29 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Türklerde Hz. Peygamber Efendimiz'in Sevgisi...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) kadar sevilen bir başka insan doğmamıştır.

Milletimiz, Hz. Muhammed (s.a.v.) ile derin bir iletişim kurmuş, ona olan sevgisini her alanda göstermiştir. 

Nitekim II. Mahmut'un Zevcesi ve Abdulmecid'in annesi bu sevgiyi şu mısralarla ifade etmiştir.

''Muhabbetten Muhammed oldu hasıl,

Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl?''

Günümüzde de memleketimizin her köşesinde, okumuşunda okumamışında, gencinde yaşlısında, kadınında erkeğinde Allah Resulünün sevgisinin bir tezahürünü görmek mümkündür. 

Onu kendi hayatlarına düşüncelerine kültürlerine, davranışlarına ve çevrelerine yansıtmışlardır. 

Ona olan sevgi ve muhabbet örneklerine bakıldığında tamamen Türk kültürünün kendine has bir yansıması olarak görülür.

Hz. Peygamber'in ismi anıldığında gösterilen saygı,

getirilen salavat, ''Aleyhisselam'', ''Aleyhissalatü ve's-Selam'' ''Sallallahü aleyhi ve sellem'', denmesi gibi hususlar, toplumumuzla bütünleşmiş davranışlardır.

Bizim peygamberimize okuduğumuz salat-ü selamlarımız, aynı zamanda, Peygambere bağlılık andıdır.

Ona olan sevginin ve bağlılığın bir başka nişanesi olarak Peygamberimizin eşlerinin ve kızlarının isimlerinin kız çocuklarına verilmesi de bu güzelliğin bir başka yönüdür. Emine, Hatice, Ayşe, Fatma, Zeynep, Rukiye, Gülsüm gibi isimler bunlardan bir kaçıdır.

Bunlardan belki de daha önemlisi; ''Gül''ün Anadolu kültüründe bambaşka bir yerinin olmasıdır. 

Gül motifi, bizzat Peygamberimizi simgelemekte ve isimlere özellikle kızlar ve soy isimlere, önünde veya sonunda Gül ismi ekli olan çeşitli isimler verilmektedir. 

Gül, peygamberimizin sembolüdür. 

Aşık Yunus; ''Gül, Muhammed teridir'' dememiş mi?

Hz. Peygamber'in mübarek sakallarını ve saçını keserken ashap onu teberrüken saklamayı adet edinmişlerdi. 

Türk kültürümüzde; Hz. Peygamber'in sakallarına ve saçlarına ''Muy-i Şerif'' denmiştir. 

Efendimizin vefatından sonra evinde sakal-ı şerifinden bir parçaya sahip olanlar bunu kutsal bir emanetmiş gibi korumuş, vefat ederlerken de aynı duygularla çocuklarına, torunlarına, ve nesilden nesile intikal ettirilmiştir. 

Tarih boyunca devlet adamlarından alimlere, şairlerden mutasavvıflara, müelliflerden sanatkarlara kadar her kesimden insanımız, ona içli duygularla örülü sevgilerini ifade etmişler ve bunu nesilden nesile aktarmışlardır.

 

Ahmet Yesevi:

''Hak Teala sözüne

Resulullah sünnetine

İnanmayan ümmetine

Ümmet demez Muhammed

Ümmetim der Muhammed,

Doğru dese kul Ahmed,

Yarın olsa Kıyamet,

Mahrum koymaz Muhammed.''

***

Fuzuli ''Su Kasidesi''nde bugünkü Türkçe'yle:

''Peygambere olan hasret ve iştiyakından dolayı O'na doğru akmakta olan su, sürekli olarak Hz. Muhammed'in ayağının değdiği toprağa ulaşmaya çalışır. 

Başını taştan taşa vurur da o yana doğru gitmekte ısrar eder.''

***

Yunus:

''Canım kurban olsun senin yoluna

Adı güzel kendi güzel Muhammed

Şefaat eylesin kem ter kuluna

Adı güzel kendi güzel Muhammed.''

***

Mevlana Hazretleri:

''Yaşadığım sürece Kur'an'ın hizmetçisiyim

Hz. Muhammed'in Yolunun Tozuyum ben.

Birisi benim bu sözümden başka bir şey naklederse

O sözden de o kimseden de şikayetçiyim ben.''

 

Merhum Şairimiz Mehmed Akif:

''Dünya neye sahipse O'nun vergisidir hep,

Medyun ona cemiyeti medyun ona ferdi,

Medyundur o masuma bütün bir beşeriyyet

Ya Rab bizi Mahşer'de bu ikrar ile haşret.''

***

Muhammed İkbal:

''Onun güneşinin zevali yoktur.

Onu inkar edenin kemali yoktur

Bütün Dünya Müslüman'ın mirası malı mülküdür.

Sözün ispatı ince manalı ''Levlake'' sözüdür.''

***

Merhum Alim ve mutasavvıf Ali Ulvi Kurucu:

''Gönlüm sana aşık, sana hayrandır efendim

Bir ben değil, alem sana kurbandır efendim.

Ta arşa çıkar her gece aşıkların ahı

Didarına aşık ulu yezdandır efendim

Aşkınla buhurdan gibi tütmekte bu kalbim

Sensiz bana cennet bile hicrandır efendim

Doğ kalbime bir lahza ey nur-i dilara

Nurun ki gönül derdine dermandır efendim

Ulvi'de senin bağrı yanık aşık-ı zarın

Feryadı bütün ateşi süzan dır efendim

Kitmirinim ey şah-ı rusül kovma kapından

Asilere lutfün yüce fermandır efendim.''

***

Arif Nihat Asya:

''Gel ey Muhammed Bahardır.

Dudaklarımız ardında saklı Aminlerimiz vardır.

Hacdan döner gibi gel... Mi'racdan iner gibi gel….

Bekliyoruz yıllardır''…

Kaynak;Türk İslam Kültüründe Hz. Muhammed)

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *