ÖMER el-MUHTAR..
Ömer b.Muhtar b.Ömer b.Ferhat.
Libya bağımsızlık hareketinin önderlerinden.
Berka'nın Defne bölgesindeki Butnan'da doğdu. Libya'daki en büyük Arap kabileleri arasında sayılan Menife'ye mensup Gays ailesindendir.
İlk eğitimini babasından aldı.
Ardından tahsil için kardeşi Muhammed ile birlikte Senusiler'in Zenzur Zaviyesi şeyhi Seyyid Hüseyin
el-Garyani eş-Şemsi'nin yanına gönderildi;
babasının ölümü üzerine de onun himayesine girdi.Eğitimini burada tamamladı.
Ömer el-Muhtar, 1912'de Osmanlılar'ın Uşi,
''Ouchy-Lozan'' antlaşması sonucunda kuvvetlerini buradan çekmesinin ardından geride kalan askerleri Mısır'a götürmek isteyen, Aziz el-Mısri ile ona engel olmak isteyen Ahmed Şerif es-Senusi'nin adamları arasında çıkan çatışma sonrasında Ahmed Şerif
es-Senusi tarafından ara buluculukla görevlendirildiği gibi, Berka bölgesinin kumandasını da üstlendi.
I.Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine Osmanlı Harbiye Nezareti Teşkilat-ı Mahsusa vasıtasıyla buraya bazı subaylarını gönderdiğinde, İcdabiye'de Şeyh İbrahim el-Misrati ile birlikte Osmanlılar'ın
Afrika grup komutanı sıfatıyla faaliyette bulunan
Enver Paşa'nın kardeşi, Nuri Paşa ile görüşmek
için Butnan'a gitti.
Kabileleri de üç ayrı bölgede teşkilatlandırarak
her biri için kaymakam ve kadı görevlendirdi, bunların tamamını kendine bağladı.
Yine Enver Paşa'nın Trablusgarp savaşı yıllarında askeri eğitim almaları için İstanbul'a gönderdiği, burada yetiştikten sonra geri dönerek direnişe katılan yerli subaylar da onun yanında yer aldı. İdris es-Senusi bazı ileri gelen şeyhler ve kabile reisleriyle birlikte tedavi gerekçesiyle 1922'de
Mısır'a gitmiş ve yerine kardeşi Muhammed Rıza
es-Senusi'yi vekil bırakmıştı.
27 Şubat 1923'te Ömer el-Muhtar son gelişmeleri görüşmek üzere bir heyetle birlikte Mısır'a gitti. Arap ve İslam dünyasına yardım çağrısında bulundu. İdris es-Senusi, Mısır'da güven içinde hayatını sürdürmesi karşılığında bu ülkenin İtalya ile anlaştığını ileri sürerek kendisinden talep edilen yardım konusunda herhangi bir şey yapamayacağını söyledi.
Bu arada Ömer el-Muhtar'ın Mısır'a geçtiğini öğrenen İtalyanlar buraya bir heyet gönderip cihaddan vazgeçmesini ve Mısır'da yaşamasını,
Berka'ya döndüğü takdirde kendisine bir köşk tahsis edilerek, maaş bağlanacağını bildirdiler.
Bu teklifleri reddeden Ömer el-Muhtar dönüşü esnasında Ebyarülguba'da İtalyanların saldırısına uğradıysa da kurtulmayı başardı.
Haziran ayında İtalyanlar'la Senusiler arasında
Ömer el-Muhtar'ın da katıldığı büyük bir çarpışma meydana geldi.
İdris es-Senusi'nin kendisine hiçbir ümit vermemesi üzerine Ömer el-Muhtar, heyette yer alan Yusuf Ebu Rahil el-Mismari ve Ali Hamid el-Ubeydi ile birlikte Ahmed Şerif es-Senusi'ye 20 Şubat 1924 tarihinde bir mektup gönderdi.
İtalyanlar'ın daha önce İdris es-Senusi ile imzaladıkları anlaşmaları iptal ettiklerini,
Trablusgarp halkının başsız bırakıldığını,
askeri bir düzeni olmayan birliklerle Cebelülahdar'da cihada devam edeceklerini bildirdi;
kendilerine para. silâh ve erzak göndermesini talep etti.
Libya'da henüz işgal edilmeyen şehirlerin bir an önce ele geçirilmesi için sabırsızlanan Mussolini 1925'te Emilio de Bono'yu Trablusgarp sömürge valiliğine tayin etti.
Ömer el-Muhtar'a destek sağlayan Cağbub, Ucla, Calu, Fizan ve Kufra gibi yerlerin Cebelülahdar ile irtibatlarının kesilmesine karar verildi.
Ahmed Şerif es-Senusi'nin kardeşi Seyyid Safıyyüddin'in idareci olarak bulunduğu Cağbub'u İdris es-Senusi'den aldığı emir üzerine direnmeksizin 9 Şubat 1929'da İtalyanlar'a teslim etmesi Ömer el-Muhtar'ı büyük bir destekten mahrum bıraktı.
Ömer el-Muhtar kumandasındaki kuvvetler İtalyanlar'a karşı vurkaç taktiği uygulamaya başladılar.
İtalyan işgal ordusu ile direnişçiler arasında çarpışmalar hızlandı.
Bunlardan ilki Rahibe'de meydana geldi ve burada çok sayıda İtalyan askeri esir alındı.
İkincisi Akiretü'l-Matmura'da oldu.
Ömer el-Muhtar önemli adamlarından bir kısmını bu çarpışmada kaybederken İtalyanlar'a da büyük kayıplar verdirdi.
Bingazi işgal edildiği halde buranın çevresindeki Berka bölgesi direnişin merkezine dönüştüğü için İtalya 1928'de burayı topyekün işgale karar verdi.
Ömer el-Muhtar yaşının ilerlediği gerekçesiyle Mısır'a gidip yerleşmesi yolundaki tavsiyelere karşılık mücadeleyi sürdürmeye kararlı olduğunu bildiriyordu. Bu azminden ötürü kendisine; "çöl aslanı" unvanı verilmişti.
Ancak 11 Eylül 1931 tarihinde adamlarıyla birlikte sahabeden Seyyid Rafi'in kabrini ziyarete gittiklerinde İtalyan çemberi içinde kaldılar.
Ömer el-Muhtar burada İtalyanlar'a esir düştü,
yapılan mahkemede "İtalyan tebaası bir isyankar" olarak yargılandı ve idama mahkum edildi
''15 Eylül 1931.''
Ertesi gün de Suluk kampında tutulan 20.000 civarındaki halkın önünde asılarak idam edildi.
Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
