Seyyid Yahya El-Şirvani...
Evladı Resul, nesebleri, İmam Musa Kazım'a dayanır. Babası Seyyid Bahauddin Şirvanidir.
Şirvan'ın Şemah kasabasında doğdu.
Miladi 1464 yılında Bakü'de vefat etti. Türbesi buradadadır. Medresede yetişti, zahiri ilimleri tamamladı.
Resülullah Efendimizin mana âleminde işaretiyle Sadreddini Hünyadi Hz'den mânevi ilimler dermeye başladı.
Doğuştan var olan güzellik nişanesini Halveti yolunda olgunlaştırdı. Bin kadar Halife yetiştirip Pir-i Sani ünvanını aldı.
Halveti yolu Seyyid Yahya Şirvani'den sonra Gülşeniyye, Sezaiyye, Ruşeniyye, Demirtaşiyye gibi Kollara buradan ayrılır.
Seyyid Yahya Şirvani Hz.nin bir çok eseri var olup Halveti Sevenler tarafından okunan Virdi Settar isimli eseri meşhurdur.
Halveti Usulünün Anadolu'ya gelmesi ve Osmanlı'da Halvetilik:
Seyyid Yahya Şirvani'nin yetiştirdiği halifelerden bazıları, Anadolu'ya gelmişler ve Halvetiliği Osmanlı toplumunda yaymışlardır.
Bunlar; ''Pir Muhammed Erzincani, Dede Ömer Ruşeni Molla Ali Halveti ve Habib Karamani'dir.''
Seyyid Yahya Şirvani'den hilafet alıp, Anadolu'ya tarikat faaliyetlerini sürdürmek için gelen bu zatların vefat tarihleri göz önünde bulundurulduğu zaman, Halveti Tarikatı'nın, Osmanlı topraklarında XV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yayılmaya başladığı görülür.
Osmanlı topraklarında Halveti'liğin ilk filizlendiği merkez, Pir İlyas Halveti ve Zekeriya Halveti gibi üstün özelliğe sahip şahsiyetlerin çabasıyla, Amasya olmuştur.
Pir İlyas'ın Şirvan'dan dönmesiyle, Amasya'da ortaya çıkan Halveti Tarikatı mensuplarını marifet ilmine teşvik etmiş, bu şekilde halkın hüsn-ü kabulüne mazhar olup, çabucak yayılmıştır.
Amasya'da Halveti Tarikatı'nın bu şekilde yayılması, daha sonra Çelebi Halife namıyla anılacak ve Osmanlı Tarihinde Halveti'nin en parlak dönemini yaşatacak Şeyh Mehmed Cemaleddin Aksarayi Çelebi Halife'nin yetişmesini sağlayacaktır.
Diğer taraftan, Osmanlı padişahlarının yirmi birinin Halveti Tarikatına mensup bulunması, bu tarikatın hem keyfiyet, hem de kemiyet açısından, Osmanlı toplumunda etkin olduğunu göstermesi yönüyle mühimdir.
Yükseliş Dönemi padişahlarının çoğunun yanında bir Halveti şeyhinin yer alması, bu görüşü genel anlamda destekler mahiyettedir.
Halveti şeyhi Çelebi Halife'nin II.Bayezid'le iyi ilişkileri, hatta onun sohbetlerine devam etmesi, Sümbül Sinan Efendi ile Yavuz Sultan Selim'in görüşmesi ve ona oldukça saygılı davranması, Merkez Muslihiddin Efendi'nin, Kanuni Sultan Süleyman'ın yanında savaşlara katılması gibi bir çok olaylar, özellikle yükseliş döneminde padişahlarla, Halveti şeyhleri arasında çok sıkı bir ilişkinin var olduğunu ispat eder.
Halveti Tarikatı sadece Osmanlı Padişahları değil, siyaset, askerlik, fikir ve sanat dünyasının önde gelenlerinin de, bu tarikattan doğrudan veya dolaylı olarak feyz aldıklarını görüyoruz.
Bunlardan; Büyük Cevdet Paşa, Namık Paşa, Şam Valisi Hacı Ali Paşa gibi birçok devlet adamının etkilendiğini görüyoruz.
Görüldüğü gibi Halvetilik Türk insanını ve toplumunu en fazla etkilemiş bir tarikat olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ayrıca Halvetilik sadece Anadoluda değil, diğer birçok İslam ülkesinde de yaygın tarikatlar arasına girmiştir. İbrahim Gülşeni tarafından Kahire'de kurulan zaviye ile birlikte Mısır'da en yaygın tarikatlar arasındadır.
Oradan da, aynı kanalla Sudan, Mağrib ülkelerinden Cezayir, Tunus'ta ve Hicaz bölgesinde yayılmıştır. Yine Halveti yolu; Bulgaristan, Yunanistan, Arnavutluk, Eski Yugoslavya bugünkü Bosna Hersek Cumhuriyeti'nde ve Uzak-Doğu ülkelerinden Endonezya'da oldukça yaygın olduğu görülmektedir.
