11 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Kibir...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kibir, kendisini başkasından üstün görmektir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

''Kibir, hakka, razı olmamak ve insanları küçük görmektir.'' (Müslim).

Fudayl bin Iyad, "Tevazu, ister cahilden, ister çocuktan duyulsa da hakkı tereddütsüz kabul etmektir" buyuruyor.Kabul edemeyen kibirlidir. Kibirli, kendini başkasından üstün görmekle, kalbi rahat eder. Burada başkasını düşünmez. Kendini beğenir. Kibir; haramdır. Allah'ü Te'âlâ'yı unutmanın alametidir.

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

''Kalbinde zerre kadar kibir olan Cennete giremez.'' (Müslim).

Hazret-i Nuh, ölürken çocuklarına, ''Şirk ile kibirden çok sakinin'' buyurdu. (Hakim).

Kibir; İblisi Hazret-i Âdem'e doğru secde ettirmemiştir. (İ. Asakir).

''Kibirliler kıyamette zerre gibi ayak altında kalır. Herkes onları çiğner.'' (Tirmizi)

Allah'ü Te'âlâ'nın buğzettiği üç kimse:

a) Zina yapan ihtiyar,

b) kibirli olan fakir,

c) zalim lider. (Tirmizi).

Cehennem, kibirsiz olan müslümana haram olur. (Beyheki)

En şerliniz, ''katı kalbli ve kibirli olandır.'' (İ.Ahmed)

Kibirli, ''ahirette Allah'ü Te'âlâ'yı gazaplı bulur.'' (Buhari)

Hazret-i Ebu Bekir buyuruyor ki:

''Kibirden sakının. Topraktan yaratılıp, yine toprağa dönecek olan bir varlığın kibirlenmesi, bugün var, yarın yok olan bir varlığın kendini beğenmesi ne kadar anlamsızdır.''

Kibirliye karşı, kibirli görünmek sadaka vermek gibi sevaptır. Hadis-i şerifte, Kibirliye kibirli görün ki, onu hakir ve küçük düşürmüş olursun, buyuruldu. (İ.Gazali)

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

''Yaltaklanmak, Müslüman ahlakindan degildir.'' (Berika)

Hak için zillete girmek, kibirlenmeye göre izzete daha yakindir. (Deylemi)

Insanlar çok bozuldu diyerek, kendini onlardan üstün gören helak olmuştur.'' (Müslim)

''Sadaka vermek kibri de giderir.'' (Taberani)

Sökük yerini diken, ayakkabisini tamir eden, hizmetçisi ile yemek yiyen ve çarşidan yükünü kendi taşiyan kibirden uzaktir. (Ebu Nuaym).

Ibadet: Ibadeti sebebiyle kibirlenmek de büyük felakettir. Bunun için "Çok ibadet edenin, kibirden kurtulmasi zor olur", buyurulmuştur.

Soy: Soyu ile övünmek ahmakliktir. Kabil, Hazret-i Âdem'in oğlu idi. Babasının Peygamber olması, bunu küfürden kurtarmadı. Hadis-i şerifte, ''Atalarınız ile övünmeyi terk edin'' buyuruldu. (Ebu Davud)

Bir gün iki kişi birbirine üstünlük taslayarak biri, "Ben falancanın oğlu filanım. Ya sen kimsin?" dedi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz aleyhisselam buyurdu ki

Hazret-i Musa'nın yanında iki kişi birbirine karşı övünmeye başladı. Biri ecdadını 9 göbek geriye doğru saydı. Allah'ü Te'âlâ, Hazret-i Musa'ya, "Ona söyle, iftihar ettiği 9 kişi Cehennemdedir. Kendi de onuncusudur" diye vahyetmiştir.

(İ. Ahmed).

Güzellik: Bu daha çok kadınlarda görülür. Başkalarını ayıplamaya, küçük düşürmeye ve gıybete vesile olur. Halbuki güzellik, insanda kalıcı değildir, er geç gider. Geçici olan şeyle kibirlenmek, ahmaklıktır. Kibredenin güzelliği, ''gübrelikte biten gül gibidir.''

Kuvvet: Kuvveti ile zayıflara üstünlük sağlar. Gücü, kuvveti ile kibretmek de, cahilliktir. Çünkü hayvanların kuvvetleri, insanlardan çok fazladır.

Servet: Çok zengin olmak da üstün olmayı gerektirmez. Karun'un çok malı vardı. Malı ile beraber kahrolup gitti.

Mevki: Gelip geçici olan makam, mevki de üstünlük sebebi değildir. Bir çok krallar, derebeyler, Firavunlar mevki sahibiydi. Hepsi gitti. Ancak iyilerin iyiliği, kötülerin kötülüğü söylenmektedir.

Şam Ordusu kumandanı Ebu Ubeyde bin Cerrah hazretleri büyük bir kalabalıkla Hazret-i Ömer'i karşiladi.

Hazret-i Ömer kölesi ile nöbetleşe deveye bindiginden, Halife devesinden indi. Yerine kölesi bindi. Devenin yularindan tuttu. Ayakkabilarini çikarip deredeki sudan geçti. Bunu gören kumandan dedi ki:

''Efendim, bütün Şamlilar, bilhassa Rumlar, müslümanlarin halifesini görmek için toplandilar. Size bakiyorlar. Bu yaptiginizi nasil izah edebiliriz?''

Hazret-i Ömer buyurdu ki:

''Ya Eba Ubeyde! Senin bu sözünü işitenler, insanin şerefini, vasitaya binerek gitmekte ve süslü elbise giymekte sanacaklar. Biz daha önce zelil ve hakir bir kavimdik. Allah'ü Te'âlâ, bizleri müslümanlikla şereflendirdi. Bundan başka şeref ararsak, Allah'ü Te'âlâ bizi zelil eder, her şeyden aşagi eder.

Yakinlarin çoklugu: Akraba ve tanidiklarinin çoklugu ile üstünlük taslamak da yanliştir. Bir kimsenin kendi iyi degilse, bütün dünya onun akrabasi olsa ne çikar?

En büyük düşman, insanin nefsidir. Nefsinin arzularina tâbi olanin, Allah'ü Te'âlâya kul olmasi zordur. Nefs daima kötü şeyleri ister. Haram işlemek nefse esir olmayi gösterir. Nefs, bütün iyiliklerden süzülmüş, sadece bütün kötülüklerin bulundugu en ahmak yaratiktir. Nefs, bir kötülük deposudur. Kendini iyi zanneder, halbuki süper cahildir. Her istedigi aleyhinedir. Gidasi haramlardir. Asil arzusu ilah olmaktir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *