Kimseye etmem şikayet...
''Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime
Perde-i zulmet çekilmiş, korkarım ikbalime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime''
Güfte, Beste: Kemani Serkis Efendi, Makam: Nihavend
***
Bu şarkıyı Bakırköy Devlet Hastanesinin önünde dinlemeli.
Diğer bölümlerde olduğu gibi Otopedi bölümüne girde gör. Savaştan çıkmış gibi. Kimi trafik kazasından yaralanmış, kimi elini hızara vermiş, kimi ağaçtan düşmüş, kimi kavkadan satırla yaralanmış. Bir doktor, yüzlerce yaralıyla uğraşıyor. Haftada on günde ameliyat sırası geliyor. Odalar, oldukça hasta dolu. Birde hasta refakatçisi ilava edersen, beş kişilik odada on kişi kalıyor. Ameliyatlık hastalar sıraya alınmış, gününü bekliyor.
Sadece Bakırköy Devlet hastanesi mi? Hayır. Diğer hastanelerde aynı.
Efendim, sigortan var, özel hastanelere niçin gimiyorsunuz, dersen...? ben onlara derimki, ameliyat için özel hastaneye gitte bir görüver.
700 tl'ye çalışan bir işçi, özel hastaneye nasıl gitsin. Peki no'lacak bu durum? Böyle gelmiş böyle gider. Fakirmisin, düzyolda kalırsın. ''Ağlarım ben halime''
Bu yazımı yazarkende kimseyi kimseye şikayet etmiyorum. Sadece efkarlandım. Hastaların durumunu gördüğüm için bu şarkı aklıma geldi. Hepsi bundan ibaret.
***
İstanbul bu yükü taşımıyor...
İstanbul, gerçekten bu yükü artık taşıyamıyor. Her nekadar İstanbulun dağı taşı altın demişlersede, artık İstanbulda ikamet etmek bir işkençe haline döndü. Kimler için mi? Elbette asgari üçretle çalışanlar ve kirada oturan vatandaşlar için.
Efendim, memleketine dönsün. Memleketinde ekip biçmeye toprağı yoksa nere gitsin.
Çözüm ne...? Bakanlık müfettişleri hastaneleri gezecek, bakacak ve vatandaşı rahatlatmak için çözüm arayacak.
Aksi takdirde halimize daha çok ağlar gezeriz.
