMKB,
Şimdilerde 70 bin kusurlarda.
Bire 3, 5 yükseliş.
Faizlerin yüzde 5"lerde gezindiği,
Dolar ve hazine kâğıtlarının dip yaptığı bir ortamda,
Borsa çölde serin "VAHA" gibi sırıtıyor.
İşin garip yanı, bu yükselişin ekonomik veri olarak desteklenmemesi.
Genel görünüşe baktığımızda,
Ekonomimizin de aynı performansı göstermesi,
Üç kat büyümesi gerekiyordu.
Görüntü öylemi?
Maalesef öyle değil.
Türkiye işsizlik oranı en yüksek,
Cari açığı en fazla,
Borcu en yüksek ülkeler arasında.
Peki?
Ne oldu da?
Borsa bu kadar yükseldi.
Uzmanlara göre bunun açıklaması basit;
"Para Baronlarının oyun sahası olmamız".
İkincisi ise yabancıların bankaları alımlarla,
Hep yukarı çekmeleri,
Alıcının geleceği noktaları zorlamaları.
Aslında olayın bir de uluslar arası boyutu var.
Global piyasa oyuncuları;
"KAR" kokusu aldıklarında kendilerine hep bir "OYUNCAK" ararlar.
Bu bir zamanlar "LÜBNAN"DI".
Sonra DUBAİ oldu.
Sonra da ARJANTİN.
Şimdi de Türkiye.
Ama sonları hep kötü oldu.
Dubai hala batma batmama mücadelesi veriyor.
Lübnan"ı ise anlatmaya gerek yok.
Arjantin"de insanlar bir lokma ekmek için birbirlerini boğazlamışlardı.
Para baronları bu ülkelerin borsaları alımlarla yükselttiler,
Şişirdiler,
Sonra elde ettikleri karı paraya çevirip kaçtıklarında,
Geride "ENKAZ ÜLKELER" bıraktılar.
Geçmiş geleceğin aynasıdır diyerek,
Bu güne dönersek,
İMKB dünyanın en iyi performans gösteren borsaları arasında ilk sıralarda.
Yabancılar adeta varlarını yoklarını buraya yatırmışlar.
Borsanın yüzde 82"isi artık bizim değil,
Yabancıların.
Aynı Cumhuriyet şirketlerinin hepsinin,
AKP iktidarı tarafından yabancılara satılması gibi.
Borsa da artık yabancıların borsası.
Aslında zihniyet olarak faize karşı bir anlayışı olan iktidarın,
Yabancıları biraz kısıtlaması bekleniyordu.
Ama olmadı.
Onlar tersini yaptılar,
Yabancı para gelmesi için her türlü kolaylığı gösterdiler.
Bence doğru olanı da yaptılar.
Ancak gelen yabancı paranın yatırıma hiç dönüşmemesi,
Tahvil, borsa ve de dolarda kalması,
İstihdama hiç katkı yapmaması,
Bizim felaketimiz olabilir.
Çünkü bu para ile cari açık çevriliyor,
Bu para ile ülke ekonomisi "ŞİMDİLİK" iyi gibi görünüyor.
Peki, "PARA BARONLARI" bu aldıkları kıymetleri,
"DOLAR"A çevirip ülkeyi terk etmeye başladıklarında ne olacak?
İşte orası karanlık!
Düşünün satış yiyen bir borsadan yüz milyar Doların,
Pey der pey,
Dolara çevrilip yurtdışına çıktığını.
Ne olur halimiz?
Hükümet borçları nasıl çevirir?
Nasıl yapılandırır?
Cari açık nasıl finanse edilir?
Doların fiyatı nerelere uçar?
Hazine kâğıtları ne olur?
Faizler ne olur?
En önemlisi borsamız nerelere!
Gelir?
Şimdi önümüzde seçim var.
Para baronları muhtemelen seçime,
Tek parti iktidarına,
Yani AKP"ye oynayacaklar.
Tek tehlike AKP"nin iktidar olamama riski.
Bunu hissettikleri anda satışa geçerler.
Bunun anlamı da küçük yatırımcıların bu günlerde borsadan tüymelerinin zamanının geldiğidir.
Filler tepişirken arada kalmamakta yarar var.
Böyle durumlarda ekonomimizi,
El altından gelen,
"FAİLİ MEÇHUL PARALAR DA" kurtaramayacaktır.
Özetle ekonomimiz artık "GLOBAL SERMAYENİN ESİRİ".
Bu esaret zincirini kırmanın görüntü itibari ile
"MÜMKÜNATI DA" Yok.
