14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

İslam Hukukunda Kimler Hakim Olabilir...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

 

Dürri'l Muhtar'da; "Şehadete ehil olmada aranan şartlar ne ise; hakim Kadı olmada da aranan şartlar aynıdır. Çünkü her ikisi de velayet babındadır. Ancak şehadet kadı ve hakimlik'ten daha kuvvetlidir. Zira şehadet hakimi ilzam eder. Hakimin hükmü ise, ancak hasmı ilzam eder. Bunun için kaza ile ilgili hükümlerden kaynaklanır."

MÜSLÜMAN OLMAK:

Kaza makamına Kadı'lık görevine tayin için aranan ilk şart, İslâm'dır. İmam-ı Azam'a göre; gayri müslimlerin, müslümanların davalarına bakmak üzere tayin edilmeleri kat'iyyen mümkün değildir. Ancak zimmet ehline; ''anlaşma şartlarına göre, kendi dinlerinden hakem tayin edilebilir.''

AKIL BALİĞ OLMAK:

Resûl-i Ekrem (s.a.v)'in; "Üç kişi sorgulanamaz; uyanmadıkça uyuyan, buluğa ermedikçe çocuk, akıllanmadıkça deli" buyurduğu bilinmektedir. Ancak kadı'nın hakim'in yaşlı olması şart değildir. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.v) Hz. Attab b. Esed'i Mekke'ye tâyin ettiğinde, bu sahabe'nin 18 veya 21 yaşında olduğu rivâyet edilir.Hz. Ömer'in hilâfeti döneminde Şam'da genç bir kadı görev yapmıştır. Halk kadı'nın çok genç olmasından rahatsızlık duyduğunu Hz.Ömer'e ihsas ettirir.Hz.Ömer; genç kadıyı yanına çağırır ve muhâkeme ûsûlünü sorar. Aldığı cevap karşısında; memnuniyetini izhar eder ve görevine devam etmesini ister.Esas olan Kadı'nın yaşı değil; zeki, anlayışlı, sabırlı ve bilgili olmasıdır.

GÖZ, DİL, KULAK GİBİ DUYU ORGANLARININ SAĞLIKLI OLMASI:

Kazâi faaliyetleri yürütebilmek için; duyu organlarının sıhhatli olması şarttır. Sağır; tarafları dinleyebilme şansına sahip değildir.Dilsizlik hâli; soru sormaya manidir. Ama ise; şehadete manidir.Bütün bunlar hükmün sıhhatine tesir eden amillerdir. Bu sebeble ama, ahras dilsiz ve atraş kulakları duymayan kaza makamına tayin edilemez.

HADD-İ KAZF TATBİK EDİLMEMİŞ OLMAK:

Doğru sözlü, emaneti yerine getiren, haramlardan kaçınan, rıza ve gadab hallerinde itidalini koruyan kimselerin kaza makamına getirilmesi gereklidir.Hanefi fûkahası: "İffetli bir kadına zina iftirasında bulunup, kendisine "Hadd-i Kazf" tatbik edilen kimsenin kaza makamına getirilmesinin caiz olmadığı hususunda müttefiktir.

İmamı Şafi'ye göre; adaletli olmayan kimsenin kaza makamına getirilmesi caiz değildir.

Dürri'l Muhtar'da; "Hakim Kadı olan kişinin güvenilir, iffetli, akıl ve düşüncesine güvenilir, doğruluk ve takvasına itimad edilir, anlayış kaabiliyeti olan, sünnet ve Hz. Peygamber (s.a.v)'den varid olan eserler hakkında bilgisi olan, fıkhı bütün yönleriyle bilen bir kişi olması gerekir. Müctehid olması tercih sebebidir" hükmü kayıtlıdır. İbn-i Abidin bu metni izah ederken:

Kadı'nın aşağıdaki sıfatlarla muttasıf olması şarttır:

''Kadı şiddete kaçmadan otoriter, zaafa düşmeden yumuşak, olmalıdır. Çünkü hükmetmek müslümanlar için önemli bir olaydır. Daha çok bilen, daha kudretli olan, daha heybetli ve insanlar arasında daha çok maruf olan, insanların ona olan davranışlarına karşı daha sabırlı olan, kadı olmaya daha layıktır."

İLİM:

Kaza Makamına Kadılık görevine tayin olacak kimsenin; fıkıh ilmine sahip olması gerekir. Ancak sahih olan görüşde; müctehid olmak tercih sebebidir. Kadı'lığın şartı değildir. İmam-ı Şafiye göre; Kazâ makamı Kadılık görevi kudrete dayanan bir hadisedir. İlim olmadan gerekli kudretin varlığından söz edilemez.Bu sebeble ilim; kadılığa tayin için aranacak şartlara dahildir.Feteva-ı Hindiyye de;"Sahih olan kavle göre müctehid olmak, kadılığın şartı değil, tercih sebebidir.'' Hidaye'de de böyledir.Hatta bir başkasının fetvasıyla hüküm veren mukallidin kadı tayin edilmesi caizdir. Mültekid'de de böyledir. Bununla beraber cahil olan kimsenin kadı tayin edilmesi münasip değildir" hükmü kayıtlıdır. Şurası muhakkaktır ki, hukuk sisteminin sıhhatli işlemesi için ilim, bilgi şarttır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *