14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Kadızade Rumi...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Selahaddin Musa Bini Mehmed Bini Mahmud, Aslen Bursa'lıdır.İlk öğrenimlerini burada almış iyi bir aile içinde yetişmiştir.Büyükbabası kadı olduğu için lakabı da Kadızade, ''kadı ailesinden'' olmuştur. Yetişkin yaşlara kadar bu şehirde eğitim alan bu genç adam, kendi çizgisini bilimde görünce o çağlarda ünü Bursa'ya kadar gelen Semerkand'taki okula gitmek istemiş olup, eğitime orada devam etmeye karar vermiştir.Büyük babasından izin almıştır.

O, babasını henüz çok genç yaşlarındayken kaybet misti. Babasız büyümüştü. O'nu büyüten ve herşeyiyle ilgilenen büyükbabası olmuştur.

Semerkand'a gitmek O'nun için bir tutkuya dönüşmüştür.O bilime genç yaşlarından beri tutkundur. Büyük babası alim adamdır ve

O'nun bilim sohbetlerinde, ilimin güzelliğine erişmiştir, etkilenmiştir. Büyük babası, Bursa'lı Molla Mahmud efendidir.Torunu Selahaddin Musa, o devrin ünlü bilim adamı Şemseddin Molla Fenari'den ders almış, matematik öğrenmiştir. Bu çalışmalar sırasında O'nun yeteneği anlaşılacak ve Molla Fenari'nin bütün bu matematikleri Türklerin bulduğunu söylemesi O'nu bu düşünceye yönlendirecektir.

Yol hazırlığı yapılırken kızkardeşi O'nun en yakın destekçisidir.Kendi çeyizindeki her şeyi ve parasını ve ziynet eşyalarını son parçasına kadar Selahaddin Musa'ya verir ; yol eşyasını kendi elleriyle hazırlar. Bu öyle bir yolculuktur ki, dönüşü yoktur. Nitekim öyle de olacaktır.

Horasan'da ve Maveraünnehir'de büyük matematik ustalarından ve bilginlerden dersler almış, çok parlak bir öğrencilik dönemi geçirmiştir. Çalışkanlığı ve zekası yardımıyla kendini herkese kabul ettirmiştir. On dan sonraki yıllarda ise artık ünlü olmuştur.

O, o kadar ünlüdür ki devrin Hükümdarı Şahruh yeni yetişmekte o-lan oğlunu eğitmek ve matematik dersleri vermek üzere O'nu görevlendirmiştir. Ders alacak olan ise, geleceğin bilginlerinden biri olan Uluğ Bey'den başkası değildir.

Semerkand'da kurulan rasathanenin kuruluş aşamasında görev yapmış-mıştır. El-Kaşi Gıyaseddin Cemşid ile birlikte önemli bir basan kazanmışlardır, El-Kaşi ilk müdür olmuştur ancak, ömrü yetmediği için bu görevi de kısa sürmüştür. Bu göreve ikinci olarak, uzun yıllar bu görevi sürdürecek olan Kadızade Rumi getirilmiştir. O'nun "Rumi" sıfatı, Rum ülkesinden gelmiş sayılmasıyla bağlantılıdır. İlginçtir ki, O gerçek adı olan Selahaddin Musa yerine lakab-lanyla tanınmıştır.Kadızade-i Rumi...

Semerkand'daki bu medrese yani bir yerde yüksek okul bir eğitim kurumu görevi de yapmıştır. Burada dersler veren Kadızade'ye; Başmü-derris denirdi.Ders veren hocalara müderris dendiğine göre buna göre O, "başöğretmen"di. O'nun derslerine Uluğ Bey'de devam etmektedir. O'nun yetiştirdiği sonradan ünlü o-lacak iki matematikçi daha vardır. Biri Ali Kuşçu, diğeri de Fethullah-ı Şirvani'dir.İlki daha ileride İstanbul

da yerleşecek; ikincisi ise, Kastamonu'ya.

Kadızade, memleketi olan Bursa'ya dönmeyecek, Semerkand kentine temelli yerleşecek ve hatta orada evlenerek, yuvasını da orada kuracaktır. Bir oğlu olacak ve adı Şemsettin Mehmet olan çocuğunu ileride Ali Kuşçu'nun kızıyla evlendirerek, kendisiyle öğrencisi arasında böylece bir akrabalık bağı oluşacaktır. Onların da bir oğullan olacak, Kadı zade'nin torununa Kutbettin Mehmet adı verilecektir. Bu torun ise, gelecekte Mirim Çelebi gibi bir matematikçi yetiştirecektir ki kendisi biyografilerimiz arasında yer alacaktır.

Kadızade Rumi'nin çalışma ve eserlerine gelince...

Gerçek çalışma alanı "matematik"tir. Astronomi ile de ilgilenmiştir ve bu da doğal kabul edilmelidir.

O'nun en ünlü eseri Risaleti; ''Fil He sap, '' Arapça kaleme alınmıştır. Bu e-ser halen Şehit Ali Paşa kütüphanesinde 1992 no.da kayıtlı bulunmaktadır. Bu eseri, genç yaşlarında, he-nüz Bursa'da iken yazılmış olduğun dan eserin üzerinde gerçek adı yani "Selahaddin Musa" yazılıdır. Bir de daha çok trigonometri konularını derlediği; ''Risaletül Ceyb'' adlı bir çalışması vardır.

Şerhi Eşkal-üt Tesis adlı çalışması da, Şemseddin Semerkandi'nin Eşkal-üt Tesis adlı eserin şerhidir. Bu gerçekte bir geometri kitabıdır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *