05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

En sağlıklı fetvaları veren Ümmü Seleme (R.A)

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Resûlullah (S.A.V) kendisini, hanımların ve müminlerin anneleri ve rehberi olan Ümmü Seleme ve Hz. Ayşe'nin yeteneklerini, zeka ve muhakeme güçlerini, bilgilerini geliştirerek, onları İslam toplumu'nun alimeleri ve önderleri olarak yetiştirdi.

Sahabenin ileri gelenleri yetersiz kaldıkları fıkhi ve ilmi meselelerini Hz. Ayşe ve Ümmü Seleme'ye (r.anhâ) danışırlardı. Yine bir gün sahabenin ileri gelenleri ikindi namazından sonra kılınan iki rekat namazın hükmünü Hz. Ayşe'ye danışmak üzere gelmişlerdi. Hz. Ayşe bu sorunun cevabını bilemeyeceğini ifade ederek, sorunun cevabı hususunda Ümmü Seleme'ye danışır. Ümmü Seleme bir gün Hz. Peygamber'e ikindi namazından sonra kıldığı iki rekat namazın hükmünü sorar. Hz. Peygamber de gelen elçiler sebebiyle kılamadığı öğle namazının son iki rekatı olduğunu söyler. Bu rivayeti nakleden Ümmü Seleme ikindi namazından sonra nafile namaz konusunu böylece çözer.

Bu örnekte biz, Hz. Ayşe ile Ümmü Seleme arasında Peygamberimizin rehberliğinde canlı bir ilmî istişare sisteminin kurulduğunu görmekteyiz.

Demek ki Efendimiz döneminde müminlerin anneleri ile sahabenin ileri gelenleri arasında da aktif bir ilmi istişare bulunmaktadır. Aynı zamanda Ümmü Seleme'nin ayet ve hadislerin yanlış anlaşılmasını önleyen ve yapılan yanlışlıkları ortaya koyan Hz. Ayşe'nin yanında yer aldığı ve ona destek olduğu anlaşılmaktadır. Ümmü Seleme'nin İslam kültürü için son derece hayati önem taşıyan birtakım fıkhî meseleleri de çözümlediğini görmekteyiz. O, Peygamber Efendimiz'e vefat eden eski kocası Ebu Seleme'nin çocuklarına zekat verip veremeyeceği hususunda soru sorar. Resûlullah ise ona Ebu Seleme'nin çocuklarına zekat verebileceğini söyler. Bu noktada Ümmü Seleme hanımların zekatlarını kimlere, nasıl vereceği konusundaki problemlere çözüm bulur. Aynı zamanda Ümmü Seleme, "Ramazan ayında cünüp sabahlayan Müslümanların o gün oruç tutamayacağı şeklindeki Ebu Hureyre fetvasına karşı çıkar. Allah Rasûlü devrinde kadınları ilgilendiren konularla yakından ilgilenen Ümmü Seleme, Peygamberimiz'den sonra hanımlarla ilgili konularda fetva veren ve görüşüne başvurulan önemli bir kimse haline gelir.

İbn Hanbel, Efendimiz'in ashabından bir grup insanın Ümmü Seleme'ye başvurup ondan hadis öğrendiklerini kaydeder. Bu genel ifadenin yanında Abdurrahman bin Avf ve Hz. Ömer gibi büyük sahabilerin de ondan bazı bilgiler aldıkları anlaşılmaktadır. İbn Abbas ve Ebu Hureyre, kocası öldükten sonra doğum yapan kadının iddeti hususunda fikir ayrılığına düşerler ve Ümmü Seleme'ye sorarlar. Ümmü Seleme bu konuda Peygamberimiz'in uygulamasını söyleyerek fikir ayrılığını ortadan kaldırır.
 
Ümmü Seleme, Allah Rasûlü'nün ibadet ve dua hayatı hakkında da değerli bilgiler sunmuştur. Ümmü Seleme, Peygamberimiz'in "Rabb'imiz, kalplerimizi doğru yola hidayet ettikten sonra eğriltme. Bize katından bir rahmet ver. Çünkü sen ikram edenlerin en hayırlısısın" (Âl-i İmran 3/7) ayetini okuduğunda, "Ey kalpleri evirip çeviren Rabb'im. Kalbimizi dinin üzere sabit kıl" diye duada bulunduğunu rivayet etmiştir.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *