Hac ibadeti esnasında ölen hacılar..
Hac ibadeti esnasında Suudi Arabistanda ölen hacı adaylarımız hakkında bazı basında yer verildi.
Ben, bir Diyanet mensubu olarak, Hac mevsiminde Başkanlığımızın görevlisi olarak, cenaze ekibinde tercümanlık görevinde bulundum.
Hac mevsiminde iki tane cenaze ekibi kurulur. Ekibin biri, Mekke de, diğeri ise, Medine de görev yapar. Türk hacılarımızın çoğunluğu yaşlıdır. Diyanet, bunada tedbir almış, bu gibi kişilere özel arabalar tahsis eder.Bu ekipler, gerek mekke de gerek Medine de vefat eden hacı adaylarımızı sünnete uygun olarak, defnettirir ve ölüm raporlarını alarak, kişinin bağlı bulunduğu nufus idarelerine bildirilir.
Mekkede ölen bir hacımızıda ben defnettirdim.
Seneler önceydi Ekip Başkanından emir geldi. ....Kafileden bir cenazemiz var, derhal defin işlemini yerine getirin denildi. Suud yetkilileri, cenazenin gaslinde, kefenlenmesin de ve defninde asla karşılık talep etmez ve yasaktır. Cenazeyi alarak, Mekkede ''Cennetül- Mualla'' kabristanlığı gasilhanesine götürdüm. Suudl'u cenaze müdürlüğünde görevli kişiler, cenazeyi yıkadılar, kefenlediler ve cenaze namazı da kılındık'tan sonra Cennetül-Baki mezarlğlna defnedildi.
Mezarlık Müdürüne sordum:
Bu kabristan küçük bir yer. Hac mevsimin de bu kadar insan ölüyor ve buraya defnediliyor. Mezarlık Müdürü, Filistin asıllı Mühendis. Türklere karşı aşırı bir saygısı olan kişi. Şöyle dedi:
''Hac mevsimin de Mekke de ölenler, buraya defnedilir. Aradan bir müddet geçince, Mekke'nin sıcak oluşu sebebiyle et kemik'ten erken ayrılır. Suud yetkilileri, bu kemikleri tekrar alarak, Mekkenin dışında ayrı bir kabristanlığa defneder ve eski kabirler boşaltılarak, gelecek seneyi bekler, dedi.''
Kabirlerde isim veya işaret yok:
Suudi Arabistan da ölen kişiler için, mezar taşı veya işaret konulması yasaktır.
Ben bazı kişilerden bunuda sordum,
şöyle cevap verdi: ''Bir kişi, ölünce dünyadan ilişkisi kesilir. O, Rabbı ile başbaşadır. Ölenin yakınlarının kabri ziyaret etmesi, mermer taşlarla süslü kabir yapıması, başına mumlar yakmasını şirk, olarak gördükleri için yasaklıyorlar''.
***
Oruç baba...
Ramazan ayında Oruç baba türbesinde sirke, şeker ile oruç açmak için giden ziyaretçiler, ev anahtarlarını duvara sürmek, arabası olmaya'nın araba istemesi, evlemmemiş kızı için zengin koca istemesi ve ben geçen sene ev istedim, Oruç baba bana ev verdi, diyenleri görüyor ve bunun şirk olduğunu kürsilerden minberler'den söylüyoruz. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığımız tüm ziyaretgahların kapılarına uyarı yazısı asarak, ''Kabir ziyaretlerinin amacı yalnız ölümü ve ahireti hatırlamaktır.'' Her hangi bir talepte bulunma'nın çaput bağlamanın adakta bulunmanın doğru olmadığını belirterek, halkı uyarsada buna birçok insanın uymadığını görüyoruz.''
***
Diyanet İşleri Başkalığımızın kutsal görevi:
Hac ibadeti görevi, Diyanet İşleri Başkanlığına verilmezden önce, bir çok istismarcılar, hacı adaylarını dolandırır, sizi hacca götürüyoruz, diyerek, paralarını alarak kaybolurlardı. Hac ibadeti görevi Diyanet İşleri Başkanlığına tevdi edildik'ten sonra, insanlarımız, hac ibadetlerini emniyet içerisinde eksiksiz olarak, yapmaktadırlar. Halkımız, ''Ulvi Mü'esse-semiz olan Diyanet İşlerine güvenmektedir.''
Diyanet görevlilerimizde hacılarımıza son derece kalbi ve vicdani duyguları ile eksiksiz bir ibadet yaptırmaktadırlar.
Diyanet Hastahanelerimiz:
Gerek Mekke de, gerek Medine de Diyanetin hastahaneleri var. Bu hastahanelerimiz 48 saat hacılara hizmet vermekte. Sadece Türk hacılarına değil, diğer ülkeler den gelen binlece hacı adayları, Türk hastanelerine gelerek, tedavi olur ve ilaçlarını alarak şifa bulurlar. Bu nedenle de Diyanetin bu ulvi görevi tüm dünya insanları tarafından takdir edilmektedir.
Arafata intikaller:
Hac vakfesini eda etmek üzere Arafata intikallerde Diyanetimiz, hacılarımıza yaraşır ve saygın biçimde yapmaktadır. Hasta ve yaşlı hacılarımız için, özel ambulanslar görevledirilerek, intikalleri sağlanmaktadır. Baştan başa Türk Bayrağı ile süslenen Arafatta, güzel sesli Hafızlarımız Kur'an'ı Kerim okur, Müftilerimiz vaaz ederler.
Diyanetimizin hacılara görevlerini yazmakla bitiremeyiz. Hacılarımız, Diyanetten, Diyanetimiz de hacıların'dan memnundurlar.
Bizlerde Diyanet İşleri Başkanlığımıza bu ulvi ve kutsal görevlerinden dolayı teşekkür ederiz.
