Hangi sevgi Ehl-i Beyt sevgisinden üstün olabilir...?
Ehl-i Beyt kavramının sözlük anlamı, ''ev halkı'dır.'' İstılah olarak ise; ''Rasûl-i Ekrem (s.a.v)'in ailesine denilir''.
Ehl-i Beyt kadrosuna Hazret-i Peygamber (s.a.v) ile birlikte ''Hazreti Fatıma, Hazreti Ali, Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin (r.anhüm) dâhil edilmektedir.'' Bunun sebebi, Hazreti Rasûl-i Ekrem (s.a.v)'den nakledilen şu hadis-i şeriftir:
Rasûl-i Ekrem (s.a.v), torunları Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin'i abasının içine almıştı. Bu sırada Hazreti Fatıma ve Hazreti Ali de arkalarında bulunuyorlardı. Rasûlullah (s.a.v) onları kasd ederek; ''İşte benim ehl-i beytim.'' buyurdular.
Geniş anlamda ise; ''Efendimiz (s.a.v.)'in iman ehli olan akrabaları, soyundan gelenler ve tüm muttakilerdir.''
Kur'ân'da Ehl-i Beyt'i meth etmiş ve ''Ey Peygamber ailesi! Allah, günahlarınızı giderip sizi tertemiz yapmak istiyor." buyurarak, onlardan her türlü ricsi giderip günahlardan tertemiz kılmıştır. Peygamberimiz, ''Allah'a yemin olsun! Ehl-i Beyt'imi Allah için ve bana olan akrabalıkları için sevmeyen kimsenin kalbine iman girmez.'' buyurmuşlardir. Yine Ibni Abbas'dan rivayetle Rasûlullah Efendimiz; ''Nimetleriyle sizi beslediği için Allah'ı sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i Beyt'imi de benim sevgim için sevin.'' buyurmuşlardir.
Efendimizin Ehl-i Beyt'e ilgisi sadece akrabalık bağının bir sonucu değildir. Bu aynı zamanda risalet vazifesinin de bir icabıdır. Zira kendisinden sonra kıyamete dek ümmetine; ilim, maneviyat, cihat gibi cemiyetlerin dinamiği olan, milletlerin ayakta kalmasını sağlayan ve devamları için şart olan dini hususlarda onların daima önde olacaklarını hadislerinde müjdelemiştir.
''Ehl-i Beyt'im Nuh'un gemisi gibidir. Ona binen tutunan tufandan, fitnelerden korunur. Ayrı düşen helak olur'' buyurmuştur.
Imam-i Şafiî, Ehl-i Beyt'e olan sevgisini şöyle ifade etmiştir:
''Ey Ehl-i Beyt! Size olan sevgim, Rabbime yakınlık vesilemdir. Onlar yüzü hürmetine kıyamet gününde sahifemin sağ tarafımdan verilmesini umarım. Ey Rasûlullah'ın Ehl-i Beyti! Sizi sevmek Allah'ın inzal buyurduğu Kur'an'da bize farz kılınmıştır. Size şu büyük şeref yeter ki; size salâvat getirmeyen kimse namaz kılamaz.''
Abdullah Farukî Hazretleri zahirde Ârifibillah Alâaddin Fersâfî Hazretlerinin nezaretinde yetişse de tasavvufta veysîlik olarak tabir edilen hususî bir nimete kavuşmuş ve manen rical-i gayb, Hz. Abdulkadir Geylânî, On İki İmamların irşatlarından istifade etmiş, Ehl-i Beyt'in babası Hz. Ali Efendimizde ise; ''Fenâf'i-Şeyh'' makâmına ermiştir.
''Hz. Fatıma annemiz cennet kadınlarının seyyidesi, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin de cennet gençlerinin efendileridir. Onlar Rasûlullah'ın cennet gülleridir.''
Ehl-i Beyte salavaı-i şerife getirmek:
''Elhamdülillahi Rabbi'l-Âlemin, ve's-salâtü ve's-selâmü alâ Seyyidina Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin ve eshabihi ve ezvacihi ve evlâdihi ve etbaihi ve ehl-i beytihi ve ümmehatihi ve ebihi biadedi külli şeyin fi'd-dünya ve'l-âhireti ve kezalik. Ve'l-hamdü lillâhi Rabbi'l-Âlemin.''
Efendimiz veda hutbesinde:
''Sizlere iki şey birakiyorum onlara uydugunuz zaman asla sapitmazsiniz. Bunlarin birincisi Kur'an, ikincisi ehl-i beytimdir.'' buyurmuşlardir.
Ehl-i Beyt sevgisini yaşamak.
Zeyd b. Sabit'den rivayetle Peygamber Efendimiz, ''Bu iki şey ''Ehl-i Beyt ve Kur'an'', kıyamet günü Kevser Havuzu'nun başinda toplanincaya kadar birbirlerinden ayrilmayacaklardir." buyurmuşlardir.Bazi âlimler bu hadis-i şerife istinaden kiyamete kadar dünyanin her tarafinda, Kur'an'la amel etmeyi kesmeyecek Ehl-i Beyt'e mensup Allah dostlarının bulunacağına hükmetmişlerdir. Osmanlı Âlimlerinden Molla Cami, ''Nefahatü'l-Üns'' adlı eserinde; ''Allah... Allah... Diyenler var olduğu müddetçe kıyamet kopmayacaktır.'' hadis-i şerifini te'vil ederken şöyle demiştir: ''Allah... Allah... Diyenlerden maksat, yeryüzünde yaşayan ve Ehl-i Beyt'ten olan Allah dostlarıdır. Onlar yeryüzünde yaşadığı müddetçe kıyamet kopmayacaktır. Ne zaman ki onlardan kimse yeryüzünde kalmazsa o zaman kıyamet kopacaktır.''
