17 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Kader Deyince....!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

 

 

 

Resûlüllah (s.a.v.) ashabına bir gün şu tavsiyeyi yaptı:

''Kur'ân'ı dört kişiden alınız.

Abdullah İbn. Mes'ûd...

Ebû Huzeyfe'nin Mevlâsı Salim... Übeyy İbn. Ka'b...

ve Muâz İbn. Cebel...''

Resûlüllah'ın Kur'ân'ı öğrenmede delil ve kaynak yaptığı bu dördüncü sahabî kimdi acaba?.

Bu Ebû Huzeyfe'nin mevlâsı Sâlİm'di...

O, İslâm'la şanı yücelip müslüman olmadan önce, Kureyş eşrafından ve liderlerinden olan büyük bir müslümanın oğlu haline gelinceye kadar köleydi...

İslâm, evlâtlık âdetini iptal edince, onu evlâtlık edinen kimsenin, kardeşi, dostu ve mevlâsı oldu.Bu yüce sahabî; ''Ebû Huzeyfe İbn Ut-be'ydi...''

Yüce sahabi şu isimle meşhur oldu: ''Ebû Huzeyfe'nin mevlâsı Salim''.

Çünkü o köleydi ve azâd edilmişti.

Allah ve Resûlü'ne çok erken iman etmişti.

Ve ilk müslümanlar arasında yer almıştı...

Ebû Huzeyfe, Salim'i azat ettikten sonra evlât edindi. Artık o Ebû Huzeyfe'nin oğlu Salim diye çağrılır oldu.

Bir gün evlât edinme adetini iptal eden Kur'ân âyeti nazil oldu. Bütün evlâtlıklar yeniden hakiki babalarının isimleriyle çağrılmaya başladılar.

Meselâ, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) evlâtlık edindiği ve müslümanlar arasında Zeyd İbn Muhâmmed Muhammedin oğlu Zeyd diye meşhur olan Zeyd İbn. Harise tekrar babasının ismi Harise'yi aldı. Böylece o, Harise'nin oğlu Zeyd oldu. Fakat Salim'in babası bilinmiyordu. O, Ebû Huzeyfe'yî velî edindi ve artık Ebû Huzeyfe'nin mey-lası Salim diye anılmaya başladı...

Kureyş arasında şerefli bir yere sahip olan Ebû Huzeyfe'yî, babası bilinmeyen bir köle olan Salim arasında ki, iman buydu...

Onlar, hayatlarının sonuna kadar hatta ölüm anında bile iki kardeşten daha iyi kardeş oldular. Onlar ruhları birlikte, vücutları yan yana olarak birlikte öldüler!

Salim, takva ve ihlâsiyla, İslâm'ın adil, yüce ve yeni bir temel üzerine kurmak için geldiği yeni toplumun en yüce mevkilerine yükseldi.

İslâm'ın attığı o temeli, Kur'ân-ı Kerîm:

''Allah katında en değerliniz en muttaki olamnızdrr''.

Hadis-i Şerif:

Arabın aceme üstünlüğü ancak takva iledir».

Beyazın siyaha üstünlüğü ancak takva iledir, sözleriyle özetlemektedir!...

Salim, ihlâsı, imanı ve kahramanlığı sebebiyle kendini daima ilk sırada buldu!...

O, Küba mescidindeki namazları boyunca Mekke'den Me-dîne'ye hicret eden müslümanların imamı idi...

O, Allah'ın kitabı konusunda hüccet idi...

Resûlüllah (s.a.v

''Ümmetimin içinde senin gibisini yaratan Allah'a hamdolsun'' buyurdu.

Salim, Peygamberiyle ve mü'minlerle birlikte yaşadi... O, ne savaştan geri kalir, ne de Ibadeti terkederdi...

Yemâme savaşı:

İslâm'ın benzerini görmediği korkunç bir savaş oldu... Müslümanlar savaş için çıktrlar... Salim ve din kardeşi Ebû Huzeyfe de çıktı...

Savaşın başında müslümanlar saldırıya dayanamadılar...Oradaki her mü'mîn savaşın kendi savaşı, sorumluluğun kendi sorumluluğu olduğunu anladı...

Halid İbnu'l-Velid onları yeniden topladı...

Şaşırtıcı bir dehayla orduyu yeniden tanzim etti...

İki kardeş, Ebû Huzeyfe'yle Salim kucaklaşıp kendilerine dünya ve ahiret saadetini lütfeden hakk dinîn yolunda şehîd olmak üzere sözleştiler...

Kendilerini korkunç topluluğun ortasına attılar!..

Ebû Huzeyfe:

''Ey Ehl-i Kur'ân!.

Kur'ân-ı amellerinizle süsleyiniz... diye sesleniyordu..''

Kılıcı Müseyllmetü'l-Kezzâb'ın ordusunun içinde fırtına gibi vuruyordu.

Kılıcı, Kureyş'in cahiliyesini tekrarlamak isteyen ve İslâm'ın nurunu söndürmek isteyen mürtedlerin boyunlarında dolaşıyordu...

Mürted kılıçlarından biri onun sağ eline isabet etti ve onu kopardı. O, Muhacirlerin sancağının taşıyıcısı Zeyd İbnu'l-Hattab yere düştükten sonra sancağı sağ eliyle taşıyordu...

Sağ elinin kesildiğini görünce sancağı sol eline alıp; ''Nice peygamberlerin yanında Rabb'e kul olmuş pek çok kimse savaşmıştır. Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşememişler, yılmamışlar ve boyun eğmemişierdi. Allah, sabredenleri sever''. âyetini okuyarak en yükseğe kaldırdı...

Onu, bir mürted grubu sardı ve kahraman yere yıkıldı...

Fakat ruhu temiz vücudunda halâ duruyordu. Nihayet savaş, Müseylimetü'-Kezzab'ın öldürülmesi, ordusunun bozulması ve müslüman ordusunun galibiyetiyle sonuçlandı...

Müslümanlar, şehîdierini ararlarken Salim'i son nefesinde buldular.

Salim onlara sordu:

Ebû Huzeyfe ne yaptı?

Şehid oldu, dediler...

Son sözü Beni onun yanına yatırınız...oldu.

O, senin yanına yatırılacak, ya Salim! O da aynı yerde şehîd

denilince son defa gülümsedi...

Artık konuşmuyordu!..

Artık arzu ettiği mertebeye kavuşmuştu...

Beraber müslüman olmuşlar...

Beraber yaşamışlar...

Ve beraber şehîd olmuşlardı...

Allah, bizleri şefaatlarına nail eylesin...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *