Bak Şu Belediyenin Yaptığına

İzmir"den bir avukat kardeşim, Devrim Kırlangıç. Belediyenin çarpık bir tasarrufunu görerek eline kâğıdı kalemi almış ve güzel bir mektup yazmış.

Aynı zamanda okuyucum olan kardeşimin mektubunun tek kelimesine dokunmadan halkımızın dikkatine sunuyorum.

Aziz Nesin"lik tasarruf şöyle;

"Geçen gün gazetelerde İzmir'in nadide eğlence merkezlerinden, Turkuaz Eğlence Tesislerinin bulunduğu binanın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yıkılmak istendiğini okudum.

Mekânı bildiğimden durum biraz karışıktı. Zira bildiğim kadarı ile bina İzmir Büyük-şehir Belediyesi Başkanlığının kendi malı idi. Bir kamu kuruluşunun yani kamunun yani bizlerin malı.

Ben mi yanılıyorum diye durumu bir kez de ilgililerinden sorgulamak istedim. Neticede bu bilgimin doğru olduğunu öğrendiğimde altından da "BİR SKANDALIN ÇIKMASI" şaşırtıcı olduğu kadar üzüntü verici idi.

KENDİ BİNASINI YIKMAYA ÇALIŞAN BELEDİYE

İlk incelemelerimde binanın 1994-1995 -1996 yıllarında yapılan İzmir İnciraltı Gençlik Parkı dolgu ve yapım çalışmaları ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına bağlı şirketlerce yapılmış olduğunu öğrendim.

Hatta dene bilir ki, yapılan rekreasyon planı ve çalışmasının merkez tesislerinden biri olarak inşa edilmişti. Daha sonra sırası ile İZBELTUR ve TANSAŞ tarafından işletilmiş ve en son olarak ise gene Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı tarafından bizzat Türkuaz Ltd. Şirketine kiraya verilmişti.

Şimdi halk arasında Türkuaz olarak bilinen bina Atalay Noyaner ve ailesi tarafından kurulan Türkuaz Ltd. Şti tarafından kiralanmasından sonra marka adıyla bilinen bir tesise dönüştürülmüştü.

İlk incelemeyle dahi belediyenin hala bu binadan kira almaya devam ettiği ve bu şekilde yılda İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına yüz binlerce lira gelir getirmekte olduğunu da öğrendim.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı, ne olmuştu da altın yumurtlayan tavuğu, bu ölçekte belediyeye gelir sağlayan bir tesisi yıkmaya karar vermişti?

Bu sorunun cevabı da vahim ve tam bizlere göre bir hikâye ile karşıma çıktı.

BİNASINA RUHSAT ALMAYI UNUTMUŞLAR

Yapıldığı yıllarda hukuki hiçbir sorunu olmayan bu bina, belediye başkanlığının el değiştirmesinden sonra çok sayıda hukuki hata ve ihmalle zinciri sonucunda ruhsatsız hale gelmişti

Önce SİT alanı ilan edilen bölgede binanın bulunduğu ve tamamen dolgu olan bu alan SİT kapsamına alınmış. Daha sonra da bizzat İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı tarafından yapılan taleplerle 1.derecede SİT alanına dönüştürülmüştü.

SİT kapsamına dahil edilmesi ile de Belediye Başkanlığının ihmaller zinciri ortaya çıkmaya başlamış.

Bu binanın bulunduğu alanın 1.derece SİT alanı olmasını isteyen Belediye Başkanlığı

1.Derece SİT olmanın sonuçlarını değerlendirmemiş ve ne yaptığının da farkında olmadan 1.Derece SİT alanlardaki ruhsatsız yapıların belli bir süre içerisinde ruhsata bağlanmaz ise kaçak durumuna düşerek yıkılmak zorunda kalınacağını bilmemiş! Bilememiş!

Bu şekilde 1.derece SİT alanı olduktan sonra ruhsat alınması gereken süreyi de kaçırınca İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı kendi talebi ile yapılan 1.derece SİT kararı ve alanı içerisindeki bina ve binalarını kaçak durumuna düşürmüştü.

KENDİ İHMALİNİN VE HATASININ FATURASINI İŞLETMECİLERE ÖDETEN BELEDİYE

Hala yürürlükte olan 1/1000 ölçekli İnciraltı Rekreasyon alanı (Gençlik Parkı ) ,

yine yürürlükte bulunan imar planından vücut bulan ve halan tesis alanı planda gösterilmekte olan bu bina bu şekilde belediyenin özel ihmali ve çabası ile kaçak durumuna düşürüldükten sonra,

Bu seferde aynı Belediye Başkanlığı tarafından; " Yüz binlerce lira gelir getiren binamı, parası halkın cebinden çıkarak yapılmış bina mı? Nasıl korurum ?"denerek kurtarılması ve yasallaştırılması yerine"

" İçindeki işletmecileri tahliye edip bir an evvel bu binadan kurtulayım" denilerek yıkılmaya çalışıldığı

Anlaşılmaktadır.

Kiraya verdiği binayı kendi özel çabası ve ihmalleri ile kaçak durumuna getiren İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığının,

Bu binaları yıkması ile her halde kamu malına zarar veren ve durumu düzeltmek için belediyenin, işletmecilerin ve çevre halkının ve genelde İzmirlilerin zararına hareket etmiş olacak ve İzmir 'i de böyle güzide bir tesisten mahrum edeceği gibi, İnciraltı'nı da eğlence merkezi olmaktan çıkarmayı başarmış olacaktır.

Umarız, Sayın Başkanın başkanlığını yaptığı belediyeye de, İnciraltı'na da, Türkuaz ve diğer işletmecilere de, Balçova 'ya da İzmir'e de bu kötülüğü yapmaz. Böyle bir milli servetin ve kamu malının kurtarılması için elinden gelen gayreti inşallah gösterir.