16 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Seyyid Yahya Şirvani...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

14. asrın sonlarında Azerbaycan'ın Şamahı vilayetinde doğmuştur.Tam adı; ''Es-Seyyid Cemaleddin Yahya b. Es-Seyyid Bahaeddin Eş-Şirvani Eş-Şamahı El-Bakuvi'dir.''

Hayatının en uzun ve en önemli dönemini Bakü'de geçirmiş, orada irşat faaliyetleriyle etrafı alemde duyulmuş, meşhur olmuş ve yine orada vefat etmiştir.

Seyyid Yahya'nın çocukluğunda ve gençliğinde hem fiziki hem de ahlaki yönden mükemmel bir insandır.Öyle ki, hemen her kaynakta onun bu yönüne dikkat çekilmiş, ''Kemal ve cemal

sahibiydi''. Son derece güzel ve tesirli bir çehreye malik idi.

Kırk gün hücresinde halvette

kalıp'ta dışarı çıkınca yüzüne bakılamayacak derecede nurani bir parlaklık görünürdü. O'nu gören'in gözleri kamaştırırdı. Güzel sözlerle övülmüştür. ''Cemaleddin'' sıfatını alması da bu hususiyetine göre olmalıdır.

Eserleri:

Yahya'nın iyi bir tahsil gördüğü muhakkaktır.Eserlerini Türkçenin yanı sıra Farsça ve Arapça yazmış olması bu iki dile de hakim olduğunu göstermektedir.Yine eserlerinden İslami ilimleri hususi ile tefsir, hadis ve kelam ilmini mükemmel bildiği anlaşılmaktadır. Şamahı'dan ayrıldığına dair bir bilgi olmadığına göre tahsilini Şamahı'da tamamlamıştır.

O devirde burada iyi eğitim veren medreseler olduğu bilinmektedir. "Şifau'l-Esrar" adlı eserinde dört mualliminin adını vermiştir. Şemsettin Ahsıketi, Hafızüddin el-Gerderi, Tacüddin ve Kudbeddin es-Serabi. Bunlar o devirde Şirvan'da Şamahi medresesinde ders geçen büyük alimler olmalıdır. Seyyid Yahya bu muallimlerinden Arapça, Farsça, tefsir, hadis, kelam, fıkıh ve diğer ilimlerde dersler almıştır.

Hayatı:

Seyyid Yahya, şeyhi Sadreddin ile daha genç yaşlarında tanışır.Bu tanışmada en mühim rolü, daha sonraları bacanağı olan pirzade oynar. Gördüğü bir rüyanın tesiri ile pirzadeye gider. O'nun delaleti ile Şeyh Sadreddin Hiyevi'yi ziyaret eder.

Lemezat'ta geçen babasının; "Oğlum sufilerle ve kendini bilmezlerle birlikte erbaine girdin. Bu yüzden de halk, sufiler ile birlikte olur, diye dedi kodu ediyorlar" demesi, o devirde sufilere karşı insanların kanaatını göstermesi açısından önemlidir. Demek ki, halk o devirde sufilere pek de olumlu bakmamaktadır.Bu aslında çok şaşılacak bir hal değildir. Zira hemen her devirde sufilere sempati ile bakanlardan ziyade, tenkit ve endişe ile yaklaşanlar daha fazla olmuştur. Sufilerin hayatlarından bahseden monografi kitaplarında, onların her devirde karşılaştıkları menfi tavırlar çokça anlatılmaktadır. Bu hadisenin 15.Asrın başlarında geçtiği düşünülürse, Nesimi'nin başından geçen o dehşetli hadisenin insanlarin hafızasında daha yeni olduğu da hesap edilmelidir.

Şeyh Sadreddin'in vefatı üzerine Seyyid Yahya, Şamahı'dan ayrılıp Bakü'ye gelmiş, burada vefatına kadar kırk yıldan fazla yaşamış ve Halvetiliği yaymıştır. Şamahi'dan ayrılıp Bakü'ye gitmesine sebep olan hadise; Sadreddin'in ölümü üzerine şeyhlik meselesinde Pirzade ile aralarında çıkan ihtilaftır. Her ne kadar Şeyh Sadreddin, ölmeden önce bağlılarını toplayıp S.Yahya'yı yerine tayin ettiğini, ona itaat etmelerini tavsiye etmişse de, vefatından sonra Pirzade, şeyhin yerine seccadeye oturmuştur. Bunun üzerine Seyyid Yahya da Bakü'ye göç etmiştir.

Seyyid Yahya'nın Bakü'ye göç ettiği sırada, Şirvan hakimiyetinde Halilullah Han bulunmaktadır. Yahya Bakü'ye gelince burada Halilullah Han'ın da yardımı ile Halvetiliğin ilk dergahını açmıştır. Bakü'deki hanegahın inşasında Halilullah Han'ın yardımcı olduğunu Seyyidin kabri çevresinde onun tarafından inşa edilen mescit, türbe ve diğer yapılardan anlamaktayız. Kaynaklar da Halilullah hanın ona büyük hürmet ve muavenet gösterdiğini kaydetmektedi(Taşköprülüzade)

Halilullah han ile aralarındaki münasebetin derecesini gösterenlerden biri de "Keşfu'l Kulub" adlı eserini Halilullah hana ithaf etmesidir. (Keşf el kulub).

Seyyid Yahya hicri 868, miladi 1464'de Bakü'de vefat etmiştir. Vefati Halilullah hanın vefatında dokuz ay sonradır. Kendisine uzun ömür için dua edenlere "Siz Halilullah hana dua edin zira benim ömrüm onunkine bağlıdır'' diyerek.Vefatını haber vermiştir.

Seyyid Yahyanın kaynaklarda yirmi bine yakın müridi olduğu, 360'ının hilafet aldığı bildirilmektedir.

Kaynak:Mehmet Rıtım. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *