Necdet Sevinç
İnsan bazen düşünüyor,
Yaşam döngüsünün ne kadar basit,
Boş ve anlamsız olduğunu.
Doğuyoruz,
Büyüyoruz,
Ve de ölüyoruz.
Sıralama böyle.
Ama kimse aradaki mücadeleyi,
"ÖLÜM" denen bilinmezlik acısının geride kalan,
İnsanlara verdiği ızdırabı, acıyı, elemi, yıpranmayı anlayamıyor.
Bu günlerde can dostları,
Gönül insanlarını bir bir kaybediyoruz.
Ve onların acısı ile kahroluyoruz.
Daha dün Behiç Kılıç Ağabeyi toprağa verdik.
Daha onun acısını içimizden atamadan,
Şimdi de Necdet Sevinç…
Hayatını TÜRK İnsanına,
Yaşamını TÜRK Çocuklarının ihanetlere karşı bilgilendirilmesine adamış,
Bir Bilge insanı kaybettik.
Ölümün bir sebebi olacak tabii,
Ancak sebep sigara olduğunda,
Ve sonucunu bile bile bu illete devam ettiğimizde,
İnanın acımız katlanıyor.
Ve biz gönül dostları,
Can Ağabeyimiz Necdet Sevinç"e o illeti bıraktırmayı başaramadık.
Sonuç,
Necdet Sevinç artık yok.
Doğru bildiklerinden asla şaşmayan,
Kalemini hep,
Vatan, millet ve de "TÜRKİYE" ekseninde kullanan,
Yüce dost,
Bilge ağabey artık yok.
En kötüsü de benim durumun.
Bilgi kapılarım,
Gönül dostu kapılarım,
Bir bir kapanıyor.
Çok sevdiğim dostlarımın "ÖLÜM" acısını,
"HEP" yaşamak zorunda kalıyorum.
Ve inanın gönül dostları, acının en acımasızı ile sarmalanıyorum,
Bunun adı "ÖLÜM".
İnsanoğlunun baş edemediği,
Çaresini bulamadı acımasız ölümle.
Necdet Sevinç"i düşünüyorum,
Ölümü 60 kusur yaşlarda ölüm ona hiç ama hiç yakışmadı.
Türk insanının onun engin bilgisinden daha alacağı çok şeyler vardı
Ama gerçek olan,
Gözümüzde olan manzara Türk Dünyasının usta kalemi artık yok.
Türk Çocuklarını aydınlatacak,
Dünyada bize karşı oynanan oyunları gün yüzüne çıkartacak,
ONLARCA KİTABİN YAZARI,
Binlerce makalenin üstadı,
Necdet Sevinç artık yok.
Necdet Sevinç"in tek istediği vardı.
Bir dost toplantısında onu bize söylemişti.
Milletvekili olmak istiyordu.
Bunu para pul ikbal için istemiyordu, inanın.
Öncelikle TBMM Kütüphanesi onun hayallerini süslüyordu.
Meclise girmesi durumunda artan zamanının kütüphanede geçirip,
Oradaki kaynak kitaplardan çok dana iyi eserler yazmak.
Sonra da meclis kürsüsünden,
Vatan millet mücadelesine devam etmek.
Ama olmadı.
Gaziantep adaylığı,
Ona seçilme şansı vermedi.
Ve bu onun içinde hep "UHDE" olarak kaldı.
Ve benim de içimde bir küçük uhde var,
Necdet Sevinç ağabeyimi son demlerinde göremedim.
Hastalığı çok ağır seyrettiği için, iki üç defa ziyareti denememize rağmen,
Rahatsız etmemek için hep yarı yoldan döndük.
Evet, gönül dostları üniversite yıllarında kitapları,
Makaleleri,
Yol göstericiliği hep "BAŞUCU HAZİNEMİZ" OLAN,
"BİLGE" ağabeyimiz artık yok.
Allah rahmet eylesin,
TÜRK insanının da başı sağ olsun.
