05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Kriz bizi teğet geçmişşş!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Şu, "TEĞET" muhabbetine taktım.

Başbakanımız, krizin teğet geçtiğini bir daha tekrarlamış.

Kendine göre haklı nedenleri olabilir,

Politik düşünebilir,

Önüne konulan abartılı verilerin içinde boğulmuş olabilir.

Ancak, onun ölçüleri ile

Piyasa ölçüleri arasında fark olduğu kesin.

Ölçümüz, vatandaşımızın yaşam düzeyi.

Emeklimizin işçimizin satın alma gücü.

Türkiye"nin borçluluk durumu.

Gecekonduda yaşayan insanımızın kursağına bir kaşık çorba girip girmediği.

Ölçü bu.

Çok basit bir şey söyleyeyim;

"Simit 1 YTL" oldu.

Hayırlı olsun.

Garibanın sabah kahvaltısı,

Öğlen atıştırması,

Zaman zaman da akşam yemeği.

Artış ne kadar?

Yüzde yirmi beş.

Emekli memurun aldığı zam ne?

Yüzde dört.

El insaf.

Kimler bu zammı yaptıysa, Allah onları bildiği gibi yapsın.

Garibanın kursağına giren son lokma olan simidi de bitirdiler.

Gelelim şu teğet muhabbetine…

Türkiye"nin dış borcu tarihin en yüksek rakamına erişmiş.

Cari açığı her gün kapatılamıyacak rakamlara doğru yelken açmış.

Sokaktaki insanların çoğu yarı aç geziyor.

Kredi kart borçlularında patlama olmuş.

Vatandaş cebinde kuruş olmadığından,

Son çareye başvurmuş;

"BORÇLANMIŞ".

Kime?

Kredi kart kan emicilerine.

Ülke, 2001 krizinde yüzde 14"lere varan bir küçülme yaşamış.

Dünyanın en çok küçülen ilk beş ülkesi arasına girip,

Rekor kırmış.

İşsizlik oranı yüzde 16"lara yükselmiş.

Rakamlarda hala bir değişiklik olmamış.

Yüzlerce firma batmış.

Bir kadarı iflasını istemiş.

Yüz binin üzerinde esnaf kepenk indirmiş.

Şu anda durum farklı mı?

Bence değil.

Hala akşam Pazar artıklarını toplayan,

Emekli öğretmenlerimiz,

Emekli işçi memurlarımız var.

Hala evine bir simit bile götüremeyen insanlarımız var.

Hala aç oldukları için kendilerinin Taksim Anıtına zincirleyen,

"AÇIM AÇIM" diye bağıran işçilerimiz var.

Bu şartlarda krizin bizi TEĞET geçtiğini söylemek,

Bunu iddia etmek akıllıca mı?

Şu borsamıza bir bakın.

Yabancı yatırımcıların oranı yüzde yetmiş beş.

Yani her dört kişiden üçü yabancı.

Borsadaki yabancı hisse portföyü ne kadar?

Tahminen 150 milyar doların üzerinde.

Merkez bankasının döviz rezervleri ne kadar?

70 kusur milyar dolar.

Yani yabancı hissesini satıp gitmeye kalkarsa ödeyemeyiz.

Dolar 2500"lere sıçrar,

Bizde batarız.

Aynı şey hazine kâğıtları için de geçerli.

Orada da milyarlarca dolar yabancı parası var.

Onlar da satarsa bir daha batarız.

Çünkü adam hissesini sattığında dolar alıp gidecek.

O kadar doları bulamayacağına göre,

Doğal olarak Dolar inanılmaz fiyatlara sıçrayacak.

Bu da bizim idam sehpamız olacak.

Şu tabloya baktığımızda krizin teğet geçtiğini söylemek için ya safdilli olacaksınız,

Ya da siyasetçi.

Bunun başka yolu yok.

Ve biz cari açığı, Borçların döndürülmesini "SICAK PARA" ile yapıyoruz.

Bu sıcak para musluğu kesildiğinde ne olacak!

Dökme suyla değirmenin çarklarını,

Daha ne kadar döndürebiliriz.

Hele hele şu UZANLARIN devam eden,

170 Milyar Dolar talep ettiklere dava.

Oradan aleyhte bir şey çıkarsa ne olur?

Türkiye"nin dışarıdaki her türlü varlığına el konur.

Ve biz biteriz.

Yanlış anlaşılmasın,

Uzanlar benim gözümde makbul kişiler değildi, hala da değil.

Ancak onların mallarına el konma şeklinde biraz dağ adamlığı vardı.

İzlenen yol "HUKUKİ" olmayınca,

Adamlarında devletimizi sıkıştırma imkânı doğdu.

Bunun tek müsebbibi de hukuku işine geldiğinde birinci plana,

İşine gelmediğinde ikinci plana atan AKP zihniyetidir.

Aynı "HABERAL"IN" mahkûm ettirdiği hâkimlerin durumun da olduğu gibi.

Hemen yasayı çıkartıp,

Yapılan kanunsuz işlerin tazminatını "DEVLETİN ÖDEMESİNİ",

(YANİ BİZİM) sağladılar.

Evet, kadim dostlar bakın şu tabloya,

Kriz bizi Teğet mi? Geçti!

Yoksa hala yerlerde mi? Sürünüyoruz!

Ona siz karar verin. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *