16 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Ahmedin yıldızı...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Resul-i ekrem efendimiz, doğmadan önce ve doğduğu sırada; O'nun dünyayı teşrif etmesine alamet olarak bir çok hadiseler meydana gelmiştir:

Sevgili peygamberimizin dünyaya geldiği gece; bir yıldız doğdu. Bunu gören Yahudi alimleri, Muhammed aleyhisselamın doğduğunu anlamışlardı. Ashab-ı kiramdan Hassan bin Sabit anlatır:

"Ben sekiz yaşında idim. Bir sabah vakti Yahudinin biri;

"Ey Yahudiler!" diye çığlık atarak, koşuyordu.Yahudiler; "Ne var, bu bağırman nedendir?" diyerek, yanına toplanınca, o; "Haberiniz olsun, Ahmed'in yıldızı bu gece doğdu!. Ahmed bu gece dünyaya geldi..." diye cevap verdi.

Efendimizin doğduğu gece Kabe'deki putların hepsi yüzüstü yere yıkıldı. Urvet'übn'ü Zübeyr bildirdi: "Kureyş'den bir cemaatin bir putu vardı. Yılda bir defa onu tavaf ederler, develer kesip şarap içerlerdi. Yine öyle bir gün, putun yanına vardıklarında, onu yüzüstü yere yıkılmış buldular.Kaldırdılar, yine kapandı. Bu hal üç defa tekrarlandı. Bunun üzerine etrafına iyice destek verip diktikleri sırada, şöyle bir ses işitildi:

"Bir kimse doğdu, yeryüzünde her yer harekete geldi. Ne kadar put varsa hepsi yıkıldı. Kralların korkudan kalbleri titredi!"

Bu hadise tam Resulullahın doğduğu geceye rastlıyordu.

Medayin şehrindeki İran Kisrasının sarayının on dört kulesi, burcu yıkıldı.O gece gürültüyle ve dehşetle uyanan Kisra ve halkı; yine kendilerinden bazı ileri gelenlerin gördükleri korkunç rüyaları tabir ettirdiklerinde, bunun büyük bir şeye alamet olduğunu anlamışlardı.

Yine o gece, mecusi yani, ateşe tapanların bin seneden beri yanmakta olan kocaman ateş yığınları aniden sönüverdi. Ateşin söndüğü tarihi kaydettiler, Kisra'nın sarayında burçların yıkıldığı geceye rastlıyordu.

O zaman mukaddes sayılan Save Gölü'nün de o gece bir anda suyu çekilip kuruyuvermişti.

Şam tarafında bin yıldan beri suyu akmayan ve kurumuş olan Semave Nehri vadisi yine o gecede dolup taşarak akmaya başladı.

Muhammed aleyhisselamın doğduğu geceden itibaren, şeytan ve cinler artık Kureyş kahinlerine hadiselerden haber veremez oldu. Kehanet sona erdi...

Peygamber efendimizin doğduğu geceye Mevlid Gecesi denir. Mevlid doğum zamanı demektir. Kadir Gecesi'nden sonra en kıymetli gecedir. Bazı alimler, Kadir gecesinden de kıymetli olduğunu bildirmişlerdir. Bu gecede sevgili Peygamberimiz doğduğu için sevinenler affolunur.

Bu gece, Peygamber efendimizin doğduğu sırada görülen halleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevabdır. Sevgili Peygamberimiz kendi de anlatırdı. Ashab-ı kiram da bu gece bir yere toplanırlar, o günü yad ederler, okurlar ve anlatırlardı.

Dünyanın her tarafındaki Müslümanlar, her sene bu geceyi Mevlid Kandili olarak kutlamaktadır. Her yerde Mevlid kasideleri okunarak, Kainatın sultanı hatırlanılmaktadır. Her peygamberin ümmeti, kendi peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştır. Bu gün de, Müslümanların bayramı olup, neşe ve sevinç günüdür.

Nasıl sevinilmesin? Çünkü, O doğmuştu artık... Allahın sevgilisi, kainatın efendisi, alemlere rahmet olarak gönderilen peygamber... Bütün yaratılmışların ve yaratılacakların vücuda gelişinden murad olan dünyaya geldi...

Sene miladi, 571. Nisan ayının 20. günü. Pazartesi sabaha karşı. Hicri Rebiülevvel ayının 12. günü, Mekke ufukları ağarırken.

Salat'ü Selam O'nun üzerine olsun.

***

O Gece:

Bir nur oluştu semada bilmem ki nice,

Resul-ü Ekrem Mürteza dogdu o gece.

Gönüllere pür-ü safa doldu sanki gizlice,

Habibimiz Muhammet Mustafa dogdu o gece.

Dertlilere deva olan, gönüllere safa veren,

Insanligin kilavuzu, önder olup yol gösteren,

Kainatta insanlara Allah'ından kelam veren,

Habibimiz, Muhammet Mustafa doğdu o gece.

Gök yüzünde dolaştı hep huriler, melekler,

İnsanlığa, sanki bereketin geldiğini muştular,

Saf durdular, Amine'nin yardımına koştular,

Habibimiz, Muhammet Mustafa doğdu o gece.

Gönüllere iman doldu, hoşnut oldu insanlar

Sanki birden, huzur ve mutluluğu buldular,

Gecenin güzelliğini şaşırmadan hayra yordular,

Habibimiz, Muhammet Mustafa doğdu o gece

Sanki haktan rahmet geldi indi gökten yerlere,

Sevgi dolu gül bahçesi, kokusunu verdi bizlere,

Derman geldi, fer-i sönmüş bi-çarecik gözlere,

Habibimiz, Muhammet Mustafa doğdu o gece…

Yeryüzünde hakka açtı elini dua etti insanlar,

Selam durdu adeta ovalarda, saf, saf oldu nebatlar,

Ahmet-i Muhammet Mustafa diye ötüştü kuşlar,

Habibimiz Muhammet Mustafa doğdu o gece.

Dört bir yanında pervane oldu sanki melekler,

Atlastandı adeta Muhammedi saracak o belekler,

Cümle alem dua edip, diz üstünde Resulü beklediler,

Müjde oldu, Habibimiz, Peygamberim doğdu o gece…..

Selahattin Ölmez.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *