Orman Kanunu
Hadi bakalım,
Hazırlayın darağaçlarını,
Kurun Taksim meydanına.
Şu seçim kurulunu oluşturan üyeleri "İDAM" edelim.
Ne yapmış bu üyeler!
Suçları ne?
Kanunun kendilerine verdiği yetkiyi kullanmışlar.
Yani yasayı uygulamışlar.
Hatta Anayasanın kendilerine verdiği yetkiyi kullanmışlar.
Ne diyor Anayasanın 76"cı maddesi,
Seçim Kanununun 11 ve de 21"ci maddeleri;
"Devlete karşı işlenmiş suçlar ile belli adi suçlardan sanık olmuş kişiler meclise giremez".
Bu kadar net.
Adamlar önlerine gelen adayların şecerelerine baktılar,
Boy boy sabıkaları gördüler ve
"Siz Millet Vekili olamazsınız" dediler.
Bütün olay bu.
Açıklamaları seyrediyorum,
İleri demokrat geçinen medya "BÜLBÜLLERİNİ" dinliyorum,
Hayretler içinde kalıyorum,
VE "Allah ülkemizin yardımcısı olsun diyorum".
Kimse yasalardan sözetmiyor.
Meclis Başkanı bir garip konuşuyor,
Devlet Bakanı bir garip konuşuyor,
Kılıçdaroğlu ise bir başka garip.
Zaten son günlerde ona bir şeyler oldu.
Görüntüsü şirazesinin bozulduğu yönünde.
Yahu Yüksek Seçim kurulunun icraatı hakkında yapılan her yorum
Öncelikle kanunu tanımamadır.
Adamlar bir yerlerinden kanun uydurmadılar,
Olanı uyguladılar.
Başka bir şey yapamazdılar ki!
Kılıçdaroğlu ;
Meclis"i toplayalım "diyor.
Niçin?
Devletin ocağına incir ağacı dikmiş,
Her türlü bölücü, terörist faaliyetlerde bulunmuş,
Kanunu tanımamış,
Yasaları tanımamış adamları meclise sokmak için mi?
Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi.
Burada ki vekillere biz TÜRK halkı özel bir şeyler için yetki veriyoruz.
Nedir onlar?
Vatanımızı teslim ediyoruz,
Onurumuzu teslim ediyoruz,
Bayrağımızı teslim ediyoruz,
Hazinemizi teslim ediyoruz,
İstiklalimizi, Bağımsızlığımızı korumaları için onlara yetki veriyoruz.
Ne yapmalıydı seçim kurulu Ey Mehmet Ali Şahin?
Hırsızın,
Arsısın,
Teröristin,
Hayalicinin,
Vergi kaçakçısının,
Eroin kaçakçısının,
Önünü mü?
Açmalıydı!
Biz Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları böyle bir meclis istemiyoruz.
PKK yardakçısı,
Bölücü,
Türkiye Cumhuriyeti ile
Legal veya illegal yoldan savaşanların ATATÜRK"ün meclisinde işleri yok.
Diğer yüz kızartıcı suçlardan hüküm giyenlerin de.
Ve buradan AK Partinin sağduyulu, vatanını seven vekil, üye, yönetici ve de sempatizanlarına seslenmek istiyorum.
Açılımdan sonra,
Veya sekiz yıllık Ak Parti iktidarından sonra hiç şöyle bir TÜRK vatandaşı gözü ile sokaklara bakıyorlar mı?
Sıfır olarak alınan terörün geldiği noktayı,
Türkiye"nin "TERÖR" yönünden ne hale geldiğinin farkındalar mı?
Seçim Kurulu sabıkası olan üç beş kişiyi veto etti,
Ortalık ne hale geldi?
Van milletvekili haykırıyor;
Kürdistan kurulacak, özerklik alınacak, "NE BEDEL OLURSA OLSUN ÖDENECEK" diyor.
Vatandaşı isyana teşvik ediyor.
BDP yöneticilerine bakın,
Ağızlarını açtıklarında mutlaka devlete tehdit var,
Cumhuriyete tehdit var.
Sokaklar iç savaş görüntüsü içinde.
Bankalar yakılıyor, ,
Polislerimiz dövülüyor,
Otobüsler içinde insanlar ateşe veriliyor,
Dükkânlar Molotofların hedefinde.
Devlet otoritesini kaybetmiş,
Güneydoğu illerimiz PKK"nın teslimiyetine girmiş.
Birileri hala ileri demokrasiden bahsediyor.
Hala "AÇILIM" denen ucubeden bahsediyor.
Zaten açılacak bir şey kalmadı.
Adamlar çift dilli yaşama geçtiler,
Andımızı,
İstiklal marşımızı,
Bayrağımızı,
Türkiye Cumhuriyetini tanımıyorlar.
Köy kasaba sokak bütün isimleri değiştirdiler.
Bayramlığımızı boş zamanlarında yakıp ayaklar altına alıyorlar.
Bu zihniyet meclise gelse ne olur gelmese ne olur.
Ve kusura bakmasınlar bu ACI BİZİ KAHREDEN TABLONUN" tek müsebbibi var,
O da yönetimde ki AK Parti iktidarıdır.
Ayrıca;
"Güzel şeyler olacak" diyerek ortaya atılan,
Ortalık "SAVAŞ" alanına döndüğü halde,
Sessizliğini koruyan." Sayın cumhurbaşkanımızın,
"OLAN GÜZEL ŞEYLERE",
Tepkisi ve de bir açıklaması olmayacak mı?
