Efendimizin güvendiğ istihbaratçıları...
Hz. Peygamber'in Asr-ı Saadet'te düşmanla yaptığı savaş olarak bizler yalnız, Bedir, Uhud, Hendek, Hayber savaşlarını biliyoruz. Halbuki o devirde yapılan savaş sayısı bunlarla sınırlı değildi.Hz. Peygamber, hayatı boyunca yirmiden fazla savaşa katıldı.
En fazla şehit verilen savaş; ''Uhud Savaşı idi.'' 70 şehit verildi.Bu savaşta düşman sayısı, 3 bin, Müslüman asker sayısı ise, 700'dü. Düşma'nın kaybı ise, 22 idi.
Bedir Savaşı'nda düşman gücü 950, Müslüman mücahitlerin sayısı ise 313. Savaşta, 14 şehit verildi. Düşman güçleri 70 kayıp verdi.
Hendek Savaşı'nda düşman ordusu 12 bin; İslam gücü ise, sadece 3 bindi. Altı şehit verildi.
Huneyn ve Taif Muhasarası'nda 12 bine yükseldi. Savaşanların sayısı artmış ama şehit sayısı ise, epey düşmüştü. Toplam; 7 şehit.
Hz. Peygamber'in askeri gücünün çok az olmasına rağmen mucize olarak görülen savaş zaferlerinin en önemli nedeni; ''kurduğu istihbarat servisiydi.'' Sahabeye hep düşmanlara karşı dikkatli olmalarını, sır vermemelerini tembih etti. Kendisi de işlerini hep gizlilik içinde yürüttü.Savaşları kazanması tesadüf değildi.
Hz. Peygamber, daha hicretten önce bile istihbarat faaliyetlerine gereken özeni verdi. Öyle ki hayatta kalmayı bile istihbarata borçluydu…
Mekkeliler'in Hz. Peygamber'i öldürecekleri bilgisini bir rivayete göre Cebrail verdi. Bir diğer rivayete göre ise, bu istihbaratı,
Hz. Peygamber'in dedesinin torunu Rukayka binti Ebi Haşim adlı bir kadın ulaştırdı.Bu istihbarata göre, Hz. Peygamber geceleyin yatağında öldürülecekti. Suikast haberini öğleyin alan Hz. Peygamber, hemen Hz. Ebubekir'in evine giderek, Beraberce hicret planı yaptılar.
Plana göre, şehrin dışındaki
Sevr Mağarası'nda saklanacaklardı.
Bu arada Mekke'de ne olup bittiğini kurye aracılığıyla öğreneceklerdi. Gelen sözlü raporlara göre durum sakinleşince mağaradan çıkacaklardı.Kurye; Hz. Ebubekir'in oğlu Abdullah oldu. Akıllı ve güvenilir bir gençti. Ayrıca ne olur ne olmaz, yakalanır vs diye- ikinci bir kurye bulundu. Bu kişi, Hz. Ebubekir'in özgür ettiği köle Amir Füheyre idi. O da haber toplayıp getirecekti.
İkisi de yakalanmadan görevlerini başarıyla yerine getirdiler.
Hz. Peygamber, ilk büyük tehlikeyi savuşturdu.
Hz. Peygamber'in amcası Abbas Abdulmuttalib Müslümanlığı kabul etti, ancak müslümanlığını gizledi. Bunu Hz. Peygamber istedi. Tüccar olan Abbas aynı zamanda Medine, Taif gibi şehirlerle daima temas halindeydi. Buralardan topladığı bilgileri aracılar vasıtasıyla Hz. Peygambere ulaştırdı.
Hz. Peygambere'e verdiği istihbaratlar şunlardı:
''Bedir Savaşı'na neden olan kervanların hareketi,
Uhud Savaşı'ndan önce düşmanların hazırlıkları,
Hendek Savaşı'ndan önce düşman güçlerinin Medine'yi işgal edecekleri ve bu nedenle civar kabilelerle toplantılar yaptığı bilgileri…''
Hz. Peygamber'in tek casusu amcasi Abbas Abdulmuttalib degildi.
Hz. Peygamber'in istihbarat yöntemlerinden biri de takip idi. Bunun için en güvendigi sahabe Buseybese'yi görevlendirdi. Buseybese'nin görevi; tüccar Ebu Sufyan'in kervanini takip edip gözetlemekti.Çünkü Ebu Sufyan ayni zamanda Mekke'nin ordu komutaniydi.Hz. Peygamber, Buseybese'nin yanina bir de yardimci verdi; Cüheni
Bu ikili kervanin hangi güzargahi takip ederek gittigi, nerelerde konaklandigi, kervanda kaç kişi oldugu bilgileri Hz. Peygamber'e bildirdi. Hz. Peygamber, Ebu Süfyan'in her hareketini kontrol etmek istiyordu. Kervani'nin Suriye'den Mekke'ye dönüşünü de Talha Ubeydillah ile Said Zeyd'e takip ettirdi.
Aynızamanda Hendek Savaşi'nda Kureyza ogullarinin ihanetini Müslümanligini gizli yaşayan Zübeyr Avvam'dan ögrendi.
Hz. Peygamber'in en degerli casuslarindan biri de; Hubab Münzir'di. Görevi düşman karargahlarina sizarak asker sayisinin ne kadar oldugunu ögrenmekti. Hz.Peygamber, casusluk görevlerini kusursuz yerine getiren kişilere savaşlardan bolca ganimet verdi.
Ilk Müslüman şehit istihbaratçi ise, Hubeyb Adiy Ensari oldu.
Bu şehit istihbaratçisi, Mekke'de yakalandi ve hemen boynu uçurularak öldürüldü.
