Türklüğün İrem-i Kerkük...
"Görmedin mi Rabbin Âd kav'mine ne yaptı? O sütunlar sahibi İrem şehrine öyle ki, o'nun şehirler içinde bir benzeri yaratılmamıştı.(Kur'an 98/fr-8).
***
Verirem sana
Men, can Kerkük.
Kalamam ayrı
Bir an Kerkük.
***
Güller diyarı
Gül gül Kerkük.
Güllerine men
Bülbül Kerkük.
***
Can gurban sana
Canım Kerkük.
Yüreğime dolan
Kanım Kerkük.
***
Mene can Kerkük,
Canan Kerkük.
Men sana, sana
Heyran Kerkük.
Ekrem ÖZBAY
***
SEYYİD NESİMİ:
Bağdat'ın Nesim Kasabası'nda yetişmiş, Diyarbakir bölgesine yerleşen Türkmenlerdendir. Halep'te Hallac-ı Mansur'un düşünceleri'nin iz sürücüsü oldugu için, kafir sayilip derisi yüzülerek, öldürülmüştür.
Nesimi, Hurufi'dir. Fazlullah Hurifi' nin görüşlerini benimsemiştir.Varlık birliği görüşünü savunan, kişi ile Tanrı arasında bir nitelik yükleyen inanç arasında bağlantı kurar. Tanrının yetkin Kamil insanda görüldüğü tasavvufi görüşünü benimser.
Başlıca eserleri Türkçe ve Farsça divanlardır.
Kendisi, Azeri asıllı Türkmenlerdendir.Katledilme sırasında rivayete göre, derisi eline verilip giderken, Halep'in 12 kapısından aynı anda çıktığı görülmüştür.
Yolda birisine; ''Gerçek Kabe'nin yolcusuyuz.'' Elinde yüzülmüş derisini göstererek, ''İhramımız budur'' dediği beyti, meşhurdur.
***
FUZULİ:
Asıl adı Mehmet olan Fuzuli;
''1504'de Kerkük'te doğdu.'' Kerkük'te, Bayat Türkmen boyunun Karyağdı soyundan gelmektedir.
Şiirlerini hem Türkçe, hem Arapça hem de Farsça yazan Fuzuli'nin en başarılı eserleri Türkçe yazılmış olanlarıdır. Fuzuli; ''yalnızca Türk ve Fars edebiyatında değil, dünya klasikleri arasında da saygın bir yer almış ozandır.''
Bir gönül eri olan Fuzuli; yaşamı süresince Kerbela ve Bağdat çevresinden ayrılmamış, bir süre Hz. Ali'nin türbesinde türbedarlık yapmıştır.
Kitaplar, Fuzuli'nin en büyük dileğinin Kerbela'da ölmek olduğunu yazar. Fuzuli yakın çevresine Hz. Hüseyin'in türbesinin yanında toprağa verilmeyi ve mezarına taş konulmamasını vasiyet etmiştir. Kendisi veba hastalığı salgınında Hakk'a yürümüş ve vasiyeti yerine getirilmiştir.
Kerbela Olayı'nı anlatan ''Hadikat-ü Süe'da'' ''Mutluların Bahçesi'' en önemli eserlerindendir.
***
YEMİNİ:
Yemini 15. yüzyılın sonu ile 16. yüzyılın ilk yarısında Tuna Irmağı yörelerinde yaşadı.Çeşitli kaynaklar tarafından asıl adının Ali olduğunu, Akyazılı İbrahim Dede zaviyesinde hizmet ettiğini ve ''Yemini'' mahlasını kullandığını yazar. Demir Baba Velayetnamesi'nde adı ''Hafız Kelam Yemini'' olarak, geçer. Bundan da Kuran'ı ezbere okuduğu anlaşılır.
Hz. Ali'nin mitolojik yaşamını konu edinen Faziletname adlı kitabı 7300 beyit'ten oluşmaktadır. Kitap bir erdem kitabıdır.Bu kitap, Hz.Ali'nin yaşamının, Ehlibeyt ve Hz. Ali sevgisinin yoğun işlendiği temel eserlerinden biridir.
Bu eseri Kitab-ı Erdem, iyi ahlak kitabı olarak niteleyenler kitaptaki doğruluğu, dürüstlüğü, alçak gönüllülüğü yaşam biçimi ve inanç biçimi haline getirmesinden dolayı Yemini'ye daha bir saygı duyarlar.
***
VİRANİ:
Doğum ve ölüm tarihi belli olmayan Virani'nin; 16. yüzyılda Eğriboz adasında doğduğu söylenir. Hurufiliği benimsemiş bir Bektaşi ozanı olan Virani; bir süre Necef'te Hz. Ali'nin türbesinde türbedarlık hizmeti vermiştir.
Virani; Balkanlarda Demir Baba'dan babalık icazeti almış, Hz. Ali tutkusunu dile getiren çok sayıda şiir yazmıştır.
Bazı araştırmacılar, yazılarında Virani'nin aruz vezni ile 300'e yakın şiir söylediğini ve koca bir divan oluşturduğunu bildirerek, Ozan'ın az çok öğrenim görmüş olduğunu belirtirler.
Virani'ye göre, evrende ve bütün nesnel varlıklarda görünen Hz. Ali'dir.
***
PİR SULTAN ABDAL:
Pir Sultan Abdal'ın 1500 yıllarında doğduğu tahmin ediliyor.Doğduğu yeri ise, kendisi şiirlerinde, ''Benim Aslım Horasan'dan Hoy'dandır'' diyerek, belirtiyor.
Asıl adı; Haydar olan Pir Sultan Abdal'ın Sivas'ın Yıldızeli'ne bağlı Banaz Köyü'nden olduğu söylenir. Pir Sultan'ın yaşamı Alevi Bektaşi toplumunun söylencelerine dayanır.
Şiirlerinden ise; Safevi Devleti hükümdarı Şah İsmail'in oğlu olan Şah Tahmasb zamanında yaşadığı söylenir.
Pir Sultan Abdal, döneminin toplumsal sorunlarına eğilmiş, bunları kendisine konu edinmiş, çıkış yolları aramış, yer yer şiirini sanatını da bu uğurda aracı yapmış bir ozandır.Bu nedenle halkla, halkın sorunlarıyla özdeşleşmiş ve bütünleşmiştir.
***
KUL HİMMET:
Kul Himmet; Tokat'a bağlı Almus ilçesinin bugünkü adı, Görümlü Kasabası olan Varsıl Köyü'ndendir.16. yüzyılın ikinci yarısında yaşamıştır. Kul Himmet bütün nefeslerinde Hz. Ali, 12 İmamlar ve Hacı Bektaş Veli'yi büyük bir içtenlikle anlatır.
Kul Himmet'in nefesleri de diğer ulu ozanların nefesleri gibi her Alevi ceminin vazgeçilmez nefesleri arasındadır.
İyi bir tekke ve tarikat eğitimi gören Kul Himmet'in, Pir Sultan Abdal'a bağlı olduğu, onun çevresinde yetiştiği, müridi olup O'nu izlediği şiirlerinde açıkça ortaya çıkar.
Halk ozanlarında Alevi Bektaşi olmayanlar bile onun etkisinde kalmış, ona yakınlık göstermiştir.
Kul Himmet; tarikat ışığında beliren insan sevgisini Hacı Bektaşi Veli üzerinde yoğunlaştırarak, nesnel duruma getirmiş, Tanrı kavramını bir varlık olan insanla özdeşleştirmiştir.
