ZEHEBİ kimdir...?
YAYINLAMA:
| GÜNCELLEME:
Fıkıh, hadis ve tarih alimi. İsmi, Muhammed bin Ahmed bin Osman bin Kaymaz bin Abdullah et-Türkmani el-Mısri. Künyesi, ebu Abdullah, lakabı ise, Şemsüddin'dir. Babası Şihabüddin Ahmed'in kuyumculuk sanatındaki maharetinden dolayı, Zehebi, yani ''kuyumcu'' diye meşhur oldu. Zehebi, aslen Türkmaniyye ailesinden olup, dedesi Diyarbekir'e bağlı Meyyafarikin şehrindendi. Dedesi Fahrüddin Ebu Ahmed Osman, ticaret ve sanatla meşgul olurdu.
Fakat marifet ve hüsn-ül-yakin sahibiydi. 1274 senesi Rebiül-ahir ayında Şam'da doğdu. 1348 senesi Zilkade ayının üçünde, Mısır'da vefat etti. Babüssagir denilen yere defnedildi. Çocukluğu, dinine bağlı olan ailesinin himayesinde geçti. Çocuk terbiyesini çok iyi bilen, El-Basbas diye meşhur Alaeddin Ali bin Muhammed el-Halebi isimli bir mürebbinin elinde yetişti. Onun mektebinde dört sene okudu.Daha sonra Şagur Mescidinin imam ve hatibi olan Mes'ud bin Abdullah es-Salihi'den, Kur'an-ı kerimi öğrendi ve huzurunda tam kırk hatim indirdi. Ondan sonra oradaki bazı alimlerin meclislerine gidip, derslerini dinledi. Meşhur Iraklı alim İzzüddin el-Farusi, 1291 senesinde Şam'a geldiği zaman, Zehebi onun meclisine gidip, hadis-i şerif dinledi. Zehebi on sekiz yaşındayken, kıraat ve hadis-i şerif ilmine yöneldi. 1292 senesinde Şeyh-ul-Kurra ''kıraat alimlerinin reisi'' Cemaleddin Ebu İshak İbrahim bin Davud el-Askalani'den kıraat ilmini okudu. Zehebi, kıraat ilmi yanında, hadis ilmine de çok önem verdi.
Birçok hadis alimiyle görüştü. Bizzat kendisi, Şihabüddin Gazi bin Abdurrahman ed-Dımaşki, Ebu Abdullah Muhammed bin Ahmed el-Makdisi, Mahmud bin Yahya et-Temimi ed-Dımaşki, Muhammed bin Nasırüddin el-Müezzin, Mahmud bin Muhammed el-Haraiti'den hadis-i şerif dinledigini haber verdi. 20 yaşına basınca, babası, yakın yerlere gidip gelmesine izin verdi. 1294 senesi, Zehebi'nin ilmi yolculuklara başlama senesi olarak kabul edilir. Zehebi, ilk seyahatini 1294 senesinde Baalbek'e yaptı. Orada el-Muvaffak en-Nasibi'den kıraat ilmi öğrendi ve Kur'an-ı kerimin tamamını okudu. Hadis alimi İmam Tacüddin Ebu Muhammed el-Magribi'den hadis-i şerif dinledi. Bu seyahatinde birçok alimle görüştü. Daha sonra Haleb'e gitti. Orada Alaüddin Ebu Sa'id el-Emevi ile görüşüp, derslerini dinledi.
Ayrica Haleb ve civarinda birçok alimden ilim ve ahlak ögrendi. Hama, Humus, Trablus, Kerk, Maaria, Basra, Nablus, Remle, Kudüs, Tebük ve o civardaki birçok şehre ilim ögrenmek için yolculuklarda bulundu. Zehebi, 1296 senesi Receb ayinda Filistin'e oradan da Mısır'a gitti. İlk önce İbn-üz-Zahiri diye bilinen Cemalüddin Ebü'l-Abbas Ahmed bin Muhammed el-Halebi ile görüştü. Ondan hadis-i şerif dinledi. Orada Ebü'l-Meali Ahmed bin İshak el-Ebrekuhi, Şeyh-ül-İslam Kadı'l-Kudat Takıyyüddin Ebü'l-Feth, Muhammed bin Ali ve Allame Şerefüddin Abdülmü'min bin Halef ed-Dimyati'den ilim öğrendi.
Daha sonra İskenderiye'ye gitti. Orada Ebi'l-Haccac Yusuf bin Hasan et-Teymi el-Kabisi el-İskenderani ile görüştü ve ondan Tecrid adlı eserini dinledi. Ayrıca kıraat alimlerinden İmam Şerefüddin Ebi'l-Hüseyin Yahya bin Ahmed el-Cüzami el-İskenderani'den kıraat ilmini okudu. Sahnun adıyla meşhur İmam-ül-Mukri Sadrüddin Ebi'l-Kasım Abdurrahman bin Abdülhalim ile görüştü. Sonra Belbis'e gitti ve orada hadis-i şerif dinledi. 1298 senesinde, babasinin vefatinin akabinde, hac farizasini yerine getirmek için yolculuga çikti. Mekke ve Medine'de birçok alimden hadis-i şerif dinledi. Nahiv, Arap dili ve edebiyatinin inceliklerini Mavaffakuddin Ebu Abdullah Muhammed bin Ebi'l-Ala en-Nasibi el-Ba'lbeki'den ve Şeyh Behaüddin Muhammed bin Ibrahim'den öğrendi. Zehebi, ders aldığı İbn-i Teymiyye'ye bazı itikat ve fıkıh meselelerinde uymayıp, muhalefet etti ve nasihatlerde bulundu.
Bazı görüşlerinin yanlış olduğunu söyledi. 1328 senesinde Zahiriyye Medresesinin Hadis Külliyesine müderris oldu. Medrese-i Nesefiyye'de ders okuttu. Meşhed-i Urve, Dar-ül-hadis-it-Tenkiziyye, Dar-ül-Hadis-il-Fadiliyye ve Ümmü Salih Mescidi gibi yerlerde hadis bölümü başkanlığı yaptı. Zehebi'nin son zamanlarında gözleri görmez oldu. Buna rağmen ders vermeye devam etti. 1348 (H.748) senesi Zilkade ayının üçünde, Pazartesi gecesi, gece yarısından önce Mısır'da vefat etti. Babüssagir denilen kabristana defnedildi.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
