Muhteşem (?) Ekonomiye Bak!
Önce masum bir halk hareketi olarak görüldü.
Sonra olanlar oldu.
Tunus'ta başlayıp Ortadoğu'yu saran halk isyanı ateşi en çok borsaları yaktı kavurdu.
Dünya borsalarında şok düşüşler yaşandı.
Her zaman olduğu gibi dünya bu krizden bir etkilenirken biz 5 etkilendik.
Borsa düştü, faiz ve döviz yükseldi.
Türkiye'nin dengesi bir anda altüst oldu..
Parmakla gösterilen o muhteşem(?) ekonomi bir anda kâğıttan kale gibi yıkıldı.
En önemlisi Merkez Bankası'nın bütün hesapları yanlış çıktı.
Cari açığı görmezden gelerek faiz indirip siyasilerin gözüne giren Merkez Bankası, son bir haftada bu kararının altında ezildi.
"En iyi faizi piyasa belirler" sözü bir kez daha gerçekliğini ortaya koydu.
Merkez Bankası'nın faiz indirimine karşın son bir haftada devlet kâğıtlarının faizi yüzde 9'a dayandı.
Kriz biraz daha büyürse çok rahat yüzde 10'u geçecek ve nereye gideceğini kimse bilmiyor.
Krizin büyümesi halinde Türkiye'nin bundan ciddi anlamda etkileneceği artık ortada.
Peki, krizin daha da büyümesi nasıl olur?
Şu an kriz sadece Libya ile sınırlı gibi görünüyor.
Aslında piyasaların korkusu Libya değil.
Gerçek korku Suudi Arabistan.
Ya bu halk isyanı Suudi Arabistan'a sıçrarsa?
İşte petrolü 120 dolara kadar çıkartan korkunun arkasındaki gerçek bu.
Suudi şimdilik aldığı tedbirlerle halkı susturmayı başardı.
Ev ve araba alana kraldan BENZİN BEDAVA!
İşsize bol keseden para.
Evlenene her şey bedava.
Suudi kralı, isyan korkusu ile hazinenin kapılarını sonuna kadar halka açtı.
Aslında Suudi Arabistan'daki halk isyanından Suudi Kralı kadar Amerika ve Avrupa'da korkuyor.
Çünkü Suudi'nin parası ve petrolü başta Amerika olmak üzere birçok ülke ekonomisini ayakta tutuyor.
Suudi Arabistan'daki petrol vanaları Suudi Kralı'ndan çok Amerikalıların elinde.
Vadeli işlem piyasasında Petrolun varil fiyatını işte bu Amerikalılar belirliyor.
Petrolün fiyatının yükselişinden şu an için petrol ihraç eden ülkeler faydalanamıyor.
Çünkü 120 dolara çıkan petrol fiyatı, şu an kuyudan çıkan varilin fiyatı değil. Bugün ve 6 ay sonrasının petrolü zaten aylar önceden alınmış.
6 ay öncesinin kontrat fiyatı 60 ile 70 dolar arasındaydı.
Petrolü üretenden çok spekülasyonunu yapan kazanıyor.
İşte bütün korkunun perde arkasında bu spekülasyon yatıyor.
Türkiye her zaman olduğu gibi kriz yönetiminden uzak, "Hele o gün bir gelsin" felsefesi ile hareket ediyor.
Türk ekonomisi ciddi bir kriz tehdidi altındadır.
Bunun adı her ne kadar halk isyanı gibi görünse de bizim için en büyük sorun sıcak paradır.
Bu cari açıkla ülkeyi yönetmeye çalışan bir Merkez Bankası ne yapabilir ki?
Faizleri indirerek kendi kendini kandırmak ve biraz da "Bakın her şey güllük gülistanlık" mesajını vermek için,
Türkiye maalesef Merkez Bankası'nın gördüğü ve göstermeye çalıştığı kadar güllük gülistanlık bir ülke değil.
Türkiye ateşten bir gömlek giyinmiş durumda.
Bu ateşten gömleğin adı sıcak para ve bu gömleği bize giydirenler maalesef politikacılar.
Döviz ve faizdeki hareketlenmeler çok yakından izlenmeli diyorum.
