DEVLET DÜŞMANLARI
Türkiye Cumhuriyeti,
Büyük bir doğal felaketle karşı karşıya,
7.2"lik bir deprem,
İnsanlarımızın mallarını,
Canlarını,
Özetle çok şeylerini aldı.
Gün dayanışma günüdür.
Böyle bir günde her Türk Vatandaşı kendisine düşen görevi
Yerin getirmeli.
Zor koşullarla mücadele eden Van"daki kardeşine yardıma koşmalıdır.
Görüntü bu görevin layıkıyla yerine getirildiği yönündedir.
Kim demiş,
Ne demiş?
Bence ona çok takılmamakta yarar var.
Felaket anlarında,
Felaket telalığı bize yakışmaz.
Ancak yadsınamaz bazı gerçeklerden,
İnsanlarımızın kafasını karıştıran,
Yanlış yönlendiren iki bölücü oluşumu irdelememekte olmaz.
Van"daki insanımızı canlı yayında,
Devletin Valisine o ağır küfrü ettiren fitne fesat nedir?
Herkesin canla başla yardıma koştuğu,
Bir ortamda,
Bu görüntüyü bozmaya çalışan bazı kötü niyetli şahısların,
Devlet aleyhinde ki çabaları neyin nesidir?
Bu sorular bizi BDP"yi,
PKK"yı soğrulama noktasına getirir.
Küçük bir anekdotla yazıma devam edeyim.
Önceki gün Mahmut Ön Dershaneleri sahibi Mahmut Ön Hoca ile oturuyoruz,
Sohbet anında bana dönerek üzüntü ve sitem dolu şeyler söyledi;
"Ali Bey, biz eskiden kimsenin memleketini, ırkını hatta düşüncesini sormazdık, bu terör örgütü yüzünden
Artık garip sorulara muhatap oluyoruz, bölücü sorulara. Ben Urfalıyım,
Eşim Trakyalı.
Oğlum da İstanbullu.
Merak ediyorum? bu bölücüler bizi şimdi hangi kefeye koyacak?"
Evet, gönül dostları Mahmut Hocam o kadar haklı ki.
Yapılan araştırmalar 4 milyonun üzerinde TÜRK-KÜRT insanının evlilik yaptığı,
Doğu insanının büyük bölümünün batıda yaşadığı,
Ve en önemlisi hayatından memnun olduğu,
Bunun göstergesinin de BDP" ye "VERMEDİĞİ" oyda yattığı ortada.
Hal böyle iken,
BDP"nin bölücü söylemleri devam ediyor.
Bin yıldır süren bir kardeşliğin,
Et tırnak gibi olan bir toplumu,
Ayrıştırma.
Bölme parçalama çabalarına en büyük desteği onlar veriyor.
Sonuçta öldürülen her teröristin ailesi,
Oğlundan dolayı devlete nefret duyarken,
Şehit olan,
Gazi olan her erin ailesi,
Ve de yakınlarının bu nefreti aynı şekilde duyması normaldir.
Dövülen, öldürülen her kamu görevlisi,
Yakılan her devlet binası,
Taşlanan her devlet aracı bu nefretin tohumlarını biraz daha derine indirir.
Bu da toplumsal ayrışmanın mihenk taşını oluşturur.
Daha da kötüsü,
Barış kardeşlikten bahseden BDP"nin aslında hiçte kardeş görüntüsü vermediği,
Hatta kardeşliği baltalayıcı söylemlere devam ettiği gün gibi aşikârdır.
BDP milletvekilinin;
"Gün kardeşin kardeşe yardım günündür",
Söylemi sadece felaket anlarında olmamalıdır.
Bunu ayrıştırılan toplum yapımızı göz önüne alarak,
Samimi bir şekilde her güne yayılmalıdırlar.
Tabii bunlar bizim gönlümüzden geçenler.
PKK terör örgütünün eksenindeki bir siyasi partiden bunları beklemek abeste iştigaldir.
Onlar için toplum ne kadar ayrışır,
Devlet ne kadar yara alırsa,
İnsanlar birbirinden ne kadar nefret eder, ayrışırsa,
Amaçlarına,
Bölücü düşüncelerini de ulaşmak o kadar yakınlaşır.
Bu aşamada belki yersiz,
Belki de zamansız bir söylem olsa da,
Müge Anlı kardeşimizin anlatmak istediği budur.
PKK ve BDP"nin Türkiye Cumhuriyetine yaptığı tahribatı zamansız bir anda ortaya
Koymuştur.
Öze gelirsek,
Bizim barış güvencini (!) yazar -çizerlerimiz ile
BDP"nin ,
Ahmet Türk gibi,
Pervin Buldan gibi,
Sebahat Tuncel, Kışanak, Demirtaş..vs. gibi milletvekillerine büyük görevler düşmektedir.
Bölücü söylemlerini bırakıp,
Artık birleştirici, toplumu bölüp paralamayan eksene gelmeleri gerekir,
Çünkü en kötü günümüzde bize,
Yardım elini uzatanlar,
Terör taşeronu batılılar,
AB_AB değil,
Yüce Türk insanıdır.
Bu vesile ile depremde yakınlarını kaybeden doğunun Paris"i Van"ın devletini seven
Bütün insanlarına baş sağlığı diliyor.
Yaralılarına da acil şifalar temennisinde bulunuyorum..
