Türkün Aklı Sonradan Dank Edermiş!
Bilmiyorum!
Son günlerde devleti yönetenlerin halini,
Aczini izliyor musunuz?
Aylardır birileri, Güneydoğu"da.
Özellikle Diyarbakır, Batman Yüksekova hattında bir şeyler yapmaya çalışıyor.
İsimler değişiyor,
Şekiller değişiyor,
Dil değişiyor,
Bölgeye bir ŞEKİL vermeye çalışılıyor.
Başbakan"dan bir sitem duydunuz mu?
Askere, muhalefete karşı kullandığı o şahin,
Sert üslubuna benzer bir açıklama işittiniz mi?
Hayır.
Adam;
"Baş kaldırıyorum" diyor.
Adam;
Devletin "Anayasasını, babayasasını"beklemeyeceğiz, diyor.
Biz kendi yasalarımızı uygulayacağız diyor.
Cılız eleştiriler,
Duymazlıktan gelen yöneticiler,
Dava açmaya korkan savcılar,
Görmem, duymam, konuşmamı oynayan bir hükümet.
Türk insanı olarak bizler,
Bu vatanın bölünmezliğine,
İnanan bizler şimdi korkuyoruz…
Türkiye Cumhuriyeti bu kadar sahipsiz mi?
Kaldı diye!
Adam kendi ÖZERK Bölgesini oluşturuyor,
Cumhurbaşkanı;
"Eh yapmasanız iyi olur, suçtur"diyor.
Kerhen!
Çünkü kendi, daha dün isimlerin yerine konmasını istemişti.
Kendi daha dün Tunceli"ye Dersim demişti.
Balık baştan kokar misali,
Bir yerlerimiz,
Çürümeye yüz tutmuş yönetim yapımız baştan kokuyor.
Peki,
Bu iş kimin eliyle yönetiliyor?
Belediyeler ve BDP aracılığıyla.
Peki, bu kurumlar kime bağlı?
İçişleri Bakanlığına.
Peki, bakanın bu günlerde bir talimatını duydunuz mu?
Bölgede anayasal suç işleniyor.
Adamlar kendi devletlerini kurma hazırlığı yapıyor,
Dört parçanın birleştirilmesinden bahsediyorlar,
Kendi dillerini konuşacaklarını,
Bunu toplum hayatının her aşamasında uygulayacaklarını söylüyorlar,
Bakan susuyor.
Dut yemiş bülbül gibi.
Görevden alma girişimi yok,
Dava açtırma girişimi yok,
Suç duyurusunda bulunma girişimi yok.
Sadece seyrediyor.
Aslında bölgede yapılanlar şimdiyle kadar çoktan,
Kapatma davasına,
Belediye Başkanlarını görevden alma aşamasına gelmeliydi…
Ama gelmedi.
Ne hikmetse savcılarımız bile suskun.
Aslında, Bakan"da, Başbakan"da, Cumuhrbaşkanı"da bir şey yapamaz,
Yapmaz.
Çünkü "AÇILIM" dedikleri bölücü girişimin içinde bunlar var.
Ama kendileri uygulayamadılar.
Batıdan alacakları oyların düşmesinden korkuyorlar.
Onun için bu işin başındakilere,
Bölücülere;
"Siz uygulayın, biz görmeyiz, duymayız" dediler.
Gelinen nokta da bu.
Bu işte katil Öcalan"la yapılan müzakerelerin izleri var gibi.
Vatan bölünsün, aman doğuda ki oylarımız azalmasın,
Vatan bölünsün aman batıdaki oylarımız azalmasın.
Mantık bu.
Referandumla bitirilen bir Anayasa Mahkemesi,
Siyasilerin eline kalan bir parti kapatma uygulaması ve geldiğimiz nokta bu.
Asker dayanamayıp bir çıkış yaptı.
Bölünmenin.
İhanetin izlerini gördü ulus devlet ve üniter yapının bozulacağını hatırlatıp,
Yapılanların suç olduğunu söyledi.
Vay sen nasıl bunu söylersin?
Suskun bülbüller konuşmaya başladı;
"Askerin işi siyasetle olmaz,
Başbakana bağlıdır, konuşamaz".
Ama senin Başbakanın susuyor.
Önemli değil sussun!
Bir dönemlerin suskun bülbülü,
Menfaatleri gereği,
Ergün Babahan bile kendine pay çıkarıyor,
Askere çatıyor.
Peki, siyasetçi görevini yapıyor mu?
İhanet yapılanmasının karşısında duruyor mu?
Asla.
Peki, ülkemizin bölünmesinin önünde kim duracak,
AKP"mi?
Yapmayın canım.
Parti programlarına?
Başbakanın eski söylemlerine,
Bir de BOP" bakın,
Kimlerin eline kaldığımızı anlayın.
VE artık, lütfen, ama lütfen,
Türkiye'nin geleceğin ilahların himmetine kaldığını idrak edin.
Aşiret reisi Barzani"de zamanında böyle küçük taleplerle başlamıştı.
Şimdi kendi devletini kurdu.
Ve kuzeydeki toplumun hiçbir ferdi artık ARAPÇA bilmiyor.
"TÜRK"ÜN aklı, sonradan dank edermiş" derler.
Doğru galiba,
Hala dank etmediğine göre.
