05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Petrol Kâbusu

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Türkiye ekonomisi bir garip.

Hatta müsrif diyebiliriz.

Ürettiğinden çok yiyor…

Keseden.

Türkiye Cumhuriyetinin şu an en büyük derdi,

Cari açığı.

Nedir cari açık?

İthalat ile ihracat arasındaki fark.

Yurtdışına 100 milyonluk mal gönderirken,

Yüzeli milyonluk ithal edersen,

Bunun adı cari açık olur.

Bunu aile ekonomisine indirgersek,

Aylık gelir 100 lira ise,

Biz yüzeli liralık harcama yaparsak ne olur?

Tabii ki batarız.

Dış ticaret Müsteşarı "Cari açık problem değil" diyor.

Nadi canım sende!

Nasıl problem değil?

Bu sebeple mi?

Dünyadan durmadan uyarı alıyoruz!

Problem olmadığı için mi?

Petrol fiyatları tavanda.

Dünyanın en pahalı petrolünü biz tüketiyoruz.

Bu sebeple mi?

Merkez bankasının 6.25"te sabit tutmaya çalıştığı,

Faizler yüzde onlara yelken açtı.

Aslında bir gerçeğin altını çizmek gerekir.

Türkiye"nin cari açığının büyük bir bölümü petrole gidiyor.

Petrolu kaldır, cari açık dengelenir derler.

Doğrudur…

Peki, bizim yöneticilerimizin müsrifliğine ne demeli.

Yeteri kadar varken, fazladan alınan lüks makam arabaları.

Hem de en iyisinden.

Milyon dolarlık.

Kurşun geçirmeyen,

Amerikan türü jeepler.

Peki, ithalat saçmalığına ne demeli?

Tarım ülkesiyiz,

Buğday ithal ediyoruz.

Tarım ülkesiyiz,

Mısır ithal ediyoruz.

Hayvancılık ülkesiyiz,

Et ithal ediyoruz.

Tavukçuluk ülkesiyiz,

Yumurta ithal ediyoruz.

Koskoca Akdeniz muz diyarıyken,

Muz ithal ediyoruz.

Üç tarafımız denizlerle çevriliyken,

Dışarıdan "Norveç Somonu" ithal ediyoruz.

Her türlü biberimiz varken,

California biberi ithal ediyoruz.

Örnekleri alt alta yassak sayfalar yetmez.

Sonra da oturup;

"Cari açığımız tavanlarda" diye hayıflanıyoruz.

Cari açık bir ülkenin belalısıdır,

Kötü parasıdır.

Hele hele bu günlerde…

Çok daha dikkatli olmamız gerekiyor.

Petrol zengini Arap ülkelerini saran "İSYAN" ateşi,

Petrolü de alevlendirdi.

60 dolarlarda olan kontrat fiyatları,

120 dolarlara dayandı.

Bu fiyatı sadece bir Libya korkusu yarattı.

Ya bu isyan ateşi dünya petrol ihtiyacının yüzde 20"sini karşılayan,

Kuveyt ve Arap Yarımadasına sıçrarsa!

İşte o zaman yandı gülüm keten helva.

Dünyanın halini seyredin.

Petrolün geleceği fiyatı düşünün.

Bütün dengelerin bir anda çöktüğünü göreceksiniz.

Zaten şu anda da dünyanın en büyük korkusu da o.

"Suudi Arabistan"a da sıçrarsa!"

Peki, biz ne yapıyoruz?

Bir şey yaptığımız yok!

İstesek de yapamayız.

Elimiz kolumuz bağlı.

Petrol yükseliyor,

Biz de yükseltiyoruz.

İşin garibi onlar "BİR" yükseltiyor,

Biz vatandaşa "İKİ" yükseltiyoruz,

Bu işten devlet olarak kar bile ediyoruz,

Vatandaşın sırtından.

Daha da kötüsü petrol düştüğünde oluyor.

Petrol "BEŞ" düşüyor,

Biz "BİR" düşürüyoruz.

Petrol "ÜÇ" düşüyor biz yine "BİR" düşürüyoruz.

Yani petrol zammını bir yiyen,

Bir daha iflah olmuyor.

Kapanın elinde kalıyor.

Ve petrol ve de müsriflikle gelen CARİ AÇIK.

Bir gün devlet olarak bizim canımızı fena yakacak.

Ama ne zaman?

Onu bilmiyorum.

Şu anda ateş topu vatandaşın elinde.

İsyan ateşinin benzini tam olarak ne zaman vuracağını bekliyor.

Benzin 10 bin lira olur mu?

Daha şimdiden dünyada fiyatı ikiye katlandığına göre olur.

Devlet ise kaçak güreşiyor.

Kaçıyor.

Ama nereye kadar?

Bekleyin görün.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *