Elde Var Sıfır
Gözümüz aydın!
Elektriğe yüzde 10,
Doğalgaza yüzde 15 zam geldi.
Akaryakıt fiyatlarına bakıyorum,
Dudağım uçukluyor.
Mazot dört bin liralarda,
Kurşunsuz benzin beş bir liralara merdiven dayamış.
Rakamlar,
Hayatın çok ama çok zor olduğunu,
Net olarak gösteriyor.
Çalışanın aldığı maaş anında dağılıyor,
Elektrik, su, telefon, doğalgaz, yakıt, derken,
Elde var sıfır.
Asya kaplanı olarak başa güreşen,
Müthiş bir sıçrama yaptığı iddia edilen ülkemizde,
Emeklilerimiz inanın "AÇ".
Asgari ücretle çalışanlarımız da.
Bir kapıcı düşünün,
Aldığı ücret 718 lira.
Bununla karnını mı?
Doyuracak!
Çocuğunu mu?
Okutacak!
Evini mi? Geçindirecek!
Mümkün değil.
Ya reçberlerin hali.
Ağabeyim Silivri Çanta köyünde çiftçilik yapıyor.
Son gidişimde isyanlardaydı.
Katlanan,
Mazot fiyatına,
Benzin fiyatına,
Tohum fiyatına,
Gübre fiyatına,
Tarım ilaçlarının fiyatına isyan ediyordu.
Sözleri çok ilginçti;
"Buralar kanal manal hikâyesine zamlandı.
Artık kimse karın tokluğuna çiftçilik yapmak istemiyor.
Tarlasını zengin alıcılara satıyor, parasını bankaya koyuyor, sonra gül gibi geçiniyor.
Parayı har vurup harman savuranlar da malını sattığı o vatandaşa bir süre sonra gidip maaşla yanaşma oluyor.".
Görünen o ki zaman gelecek buğdaya,
Mısıra patatese, kuru baklagillere muhtaç olacağız.
Çünkü ağabeyimin belirttiği gibi çiftçilik bitiyor.
Hayvancılığı zaten birileri bir şekilde,
Halletli.
Pirzolanın fiyatının 50 liraya yükseldiğini göz önüne alırsak,
Ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır.
Merak ediyorum?
Durumu iyi olanlardan bile,
Bu fiyattan pirzola alıp yiyebilen var mı?
Bence Devleti yönetenlerin,
Yönetim zafiyetleri var.
Neden? Diyeceksiniz!
Söyleyeyim:
Türkiye elektriğinin yüzde ellisini doğal gaz santrallerinde üretiyor.
Yani Rusya"dan doğalgaz alıyor,
Bununla elektrik üretiyor.
Özetle dökme suyla değirmen döndürüyor.
Hele hele bir de Yunanistan gibi bir krize girdiğimizi düşünün.
Rusya gazı kestiği anda,
Ülkemizin yarısı karanlıkta.
İşin daha da kötüsü iplerimizin dışarıda olması.
Rusya doğalgaza bir yıl içinde yüzde 39 zam yapmış,
Bunun anlama, biz Rusya"ya yüzde otuz dokuz daha çok para ödemişiz.
Yani, milli servetimizi oraya aktarmışız.
Peki, mirasyedi evlat gibi davranan,
Cumhuriyet tarihi boyunca oluşturulan her türlü,
Milli kuruluşunu satan,
Yiyen içen har vurup harman savuran,
Hükümete sormak gerekir;
"Türkiye'nin hidroelektrik santralleri artırılamaz mı?"
Dağlık ve de su ülkesiyiz, eminim çok ama çok imkânlarımız vardır.
Niçin işin hep kolayını seçiyorlar.
Rüzgâr enerjisinden faydalanmayı,
Bio enerjisi kullanmayı düşünenler oluyor mu?
Kömürümüz var, onu niçin elektrik üretiminde kullanmıyoruz?
Yoksa al gazı ver parayı.
Rusya zam yaptı, sende dayan zammı,
Düzleminde mi? Yaşayacağız!
Arkadan vatandaş Ahmet Efendi açlıktan kıvrım kıvrım kıvransın.
Elektrik, benzin, doğalgaz zammının neleri tetiklediğini hepimiz biliyoruz.
Girin büyük bir marketin manav, süt ürünleri, et tezgâhına alım gücünüzü geçen yıla göre test edin.
Ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.
Özetle;
"Geçinmek, zor ama çok zor".
Büyümede asya kaplanı ilan edilen ülkemizin emeklilerinden hükümete duyurulur.
