Halk Şairler-i...
Halk Şairleri Guruplarına göre;
''Gezgin'' Şairler
Bir yere bağlı kalmadan gezerler. Genellikle eğitim görmedikleri için, Divan Edebiyatı'ndan etkilenmezler. Dilleri sadedir.
Hece ölçüsüne bağlıdırlar. Geleneksel şiir anlayışını sürdürürler.
Yeniçeri Şairler
Osmanlılar zamanında askerlik, hayat boyu süren bir meslekti. Orduda görev arasında şairler yetişmiştir. Bunlar, katıldıkları savaşlarla ilgili yiğitlik şiirleriyle dikkati çekerler.
Dil, anlatım, ölçü bakımından, göçebe şairler gibi geleneksel şiir anlayışına bağlıdırlar.
Köylü Şairler
Hayatları köylerde, kasabalarda geçer.
Büyük kentlerle ilgileri olmadığı için, kent kültüründen, Divan Edebiyatı'ndan etkilenmeden, halk şiiri geleneklerine bağlı kalmışlardır.
Kentli Şairler
Genellikle Divan Edebiyatı'nın etkisinde kalırlar.
Hem Halk, hem de Divan Edebiyatı tarzında şiirler söylerler. Dillerinde Arapça ve Farsça sözcüklerin oranı yüksektir. Hece ölçüsüyle birlikte aruza da yer verirler.
Tasavvuf, Tekke Şairleri:
Tekkelerde yetiştikleri, din ve tasavvuf konusunda eğitim gördükleri için, dilleri, göçebe, yeniçeri ve köylü şairlere göre bazen daha ağırdır.
Zaman zaman Divan Edebiyatı'nın dil, anlatım, biçim, ölçü özelliklerini taşıyan şiirler söylerler.
Örneğin Yunus Emre bile, aruz ölçüsü ve mesnevi düzeniyle Risaletü'n-Nushiyye adlı bir eser vermiştir.
***
BAŞLICA HALK OZANLARI
YUNUS EMRE;
XIII. Yüzyıl halk şairidir. Hayatı hakkında kesin ve yeterli bilgi yoktur. Eskişehir'de doğup öldüğü söylenir. Hayatı efsanelerle örülmüştür.
Tasavvuf felsefesi, XII. yüzyıldan itibaren Anadolu'ya yayılmaya başlamış; Mevlana, Sultan Velet, Ahmet Fakih gibi şairlerle edebiyata girmiştir.
Varlık yokluk, İnsan, tanrı, ölüm ilişkilerini güçlü bir kültür donanımı ve büyük şiir yeteneğiyle irdeleyerek halka ulaştırabilmiştir.
Tüm halk şairlerini yüzyıllar boyunca etkilemiştir.
İlahi türünün en usta şairidir. İlahi türü şiirlerinde Halk Edebiyatı'nın geleneklerine bağlı kalmıştır.
Bunlarda dil sade, anlatım yalın, ölçü hecedir. Risaletü'n-Nushiyye adlı dini didaktik eserinde ise, bu gelenekten ayrılarak aruz ölçüsünü, mesnevi nazım biçimini kullanmıştır.
Allah inancını ve insan sevgisini işler. Şiirlerinde coşkun bir lirizm vardır.
***
HACI BAYRAM VELİ
Tasavvuf şairidir, güçlü bir medrese eğitimi almıştır. Bayramiyye tarikatını kurmuştur.
Yunus Emre etkisinde sade bir dil ve lirik bir anlatımla dile getirdiği şiirlerinden yalnızca birkaç tanesi bilinmektedir.
***
KAYGUSUZ ABDAL
15. yy tasavvuf şairlerindendir. Yunus Emre'den etkilenmiştir. Alevi-Bektaşi halk şiirinin kurucusudur. Nefeslerine hiciv mizah motifli tekerlemeler katarak insanlık kusurlarıyla alay etmiş, Bektaşiliğin ilkelerini nükteli bir dille yaymıştır.
Hem heceyle hem de aruzla yazılmış şiirleri vardır. Budala-name adlı eserinde 15. yy. halk nesrinin sade örnekleri vardır.
***
EŞREFOĞLU RUMİ
Eşrefoğlu Rumi, İznik medreselerinde öğrenim görmüş, öğrenimini bitirdikten sonra da yine İznik'te Çelebi Mehmet medresesinde müderris adayı olmuştur.
15. yy. tasavvuf şairlerinden olan sanatçı, Hacı Bayram Veli'ye damat ve derviş olmuştur.
Yunus Emre'nin izinden yürümüş hem aruz hem de heceyle şiirler yazmıştır. Bir divanda topladığı şiirlerinde tasavvuf ilkelerini yaymaya çalışmıştır.
***
PİR SULTAN ABDAL
XVI. yüzyıl tekke ve aşık edebiyatının ünlü şairlerindendir. Sivas'ta yaşamıştır.
Alevi Bektaşi şiir geleneğinin en ünlü şairidir.
Kanuni zamanında Doğu Anadolu'da patlak veren bir isyana katılmış, yaşadığı olayların izlenimlerini şiirlerinde anlatmış, İran şahının propagandasını yaptığı için Hızır Paşa tarafından Sivas'ta idam ettirilmiştir.
Sanatının belirleyici özellikleri, güçlü bir inanç, sade bir halk dili, coşkun bir lirizm olarak özetlenebilir. Tasavvuf, tabiat, aşk ve halkın gerçek yaşayışıyla ilgili konular işler.
***
KÖROĞLU
XVI. yüzyılda yaşadığı sanılan bir halk şairidir.
III. Murat zamanındaki Osmanlı İran savaşlarına katılan şair, Şirvan ve Tebriz'in alınışı üzerine destan söylemiştir.
En çok koçaklamalarıyla tanınan şair, kavganın ve yiğitliğin simgesi olmuştur.
KARACAOĞLAN
Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmeyen Karacaoğlan'ın Toroslar'da yaşayan, Türkmen boyları arasında yetiştiği sanılıyor.
Göçebe bir şair olarak Anadolu içinde ve dışında gezmiştir.
Aşk ve tabiat şairidir. Dili sadedir arı ve duru bir Türkçedir. Şiirlerinde tasavvufa ve dini konulara yer vermemiştir.
***
AŞIK ÖMER
Konya doğumludur. Saz şairleri arasında en çok şiirleri olan odur. Halk şairleri yanında Divan şairlerinden de etkilenmiş, aruzla da şiirler yazmıştır. Tevhid, naat, gazel, kaside ve murabbaları vardır.
***
ERZURUMLU EMRAH
Zamanın ünlü şairlerindendir. Saz şairleri arasında Divan şiirini en iyi bilenlerden biridir. Heceyle yazdığı koşma ve semaileri yanında aruzla yazılmış gazel, murabba ve muhammesleri de vardır. Asıl sanatı hece ölçüsü ile yazdığı koşma ve semailerinde görülür.
***
DADALOĞLU
XIX. yüzyılda, Çukurova yöresinde yetişen halk şairlerindendir. Türkmen boylarının yerleşik hayata geçirilmesi için 1865'te yöreye yollanan Fırka-i İslahiye adlı Osmanlı ordusuyla Türkmenler arasındaki çatışmalara katılmış, bu olayları yiğitçe bir eda ile koçaklamalarına yansıtmıştır.
Türkmenleri destekleyen, mücadeleye çağıran şiirler yazmıştır. "Ferman padişahınsa dağlar bizimdir" dizesi onun karakterini açıklar.
